Çekişme; tarafların edimlerini ifa edip etmedikleri, sözleşmeye konu bir kısım işlerin eksik ve kusurlu olarak yapılıp yapılmadığı ve söz konusu ayıplı imalatların tutarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Türk Borçlar Kanununun "Ayıbın belirlenmesi" başlıklı 474.maddesi; "İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır. Taraflardan her biri, giderini karşılayarak, eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebilir." Hükmünü içermekte olup, Davacının ... Noterliğinin 29.12.2011 tarih ve ... nolu ihtarnamesiyle kusurlu imalat nedeniyle sözleşmeyi feshettiğini ve ayıplı imalat nedeniyle doğan alacağını talep ettiğini anlaşılmaktadır....
Asıl dava, taraflar arasında imzalanan ...tarihli eser sözleşmesi ve ... tarihli ek sözleşme gereğince davacıların yapımını üstlendikleri cami inşaatına ilişkin tezyinat işlerini yapan davalının işi eksik ve ayıplı yaptığı ve geciktiği gerekçesi ile eksik ve ayıplı iş bedeli genel gider kesintisi ve gecikme cezasının tahsiline yönelik ilamsız icra takibinde yapılan itirazın iptali, karşı dava ise, davalı tarafça yapılan imalat bedelinden ödenmeyen bakiye hak ediş bedelinin tahsili davasıdır. Eser sözleşmesine konu iş sözleşmede birim fiyatlar üzerinden götürü bedel olarak belirlenmiştir. Davalı tarafça işin büyük oranda tamamlandığı tartışmasızdır. Davalı defterlerinde, davacının ödeme tutarı ...-TL olup, dava dilekçesindeki ödemelerin toplamı ise ...TL olup, davacı taraf ...TL elden nakit ödeme iddiasını ispatlayamamış, taraflar toplam ...-TL ödeme tutarı üzerinde uyuşmuşlardır. Sözleşmede kararlaştırılan cezai şart ifaya ekli olduğu için istenemez....
ödenmek suretiyle yapı kullanma izin belgesinin 29/07/2014 tarihinde alındığını, teslim süresini geciktirmeyi planlayan davacının ruhsat almadan inşaata başladığını, bu durumun tespit dosyasıyla ortaya konduğunu, davalının teslimi geciktirmesi sebebiyle davacının kira ve gelir kaybı olduğunu, yine davalının projeye aykırı imalatlar yaptığını, dış cephe kaplamalarını yaptırmadığını, bazı havalandırma tesisatlarının, asansörlerin, bodrum kat baca kapaklarının eksik yapıldığını, jenaratör takılmadığını, acil çıkış kapıları konulmadığını, yangın yönetmeliğine uygunsuz imalat yapıldığını, paratoner takılmadığını, bazı elektrik tesisatlarının yetersiz olduğunu, sıva ve boyaların, pis su giderlerinin eksik olduğunu, odalar için ön görülen tv, telefon, internet tesisatlarının yapılmadığını bunlardan dolayı da zarara uğradıklarını, sözleşmeye rağmen emlak vergilerinin davacı tarafça ödendiğini ileri sürerek yapı kullanma harcı ve emlak vergisi olarak ödenen 25.000,00 TL ile eksik ve ayıplı imalattan...
Mahkemece dosyanın alanında uzman iki inşaat mühendisi ve bir muhasebeci bilirkişiye tevdi edilerek, imalat, montaj ve ataşman formlarının incelenerek yapılan toplam imalat ve bedelinin belirlenmesi, geçici kabul tutanağı ve ekleri ile saha uyarı tutanaklarının değerlendirilmesi suretiyle eksik bırakılan işlerin tespiti ve üçüncü kişiye davacılar namına yaptırılan işler için keşide edilen faturaların eksik ve ayıplı imalatlarla uyumlu olup olmadığının tespit edilmesi ve sonucuna göre kesin hesabın çıkarılarak tarafların alacak ve borç durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile sadece tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapmak suretiyle sonucu ulaşılması doğru olmamıştır. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır....
YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, araç satımına ilişkin satış sözleşmesinden kaynaklı aracın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi, mümkün olmadığı taktirde değer farkının ödenmesi veya satılanın geri alınarak satım bedelinin iadesine ilişkindir. Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından gönderilen...plakalı araca ait hasar bilgisi, ekspertiz rapor bilgisi, kaza tespit tutanağına ilişkin bilgi ve belgeler Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır. Davalı ... Servis ve Ticaret A.Ş'den dava konusu araca ilişkin servis kayıtları dosya arasına alınmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İş bu dava; ticari satımdan kaynaklı emtianın ayıplı olması nedeniyle TBK 227/1 ve 229 uyarınca sözleşmeden dönerek satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir.Somut olayda davacı taraf, davalı taraftan aldığı malzemelerin ayıplı olması sebebiyle sözleşmeden dönerek ürün bedelini talep etmiştir. Tarafların tacir olup, uyuşmazlığın ise ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle olaya Borçlar Kanunu (BK) ve Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Borçlar Kanunu’nun satım sözleşmesine dair hükümlerinin esasen tacirler arasında yapılan satım sözleşmelerine de uygulanması benimsenmiştir. Bununla birlikte satım sözleşmesinde malın ayıplı olması halinde özel hükümler öngörülmüştür (TTK m. 23/c). Dolayısıyla tacirler arası satım sözleşmelerine Borçlar Kanunu hükümleri ile birlikte TTK m. 23 hükmü de uygulanacaktır....
