Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 35. maddesi uyarınca yönetim işlemlerine ilişkin temsil görevi ile ilgili olup, binadaki ortak bölümlerdeki ayıplı imalat ve eksik iş bedellerinin tahsiline ilişkin dava açma yetkisi bulunmamaktadır. (Bknz. YHGK'nun 16.12.2015 tarih ve 2014/18-165, 2015/2925 E.K. Sayılı Kararı). Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; bağımsız bölüm maliklerinin, kat malikleri kurulu kararı ile de olsa yönetime yetki vermesi ve alışveriş merkezi yönetiminin kat malikleri adına; binadaki ortak bölümlerdeki ayıplı imalat ve eksik iş bedellerinin tahsiline ilişkin dava açması hukuken mümkün değildir. Bu şekilde açılan davaya muvafakat vererek taraf teşkili sağlanması da mümkün değildir. Bu tür davaların bizzat kat malikleri tarafından açılması gerekir....

    Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli, sözleşme dışı imalat bedeli ile kira tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Taraflar arasında sözlü olarak eser sözleşmesi kurulduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı yüklenici, davalı ile proje üzerinden 33.000,00 TL götürü bedel üzerinden anlaştığını, kendisine 32.100,00 TL iş bedelinin ödendiğini, 900,00 TL bakiye iş bedeli ile proje dışında eserin yapıldığı mahalde fazladan yapılan imalat bedelinin tahsili ile eserin ifası sırasında kullandığı iskelenin davalı tarafça alıkonulması nedeniyle iskele için kira bedelini talep etmektedir....

    Zira taraflar bilirkişilerin 68.205,74 TL olarak buldukları 2008 yılı faturalı imalat bedellerinin 80.000,00 TL olarak belirlemiş bunun üzerinde yapılan imalatlar yönünden tarafların hisseleri oranında sorumlu olacaklarına sözleşme ile kararlaştırmışlardır. Buna göre sözleşme hükümleri de dikkate alındığında 224.422,35 - 68.205,74 = 156.216,61 TL daha sonradan yapılan imalat bedeli olarak bulunmuştur. Sözleşme hükümlerine göre bu imalat bedelinin %40'ı olan 62.486,64 TL'si davacının sorumluluğundadır.Yine bu bedelin %40'lık kısmı olan 62.486,64 TL'si davalının sorumluluğundadır. İmalat bedelinin %20'lik kısmı olan 31.243,32 TL ise dava dışı ...'ın sorumluluğundadır. Davacının yapılan imalatlar ve sözleşme hükümleri dikkate alındığında davalıdan talep edebileceği imalat bedeli 62.486,64 TL'dir....

      Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmaz devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş, satın aldığı ve tapuda adına tescil edilen mesken niteliğindeki taşınmazın tapu kaydındaki sınırlandırmalar (hacizler) nedeni ile hukuki ayıplı bulunduğunu ileri sürerek bu hukuki ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir....

      Bu durumda, mahkemece, gerekirse yerinde tekrar keşif yapılarak, yeni bir bilirkişi veya bilirkişi heyetinden rapor alınarak, tespit raporunda belirlenen eksik işler bedellerinin tespit tarihindeki serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi; ayıplı işler yönünden raporlar arasındaki çelişkinin giderilerek, varsa yine bedellerinin tespit tarihindeki serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi; ayrıca dosyaya mimari projenin getirtilerek, projede arsa sahibinin imzasının bulunmaması halinde barbekü bedelinin tespit edilmesi ve sonucuna uygun bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, tespit raporunda belirlenen eksik işlerin yüklenici tarafından giderildiğinin kabulü ve mevcut çelişkiler giderilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bununla birlikte, karşı davada, davacı yüklenici, fazladan yapılan imalat bedeli ile veraset ve intikal vergisi bedelinin tahsilini istemiş ve mahkemece kabul edilmiştir....

        GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta tarafların sözleşme niteliğindeki 09/06/2021 tarihli sipariş ve teklif formunu imzaladıkları, davalının, davacının iş yerine çeşitli ebatlarda 3 ayrı giotin zincirli sistem, 1 adet aliminyum kapı ve 1 adet de beşli sürme sistem cam imal etmeyi üstlendiği, imalat bedelinin 40.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, teslim tarihinin ise 12/07/2021 tarihi olarak belirlendiği, davalının kısmi imalat yaptığı, davacının kararlaştırılan bedelin tamamını ödediği, davacının edimlerin eksik ve ayıplı olmasına bağlı olarak sözleşmeyi feshettiğini bildirdiği, davalının davaya cevap vermediği hususları uyuşmazlık konusu değildir....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye iş bedelinin tahsili; karşı dava, aynı sözleşmeden kaynaklı eksik ve ayıplı işler bedeli ile gecikme tazminatı istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 HMK, 6098 Sayılı TBK, 6502 sayılı TKHK 3. Değerlendirme Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye iş bedelinin tahsili; karşı dava, aynı sözleşmeden kaynaklı eksik ve ayıplı işler bedeli ile gecikme tazminatı taleplerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....

          imalat bedelinin dava tarihi itibari ile 738,43 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir....

            tahsili talebiyle eldeki davanın açıldığı, mahkememizce işin niteliği gereği teknik incelemeyi gerektirdiğinden bilirkişilerden davacının varsa bu nedenle oluşan zararı hakkında birden fazla rapor aldırılmasına yoluna gidildiği, davacının varsa oluşan zararı hesaplanırken özellikle imalattan kaynaklı eksikliklerin dava dışı bir şirkete tamamlatılması yönü itibarıyla davalı şirketin eksik yahut ayıplı olsa da çatı izolasyon imalatı nedeniyle davacının zenginleşip zenginleşmediği, dava dışı şirketin hatalı izolasyon imalatının sökülüp sökülmediği, bu işlem ve yerine yapılacak yapılacak imalat işi yerine getirilirken davalı şirketin imalatından faydalanılıp faydalanılmadığı, bu tespitlerden hareketle davalının eksik ya da ayıplı şekilde işi yerine getirmesi halinde davalıya ödenen tüm ücretten tenzil edilmesi gerekli imalat bedellerinin bulunup bulunmadığı yönünden de inceleme yapılmasının elzem olduğu, alınan bilirkişi raporlarına bu yönler itibarıyla yeterli araştırma yapılmaması ve...

              Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu kabul edilerek dairenin satış bedelinin 265.00 dolar olması, ayıplı imalat tutarının 17.735,00 TL tutarında bulunması göz önüne alındığında sözleşmeden dönme hakkını kullanmanın tüketici açısından hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacağı kabul edilerek tüketiciye ayıp oranında indirim tutarının verilmesinin her iki taraf yönünden de hakkaniyetli olacağı gerekçesi ile ayıp oranında satış bedelinde indirime hükmedilmiştir. Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 6502 sayılı Kanunun 83/1. maddesinde bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlerin uygulanacağı öngörülmüş olup, TBK'nun 227. maddesinde ise alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkimin satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebileceği düzenlenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu