İpotek hakkı mevcut ve ileride doğması olası bir alacağı teminat altına alır. Alacak, sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin kaldırılmasını dava yolu ile talep edebilir. Somut olayda; ipotek 30755 ada 4 parsel üzerindeki 1 normal kat 10 numaralı mesken kaydına davalı yararına 13.06.2007 tarihinde "bila faizli 1. dereceden 1 yıl süreli" olarak konulmuştur. İpotek tesis tarihinde taşınmaz maliki davacıların murisi Hasan Çevikel'dir ve onun davalıdan almış olduğu borç karşılığında ipotek tesis edilmiştir. Az yukarıda sözü edildiği üzere ipotek tesisinden amaç, bir alacağın teminat altına alınması, bunun ipotek konusu taşınmaz değerinden sağlanmasıdır. İpotek kişisel bir borç için veya üçüncü bir kişinin borcunu taahhüt için kurulabileceği gibi bu borcun ipoteğin tesisi sırasında mevcut olması da gerekmez. Olayda; davacılar murisi ile davalı arasında tesis edilen 13.06.2007 tarihli ipotek işlemi geçerlidir....
100.000 TL icra müdürlüğü dosyasına ödendiğini, bu ödeme ile ipoteğin kaldırılması ve taşınmaz üzerindeki 150/C şerhinin kaldırılmasının talep edildiği, icra Müdürlüğü tarafından talepleri konusunda kısmen karar verilerek taşınmaz üzerindeki İİK 150/c şerhinin kaldırılmasına ve 100.000 tl nin alacaklıya ödenmesine karar verildiği, ipoteğin kaldırılması konusunda karar verilmediği, 16.08.2022 tarihli talepleriyle ilk talepleri gereği taşınmaz üzerindeki ipoteğin de kaldırılması talep edildiği, icra müdürlüğü 16.08.2022 tarihli kararı ile, ipoteğin kaldırılmasının alacaklı talebiyle, genel mahkemede dava yolu ile olacağını, ipoteğin kaldırılmasının icra müdürlüğü görev alanı dışında olduğu gerekçesi ile red edildiği, İcra müdürlüğünün bu kararın kaldırılmasını talep etmek zorunda kaldığı, Yüksek Yargıtay 12.HD 03.07.1991 tarih ve 1300/ 8800 Esas ve Karar sayılı kararında ve diğer yerleşik kararlarda sabit olduğu üzere, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilmesi halinde, ipotek...
Şikayetçinin başvurusunun taşkın haciz şikayeti olmadığı; söz konusu başvuruda geçici rehin açığı belgesi verilmesi işleminin ardından konulan hacizlerin kaldırılması işleminin iptalinin talep edildiği anlaşılmakla, kararın İİK.nun 363. maddesi uyarınca temyizi kabil olduğu anlaşıldığından, Dairemizin 14/06/2016 tarih ve 2016/14747 E. - 16795 K. sayılı temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararının oy birliğiyle kaldırılmasına karar verildikten sonra, alacaklının esasa yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi: İİK’nun 150/f maddesinde; “Alacaklının satış talebinden sonra takdir edilen ve kesinleşen kıymete göre merhunun alacağı karşılamayacağı anlaşılırsa, alacaklının talebi üzerine kendisine açık kalan miktar için bir muvakkat rehin açığı belgesi verilir. Alacaklı, bu belgeye dayanarak borçlunun diğer mallarının haczini icra memurundan talebedebilir ve 100 üncü maddedeki esaslar dahilinde diğer alacaklıların haczine iştirak edebilir....