İnşaat Mühendisi bilirkişisinin sunduğu raporunda özetle; "dava konusu bağımsız bölümde yer alan gizli ayıplı imalat tutarının 23.000,00- TL ve ortak alanda yer alan gizli ayıplı imalat tutarından davacılara ait bağımsız bölümün arsa hisse payına isabet eden tutarın 22.700,00- TL olmak üzere toplam 45.700,00- TL olduğu" tespit ve mütalaada bulunulmuştur. Bilirkişi raporunun taraf vekillerine tebliğ edildiği, davalı vekilinin rapora karşı itiraz, davacı vekili beyan dilekçesi ibraz etmiştir. Davacı vekilinin sunduğu 27/05/2022 tarihli dilekçesi ile bedel artırım talebinde bulunduğu, harcı ikmal ederek makbuzunu dosyaya sunmuştur. Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı, taşınmazın ayıplı olduğu iddiasına dayalı onarım bedeli istemine ilişkindir....
eksik işler ve bedelleri ile ayıplı işler ve bedellerinin tek tek tespit edildiği, buna göre eksik iş bedelinin 105.000,00 TL, ayıplı iş bedelinin 118.000,00 TL olduğu, bilirkişi raporlarında belirtilen imalatların ayıplı olup olmadığı malzemenin teslimatı safhasında değil sistemin çalışır hale getirilmesi sonucunda anlaşılabilmesi mümkün olduğundan ayıpların gizli mahiyette olduğunun ve ihbarın zamanında yapıldığının anlaşıldığı, davacı-karşı davalının fiyat teklifinde montaj esnasında personel yemeğinin kim tarafından karşılanacağı hususuna değinilmediği, ancak fabrika sahasının merkeze uzaklığı ve şantiye koşullarından dolayı zaman kayıplarının önlenmesi amacı ile personel yemeklerinin fabrika tarafından karşılanması yerleşik uygulama halini almış bulunduğundan, davalı-karşı davacı firmanın yemek bedeli talebi yerinde görülmeyerek davalı-karşı davacının dava ve ıslah dilekçeleri doğrultusunda ayıplı ve eksik işlere yönelik talebinin kabulüne, yemek bedeline dair talebinin reddine karar...
İş bitiminde kesin hakediş düzenlenerek taraflarca imzalanmıştır.Davalın hakedişinden nam ve hesaba yapılan işler, tutanak kesintisi ve nesafet kesintisi adı altında çeşitli kesintiler yapılmıştır. Davalının hak edişinden ayıp ve eksik işler bedeli düşülmüş ve nesafet kesintisi de yapılarak kesin hakediş imzalanmıştır.Davalının bu hakedişi ihtirazi kayıt sunmadan imzalaması nedeniyle yaptığı işin eksik ve ayıplı olduğunu kabul ederek , eksik ve ayıplı iş bedeline yöenlik yapılan kesintiye muvafakat ettiği kabul edilmiştir.Fakat davalı tarafından yapılan nesafet kesintisine ilişkin tartaflar arasındaki sözleşmede bir düzenleme bulunmamakla birlikte yapılan kesinti iyiniyet kurallarıyla bağdaşmamaktadır.Davalı eksik ve ayıplı işler bedelini hak edişten kesmiş olmasına rağmen davalının birde nesafet kesintisi yapması haksız kazanç teşkil ettiğinden mümkün görülmemiştir....
Elektrik Üretim A.Ş'ne yönelik olarak 28.10.2014 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi uyarınca teslimi öngörülen bağımsız bölümlerin natamam olduğu, bağımsız bölümlerde ve ortak alanlarda eksik ve kusurlu işler olduğu, yapı kullanma izinlerinin alınmadığı belirtilerek varlığı saptanan eksik ve ayıplar nedeniyle sözleşme bedelinin uyarlanması ve davalılara ödenecek son taksit tutarının mahsup edilmesi, olmadığı takdirde eksik ve ayıplı imalat bedelinin davalılardan tahsili istenmiş olup, davanın 31.10.2018 tarihinde açıldığı ve halen derdest olduğu görülmüştür. Davacı vekili dava dilekçesinde; davaların birleştirilmesini istemediklerini belirtmiş ise de, HMK 166 ve devam maddeleri uyarınca aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, talep olmasa dahi kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilecektir....