Kat 2 numaralı meskene ilişkin satış ve devrin geçerli olmadığını, bu satış ve devir işleminin hukuksal yönden geçersiz olması nedeniyle ipotek alacaklısı Ahmet Ilgn aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığını, Mersin Limonluk Mahallesi 2476 Sokak Seralin Sitesi No:1 A Blok Kat 1/2 Yenişehir Mersin'de kayıtlı taşınmazda bulunan meskenin Ahmet Ilgın adına kayıtlı iken Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/322 esas, 2013/203 sayılı ilamı ile Ahmet Ilgın adına olan tapu kaydının iptal edilerek T1 adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğini ve kesinleştiğini, dolayısıyla tapu üzerine tesis edilen ipoteğin de müvekkili yönünden hukuken geçersiz olduğunu, ve bu nedenle tapu kaydı üzerindeki ipoteğin ve takyidatların kaldırılması için işbu davayı açtıklarını, ipotek alacaklısı T3 tarafından Mersin 4....
Dava, satın alınan taşınmaz üzerindeki haciz şerhlerinin kaldırılması için davacının dava dışı .... Kurumuna, davalının borçlarına karşılık ödemiş olduğu bedelin rücuen tahsili istemine ilişkindir. Yürürlükte bulunan hukuk sistemimizde akit serbestisi prensibi kabul edilmiştir. Taraflar kanuna ahlak ve adaba, kamu intizamına, şahsiyet haklarına aykırı olmamak şartıyla aralarında her konuda serbestçe sözleşme yapabilirler (B.K.(19-20). (6098 sayılı TBK. 26-27). Böyle bir kararlaştırma, taahhüt tarafları bağlar. Somut olayımızda olduğu gibi alıcı davacının haczin kaldırılması için ödeme yapmayacağı ve yaptığı takdirde bunu davalıdan istemeyeceğine dair verdiği taahhütname geçerli olup, davacıyı bağlayıcıdır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/272 E- 2017/253 K. sayılı kararının incelenmesinde, Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki ... ili ... ilçesi ... mahallesi 594 ada 34 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; n 2016/187 Esas sayılı dosya davacısı ... hissesinde bulunan hacizlerin bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden; Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Asıl dosya davacısı ... hissesi üzerindeki ipotek ile birleşen 2016/178 Esas sayılı dosya davacısı ... hisselerindeki hacizlerin bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin ......
Davalı, davacının taşınmazı, üzerinde haciz şerhi olduğunu bilerek satın aldığını, 12.7.2005 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanununun 5. maddesine göre Büyükşehir Belediyeleri ve bunlara bağlı diğer kuruluşlara olan borçlar hakkında oluşturulan uzlaşma komisyonunca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde hacizlerin kaldırılması konusundaki çalışmaların ise devam ettiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davacının davalıdan satın aldığı taşınmaz üzerinde haciz şerhi bulunduğunu bilerek aldığı ve haciz şerhinin kaldırılması konusunda davalıya başvuruda bulunduğunu ispat edemediği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Ancak, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, haczedilmezlik şikayetine konu olan 9271 ada 12 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydı incelendiğinde; dava dışı Türkiye Garanti Bankası lehine 23/03/2009 tarihinde 3924 yevmiye numaralı ve 03/06/2013 tarihinde 11895 yevmiye numaralı ipotek tesis edildiği görülmektedir. İlk derece mahkemesince ilgili Tapu Müdürlüğü'ne yazı yazılarak ipotek akit tablosu getirtilmemiştir. Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, ipotek akit tablosunun eksiksiz olarak getirtilerek, ipoteğin zorunlu ipotek niteliğinde olup olmadığının ve yine ipoteğe konu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce tamamen ödenip ödenmediğinin tespiti ve sonucuna göre hukuki değerlendirmede bulunulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli olmamıştır....
