Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sözleşme ile hüküm altına alınmış olması sebebiyle imar değişikliği sebebiyle gecikme olduğunu ileri süren davalının bu savunmasına itibar edilmeyerek sözleşmeye göre davacıya düşen A Blok 30 nolu bağımsız bölüm için 13.200,00Euro toplam gecikme cezası talep edebileceği icra takibinde talep edilen asıl alacak miktarının gecikme süresi ile uyumlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne; davacının icra inkar tazminatı yönünden, asıl alacağın likit olduğu anlaşılmakla davalı borçlunun itirazında haksız olduğu görüldüğünden asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatı(tahsil tarihinde, T.C Merkez Bankasının tespit ettiği euro efektif satış kuru üzerinden) talebinin kabulüne" şeklinde karar verilmiştir....

sözleşme ile hüküm altına alınmış olması sebebiyle imar değişikliği sebebiyle gecikme olduğunu ileri süren davalının bu savunmasına itibar edilmeyerek sözleşmeye göre davacıya düşen B Blok 15 nolu bağımsız bölüm için 6.300,00Euro toplam gecikme cezası talep edebileceği icra takibinde talep edilen asıl alacak miktarının gecikme süresi ile uyumlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne; davacının icra inkar tazminatı yönünden, asıl alacağın likit olduğu anlaşılmakla davalı borçlunun itirazında haksız olduğu görüldüğünden asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatı(tahsil tarihinde, T.C Merkez Bankasının tespit ettiği euro efektif satış kuru üzerinden) talebinin kabulüne" şeklinde karar verilmiştir....

Buna göre sözleşmede teslimde gecikme halinde yüklenicinin ödeyeceği bedelin kira bedeli olduğu açıkça yazıldığı ve cezai şart konusunda ayrıca bir hüküm bulunmadığından kararlaştırılan bedel BK’nın 106/II. maddesindeki gecikme tazminatıdır. Ayrıca öngörülmediğinden cezai şart talep edilmesi mümkün değildir. Her ne kadar birleşen davalarda gecikme cezasının talep edildiği belirtilerek hüküm altına alındığı belirtilmiş ise de, az yukarıda yapılan açıklamalar karşısında birleşen davalarda talep edilip hüküm altına alınan bedellerin maktu gecikme tazminatı (kira) alacağı olduğunun kabulü gerekir....

    Diğer taraftan davacının gecikme tazminatı istemi de teslim için kararlaştırılan 31.03.2007 tarihi ile alacaklının temerrüdüne düştüğü 08.08.2007 tarihleri arasında hesaplanmalıdır. Mahkemenin bu saptamayı gözden kaçırarak gecikme tazminatı alacağının daha fazlası için hüküm altına alınması doğru olmamıştır" gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu mahkemece, 8 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına adına tesciline, haciz şerhlerinin kaldırılmasına ilişkin taleplerin reddine, gecikmeden kaynaklanan 1200,00 TL tazminat alacağı ile 100,00 TL eksik iş bedelinin davalı ...'dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07.07.2010 gün ve 467-399 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık satış sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatı istemine ilişkin bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatı ve eksik iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 13. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 26.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          tarafın dava açmadığını, müvekkiline ödemesi yapılmayan taşınmaz bedeline dava tarihinden itibaren faizi ile karar veren mahkeme, davalının taleplerini ise günümüz değerden hesapladığını, bunun hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur....

          TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/162 ESAS - 2021/880 KARAR DAVA KONUSU : Taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı gecikme tazminatı KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 31/08/2013 tarihli ''Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi'' yapılmış olduğunu, sözleşme gereği davalı tarafın Düzce ili Merkez ilçesi Körpeşler Mah 1494 Ada 3 Parsel 3 Nolu bağımsız bölümün satışı ve 30/10/2015 tarihinde teslimi hususunda anlaştıklarını, ancak davalı tarafın sözleşmede kararlaştırılan sürede bağımsız bölümü teslim edemediği ve 8 ay gecikme yaşandığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ''gayrimenkul teslimi'' başlıklı 5.maddesinde ''bağımsız bölümün 30/10/2015 tarihinde yüklenici tarafından alıcıya...

          kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacağın tahsili için ------....

            Mahallesi 5909 ada 13 parsel sayılı taşınmazda kain 10 numaralı bağımsız bölümün ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte tapu kayıtları ve satış akit tabloları getirtilip, davacı ...’in 10 numaralı bağımsız bölümü satış suretiyle 3. kişilere devrettiği tarih belirlenip, teslimi gereken 08.03.2006 tarihinden satış tarihine kadar bu bağımsız bölüm ile ilgili gecikme tazminatı isteyebileceği kabul edilmek suretiyle hesaplama yapılıp, 10 numaralı bağımsız bölümün satış tarihinden sonraki dönem için davacının gecikme tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, gelen tapu kayıtlarına göre satış suretiyle devir yapıldığı gözden kaçırılarak 08.11.2006 tarihine kadar hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın sonuçlandırılması doğru olmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu