Davacı vekili, karar kesinleştikten sonra söz konusu mahkeme kararının uygulaması aşamasında dava konusu taşınmazın “yüzölçümünde” maddi hata yapıldığını,dava konusu taşınmazın 78,83 m² olduğunu belirterek, mahkemenin gerekçeli kararında yer alan 16,54 m² nin düzeltilerek 78,83 m² olarak karar verilmesini talep etmiştir. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesince; talep konusu taşınmaz 259 ada 56 parsel olup, dosya arasındaki tapu kaydına göre bu taşınmazın yüzölçümünün 16,54 m² olduğu, dairece talep gibi 259 ada 56 parsel sayılı taşınmaz hakkında hüküm verilmiş olup, kararda düzeltilmesi gerekli bir hata olmadığından talebin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece taşınmazın yüzölçümü hakkında tescil hükmü kurulması gerekirken dosyanın tescil işlemlerinin yapılması için Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmekle yetinilerek taşınmazın yüzölçümünün açık bırakılması isabetsiz ve bozma nedeni ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. maddesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "... İli Biga İlçesi ... Köyü eski 228, yeni 131 ada 13 sayılı parselin uygulama tutanağı gibi tesciline", sözcüklerinin yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 17.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece taşınmazın yüzölçümü hakkında tescil hükmü kurulması gerekirken tutanak aslının kadastro işlemlerinin tamamlanması için Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmekle yetinilerek taşınmazın yüzölçümünün açık bırakılması isabetsiz ve bozma nedeni ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. maddesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "... İli Biga İlçesi ... Köyü eski 61, yeni 103 ada 20 sayılı parselin uygulama tutanağı gibi tesciline", sözcüklerinin yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 17.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapuda kayıtlı taşınmazın yüzölçümünde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi gereğince yapılan düzeltme sonucu taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalma nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteğine ilişkindir. Dosya kapsamından tazminata konu 408 parsel sayılı taşınmazın, 1953 yılında yapılan tapulama çalışmasında tarla niteliğiyle ve 35.500 m² yüzölçümü ile dava dışı 3. kişi adına tespit edilmişken, 1960 yılında hükmen gerçek kişiler adına tescil edildiği, davacının taşınmazın 1/25 hissesini 21/11/2012 tarihinde satın alma yoluyla edindiği, taşınmazın tapu kaydına 05/03/2013 tarihinde "yüzölçüm hatası vardır" şerhi konularak akabinde 16/07/2014 tarihinde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi gereğince yüzölçümünün 3500 m² olarak düzeltilmesine karar verildiği, eldeki davanın ise 17/11/2014 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır....
Davacı ... ve arkadaşları, uygulama kadastrosu sırasında kendilerine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin 201 ada 30 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak 201 ada 29 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 8.000 metrekare olarak düzeltilmesi ve 201 ada 30 parsel sayılı taşınmazın tamamının adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 201 ada 30 parsel sayılı taşınmazın 30.10.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölümünün ifrazıyla davacılara ait taşınmaza eklenmek suretiyle, davacılara ait 201 ada 29 parsel sayılı taşınmazın 8.000,00 metrekare, 201 ada 30 sayılı mera parselinin ise 13.963,23 metrekare yüzölçümlü olarak tesciline, davacıların 201 ada 30 parsel sayılı taşınmaza karşı tescil talepleri yönünden Mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın ......
Somut olayda; davacı tarafın adına kayıtlı 266 parsel sayılı taşınmaz ile davalı kişiler adına kayıtlı 169 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümünün düzeltilmesine ilişkin talebinin Ergani Kadastro Müdürlüğü'nün 15.01.2015 tarihli kararı ile reddedildiği, bu ret kararına karşı davacı ...’ün, Asliye Hukuk Mahkemesinde taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi talebiyle açtığı dava mülkiyet iddiasına yönelik tapu iptali ve tescil davası olarak değerlendirilerek hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, hükmün istinaf edilmesi üzerine aynı gerekçeyle istinaf başvurusunun esastan reddedildiği anlaşılmaktadır. Davacı ..., Kadastro Müdürlüğünün ret kararına karşı, adına kayıtlı 266 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi gereğince düzeltilmesi istemiyle dava açmış olduğuna göre Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin eldeki dava bakımından uygulanamayacağı tartışmasızdır....
Buna göre 3402 sayılı Yasanın 22/2 fıkra (a) bendi gereği yapılan, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı savıyla açılan davada kadastro mahkemesi görevliyse de, taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin davalarda kadastro mahkemesinin görevli değildir. Diğer taraftan, davacı 28331 ada 3 sayılı parselin yüzölçümünün 323,62 m² eksik belirlendiğini, bu miktarın komşu parsellerde kaldığını iddia ettiğine göre, davanın 28331 ada 3 sayılı parselin komşuları olan parsellerin maliklerine de yönlendirilmesi gerekmektedir....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R - Dava, dava konusu taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın mahiyeti itibariyle çekişmesiz yargıya tabi tapu kaydında düzeltim talepli olduğu ve Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Davacı ..., dava konusu taşınmazın 2009 yılında ölen eşi ...’dan kalma olup 1978 yılından beri kulllanımlarında bulunduğu ancak yüzölçümünün eksik yazıldığı iddiasıyla bu hususun düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, fen bilirkişisinin 15.04.2012 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen yola bırakılan 13,46 m2'lik yerin çekişmeli taşınmaz eklenerek 101 ada 19 sayılı parselin yüzölçümünün 312,66 m2 olarak düzeltilmesine ve Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine "6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan iş bu taşınmaz bahçe ve üzerindeki bina olarak 1980 yılından beri ...’ın kullanımında iken ölümü ile mirası 32 pay üzerinden 8 payı ... kızı ..., 32'şer pay çocuları...’ın müştereken fiili kullanımındadır" açıklamasının yazılmasına" karar verilmiş; hüküm, davalı ... Genel Müdürlüğü adına Hazine vekili vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 07.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....