İcra dairelerince koyulan hacizlerde icra müdürlüklerince yapılacak sıra cetveline göre hak sahiplerine ödeme yapılacağının belirtildiği, 06/11/2019 tarihinde ise tekraren banka tarafından ilgili hesaplarda ve diğer şubelerde takip borçlusu davacı adına kayıtlı mevduat olmadığı yönünde cevap verildiği, aynı bankanın 22/01/2020 tarihli yazısında ise ilgili kamulaştırma bedelinin ilk haczi koyan ve sıra cetveli düzenleyecek olan Artvin İcra Dairesi’nin 2016/792 Esas sayılı dosyasına gönderildiğinin bildirildiği, dosyadaki en son haciz tarihinin 03/02/2020 olduğu anlaşılmakla bankada kayıtlı olduğu düşünülen mevduatın icra takibinin hiçbir aşamasında henüz istenebilir hale geldiğinin kabulü mümkün olmadığından taşınmazlar üzerindeki 02/03/2020 tarihinde konulan haczin kaldırılması talebinin, hacizden sonra 1 yıllık sürede satış istenmemesi açısından hukuka uygun olması yanında banka hesapları üzerindeki hacizlerin kaldırılması taleplerinin satış isteme süresinin takip alacaklısı yönünden banka...
İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için anapara ipoteğinde, sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Bu koşul gerçekleşmişse tesis olunan anapara ipoteğinin kaldırılmasına karar verilir. Aksi halde şerhin kaldırılması istemi reddolunmalıdır....
Ancak davalı şirket bu güne değin taşınmaz üzerine konulan ihtiyati hacizlerin de devam ettiğini, davalı Emay şirketi bir süre sonra konkordato başvurusu yapmış, gelinen süreçte müvekkilin ve diğer tüm mağdurların satın almış olduğu taşınmazlar üzerindeki haciz ve ihtiyati hacizlerin sayısı da konkordato sürecine kadar hızlıca arttığını, bu nedenlerle dava konusu gayrimenkulün sözleşme tarihi olan 26/04/2014 itibarı ile mülkiyetinin müvekkile ait olduğunun tespitine, dava konusu gayrimenkul üzerine diğer davalı şekerbank tarafından konulan ihtiyati haciz ve hacizlerin yukarıda izah edilen nedenlerle kaldırılmasına, taşınmaz üzerindeki hacizlerin bedelinin taşınmazın değerinden fazla olması sebebi ilk iki talebin kabul görmemesi halinde taşınmazın piyasa rayiç değerinin tespit edilerek tespit edilecek rayiç değerden şimdilik 500,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan Emay İnş, Taah,. San. Ve Tic....
İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tespit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda; itiraz eden banka aleyhine birleşen dosya ile ayıbın giderilmesi istemli dava açılarak ; ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
YEREL MAHKEME KARARI: Mahkemece, ".....Somut olayda davacı tarafça açılan işbu dava ile; davacıya ait Aydın, Kuşadası Soğucak Köyü, Deveboynu Mevkii 11 M.I pafta , 2880 parselde 11 nolu dubleks mesken sayılı taşınmazın Ar-Mes İnşaat ve Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nden satın alındığı, taşınmaz üzerinde söz konusu şirket lehine 25.09.1996 tarih 3761 yevmiye sayılı eski Türk Lirası ile 340.000 TL, yeni Türk Lirası ile 340 TL'lik ipotek tesis edildiği, satış bedelinin ödenmesine rağmen ipotek şerhinin feshedilmediği, söz konusu taşınmaz üzerindeki ipotek şerhinin kaldırılması adına hukuki yollara başvurması ve sonrasında ek tasfiye işlemlerinin yapılması amacıyla sınırlı olmak üzere Ar-Mes İnşaat ve Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nin ihyasına karar verilmesine yönelik işbu davanın açıldığı, davacı tarafça ipotek şerhinin kaldırılması yönünden dava açılmadan bu davanın açıldığı, ihyası talep edilen şirketin T3'nden gönderilen sicil kaydında, adı geçen şirketin faaliyet durumunun...