Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Borçlu, icra mahkemesine başvurusunda, meskeniyet iddiası ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece, istemin kabulüne karar verildiği görülmüştür. İİK. nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Öte yandan İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır....
. - K A R A R - Davacı vekili, davacının satın almış olduğu taşınmaz üzerinde davalı lehine konut finansmanı sözleşmesi nedeniyle ipotek bulunduğunu, davacının davalı bankaya, ipoteğin kaldırılması amacıyla kalan kredi borcunu ödemesine rağmen davalının ipoteği kaldırmadığı gibi davacı aleyhine takip yaptığını ileri sürerek, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu ipoteğin, taşınmaz dava dışı eski malik ... adına kayıtlı iken ...’ün doğmuş ve doğacak tüm borçlarına teminat teşkil etmek üzere verildiğini, ...’ün dava dışı genel kredi sözleşmesi borçlusu ...’a müşterek borçlu müteselsil kefalet sözleşmesi nedeniyle kefalet sorumluluğunun devam ettiğini, ...’ün doğmuş ve doğacak tüm borçları için teminat gösterilen ipoteğin devam ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
HUKUK DAİRESİ Dava, davacıya ait taşınmaz üzerindeki karz (ödünç) ipoteğinin kaldırılması ve ipotek borcuna dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine 15/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: KARAR NO: BAŞKAN: ÜYE : ÜYE : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : {}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin ... Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda; -{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}- Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; ...ili ...ilçesi ...Mah. ... ada ... parsel, ...arsa paylı ...Blok, .Kat, ...bağımsız bölüm numaralı dubleks büro vasıflı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve ...Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin ...esas sayılı icra takibinin durdurulması gerektiğini, müvekkilin bu taşınmazı tapu kayıtlarındaki ipotek şerhi ile birlikte satın aldığını, ipoteğin ...Şirketi lehine konulmuş olup, taşınmazın ipotek akit tablosundaki değeri 1.200,00 TL olduğunu, müvekkil ilgili taşınmazı satın alırken .......
Davacı toplam 5 adet araç üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını istemiştir. Her ne kadar icra dosyasına alacağın harice tahsil edildiğine dair bir beyan yansımamış ise de, alacaklının toplam 4 adet taşınmaz ve 5 adet araç üzerindeki haczin kaldırılmasını istemesi alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edecektir. Öyleyse müdürlüğün şikayete konu edilen 16/09/2021 tarihli kararındaki harç alınmasına yönelik kararı yerindedir. Hal böyle olunca bu yöndeki davacı ve davalı istinafları ret edilmelidir. Her iki tarafta harcın araçlarının değeri üzerinde alınması gerektiğini de bir istinaf sebebi olarak dile getirmektedirler. 4092 Harçlar Kanunun 23.maddesinde ''..vazgeçilen miktara ait tahsil harcının..'' alınacağı düzenlenmesine yer verilmiştir. Öyleyse müdürlükçe vazgeçilen araçların değerleri üzerinden tahsil harcı alınmasına karar verilmelidir....
ın anılan araçlar üzerindeki haciz bedelleri oranında sebepsiz zenginleştiğinin ve haciz bedelleri oranında devredene borçlu olduğunun kabulü gerektiği, d) Devralan ...'ın sözleşmenin 11. maddesi ile ilgili olarak gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin ve ipoteklerin kaldırılması ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmediği, bu bakımdan devralanın sözleşmenin anılan hükümlerini ihlal ettiği, hisse devir bedeli, bu taşınmazlar üzerindeki hacizler ve ipotekler de dikkate alınarak belirlendiğinden, devralan ...'ın anılan taşınmazlar üzerindeki haciz ve ipotek bedelleri oranında sebepsiz zenginleştiğinin ve haciz ve ipotek bedelleri oranında devredene borçlu olduğunun kabulü gerektiği, e) Devralan ...'ın sözleşmenin 12. maddesi ile ilgili olarak bonoları iade etme yükümlülüğünü yerine getirmediği, bu bakımdan devralanın sözleşmenin anılan hükümlerini ihlal ettiği, hisse devir bedeli, bu bonoların iade edilmesi de dikkate alınarak belirlendiğinden, devralan ...'...
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin satın almış olduğu taşınmaz üzerinde tesis edilmiş ipotek bulunduğunu, taşınmaz satın alınırken müvekkiline borcun ödendiği bilgisinin verildiğini ancak ödeme belgelerinin verilmediğini, ipotek alacaklısı veya mirasçıları tarafından ipoteğin kaldırılmadığını, bu nedenle İİK 153.maddeye göre ipoteğin kaldırılması için talepte bulunduklarını, icra dosyasında alınan bilirkişi raporunda tespit edilen değerin kasaya yatırıldığını, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması gerektiğini söyleyerek İstanbul İli Esenler İlçesi Esenler Mahallesi 95 Ada 18 Parsel nolu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin İİK 153.madde gereğince kaldırılmasını istemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/376 Esas KARAR NO: 2024/443 DAVA: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 24/05/2023 KARAR TARİHİ: 14/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Muris ------- adına kayıtlı ------ üzerindeki arsa niteliğindeki taşınmaz davacı müvekkiline miras olarak kaldığını, -------- sayılı ve 08/08/2018 tarihli kararında görüleceği üzere müvekkili ------- miras bırakan -----mirasçıları arasında yer aldığını, davalı şirket --- tarafından Muris ---- adına kayıtlı ------ üzerindeki arsa niteliğindeki taşınmaza ---- yevmiye numarasıyla ipotek tescil edildiğini ancak Muris ---- ile davalı şirket --------arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığının, Ticaret sicilden kaydı kapatılan davalı şirket ile muris arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığından tapuda yer alan ipoteğin kaldırılması amacıyla iş bu davanın...
Davalı yanca her ne kadar cevap dilekçesinde yapılan akaryakıt bayilik sözleşmesi ve bu sözleşme maddeleri uyarınca davanın aralarındaki ticari ilişkinden mütevellit bir dava olduğu savunması yapılmış ise de davacının açmış olduğu dava açık bir şekilde salt ipoteğin fekki olup yine davacının da dava dilekçesinde belirtiği gibi ipotek sözleşmesi ile alacak sözleşmesinin bir birinden ayrı sözleşmeler olması ve yine salt kastın ipotek senedindeki imzanın değerlendirilmesi olması gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmektedir. Taşınmazın aynına ilişkin davaların taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiği 6100 sayılı HMK'nın 12/1. maddesinde hüküm altına alınmıştır....
İlk Derece Mahkemesince, taşınmazın aile konutu olduğu ve ipotek tesisine ilişkin davacının rızasının alınmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı şirketin istinaf yoluna başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu ipotek işleminden sonra gerçekleşen dava dışı bir şirkete ikinci bir ipotek işlemi yapıldığı, bu ikinci ipotek belgesinin altında davacının imzasının bulunduğu, ikinci ipotek belgesinin içinde ilk ipoteğin bilgisinin mevcut olduğu, bu nedenle ilk ipotekten davacının bilgisinin olduğu, icra takibi yapılana kadar işbu davayı açmadığı ve iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. 2.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz."...