bulunduğunu, müvekkilinin mağdur olduğunu belirterek, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ve davalının diğer borçlarından kaynaklı hacizler nedeni ile taşınmaz satışının yapılması ve üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için taşınmaz üzerine HMK'nın 389.maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesine, taşınmazın aynına yönelik de TMK'nın 1010. maddesi gereğince; tapu kayıtları üzerine "davalıdır" şerhi konulmasına, taşınmaz üzerindeki tüm takyidatların, ipotek ve hacizlerin kaldırılmasına, mümkün olmadığı takdirde rayiç bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
nun üzerindeki tapuların iptaline ve bağımsız bölümlerin kooperatif adına tesciline karar verildiğini, verilen iptal kararlarının kesinleştiğini ve tapuda infaz edildiğini, buna rağmen icra müdürlüğüne yaptıkları haczin kaldırılması istemlerinin İİK'nun 106. ve 110. maddeleri gereği haczin düşmüş olduğu da gözardı edilerek reddedildiğini, bildirerek icra müdürlüğü işleminin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda, icra müdürlüğünce şikayete konu taşınmaz üzerine 29.05.2013 tarihinde haciz konulmuş olup, bu tarihte taşınmaz borçlu ... adına tapuda kayıtlıdır. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17.07.2014 tarih ve 2010/628 E., 2014/412 K. sayılı ilamıyla, tapuda, dava ve takip dışı ... Tic. A.Ş. ve ondan bağımsız bölüm satın alan kişiler üzerindeki tapuların iptaline ve şikayetçi adına tesciline karar verilmiş ve bu karar 31.10.2014 tarihinde kesinleşmiştir....
Davacı, 17/01/2018 tarihinde icra müdürlüğüne sunduğu dilekçesinde; taşınmazlar üzerindeki hacizlerin İİK'nun 106 ve 110. Maddeleri gereğince düştüğünü ileri sürerek; hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş; icra müdürlüğü ise aynı günlü kararında, harç alınmaksızın hacizlerin kaldırılamayacağı gerekçesiyle talebi red etmiştir. Davacı taraf, icra müdürlüğünün 17.01.2018 tarihli kararının iptali ile taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması talebi ile mahkememizde dava açmış ise de; haczin tesis edildiği tarihte taşınmazların dava dışı borçlu şirket adına kayıtlı olması, yani geçerli şekilde tesis edilmiş bir haczin söz konusu olması ile icra takip dosyasının tarafı olmayan davacı tarafın İİK'nun 106 ve 110. Maddelerine dayanarak haczin kaldırılması talebinde bulunamayacağı hususlarını birlikte gözeten Mahkememizce, şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
Davada istem, davalı Garanti Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile imzalanan konut satım sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedinin incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmazı devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir....
DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Gaziantep İcra Müdürlüğünün 2017/162120 ve 2017/16230 esas sayılı dosyalarında müvekkileri aleyhine açılan takiplerde, takibe konu çeklerin borçlu bulunmadıkları gerekçesi ile çeklerin iptali için dava açıldığını, bu sırada karşı tarafla anlaşma sağlandığını, böylece icra takibinin dayanaksız kaldığını, takibin başında konulan vasıta ve taşınmaz hacizlerin zaman içinde kalktığını ancak banka hesaplarına konulan hacizlerin kalkmadığını, bu hacizlerin kalkması konusunda davalı-alacaklı tarafın icra dosyasına muvafakat verdiğini, icra müdürlüğü tarafından hacizlerin kalkması için gerekli yasal sürelerin geçmiş olmasına...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu iki adet taşınmazın birinde ipotek bulunmadığının belirtildiği ve taşınmaz üzerinde davalı banka lehine konulmuş hacizlerin bulunduğu, davacı vekilinin haczin kaldırılmasına yönelik dava taleplerinin olmadığına yönelik beyanı bulunduğu, bu kapsamda bu taşınmaza yönelik ipoteğin kaldırılmasına yönelik davanın konusuz kaldığı, diğer taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki talebinin ise alınan bilirkişi raporları dikkate alınarak davalı bankanın gayrinakdi ve nakdi risklerinin bulunduğu ve ipoteğin devamının gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Bankası lehine 21/05/2015 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, adı geçen bankanın 06/08/2020 tarihli cevabi yazısı ekinde ipotek resmi senedinin gönderildiği ve ipoteğe konu borcun 23/02/2016 tarihi itibariyle ödenmediğinin bildirildiği görülmektedir. Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “Türkiye ... Bankası A.Ş. ile aramızda yapılmış ve yapılacak sözleşme taahhütleri gereği kullanmış ve kullanacak olduğum her türlü krediye karşılık 150.000,00-TL üzerinden teminat olarak T.C.......