Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... köyünde yapılan kullanım kadastrosu sırasında 102 ada 196 parsel sayılı 1520,28 m² yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır. Durmuş oğlu ...'nın 1988 yılından beri kullanımlarındadır” şerhi yazılmak suretiyle bahçe niteliğinde Hazine adına 25/06/2014 tarihinde tespit edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın meşe ağaçlarıyla kaplı ve bitişiğindeki parselin orman olduğunu belirterek eylemli orman olduğu iddiasıyla tesbitin iptali ile taşınmazın orman niteliğinde Hazine adına tesciline karar verilmesi talebiyle dava açmıştır....

    Yapılan yargılama sonucunda Orman Yönetiminin davasının kabul nedeniyle kabulüne, çekişmeli taşınmazın tamamının 685.43 m² yüzölçümü ile orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı vekili lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapılmıştır. Çekişmeli taşınmazla ilgili dava, kısmî ilân süresi içinde açılmış olduğundan niteliği, yüzölçümü ve malik hanesi boş olarak tespit tutanağı düzenlenmiştir....

      Bir taşınmazın niteliğinin belirlenmesinde öncelikle devlet ormanı olup olmadığının saptanması gereklidir. Bu konuda uzman olmayan tarım bilirkişi tarafından keşif günündeki bulgulara göre düzenlenen rapor uyuşmazlığın çözümünde yetersiz kalır. Yerin orman olup olmadığı ve hukukî durumu uzman orman mühendisi ya da orman yüksek mühendisi bilirkişi eliyle ve öncesi itibariyle araştırılmalıdır. Bu yön gözetilmeden ve uzman orman bilirkişi dinlenmeden hüküm kurulamaz....

        Karara dayanak alınan uzman bilirkişi raporunda, 1938 yılında yapılan orman kadastrosunun 1976 yılında 1744 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan aplikasyon haritası esas alınarak çekişmeli taşınmazın konumunun belirlendiği, buna göre, 1094 m2'lik bölümünün tahdit dışında, 286 m2'lik bölümünün ise, orman tahdit sınırları içinde kaldığı bildirilmiş ve bu rapor esas alınarak hüküm kurulmuştur. 1744 Sayılı Yasaya göre düzenlenen aplikasyon haritası ile 3116 Sayılı Yasaya göre 1938 yılında düzenlenen ilk tahdit haritası arasında 372, 373 ve 374 orman tahdit sınır noktaları arasında açı, eğim ve mesafe bakımından farklılık olduğu, ilk tahdit harita ve tutanaklarına göre uygulama yapılmadığı, ayrıca, 1938 yılında yapılan sınırlamada 1945 yılında yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasa hükümleri nazara alınmadığından, taşınmazın orman niteliğinin orman tahdit ve aplikasyon haritasının uygulanması ile belirlenemez....

          Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 Sayılı Yasaya göre yapılan ve 16.11.2006’da altı aylık ilana çıkarılarak dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu ile 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. Mahkemece yapılan araştırma, inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; mahkemece taşınmazın 2/B sahasında kaldığı ve 2/B madde koşullarının oluştuğu gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuştur. Ancak, uzman bilirkişi ... ... raporunda çekişmeli taşınmazın öncesinin orman sayılan yerlerden iken ... ve ... üstü yapı itibarıyla 31.12.1981 tarihinden önce orman özelliğini yitirdiğini ve 2/B madde uygulamasının yerinde olduğunu açıklamakla birlikte, dava konusu taşınmazın ......

            Zira kadastro çapından anlaşıldığı gibi çekişmeli taşınmazın hududunda devlet ormanı niteliğindeki 444 ada 1 nolu orman parseli bulunmakta olup, yörede 1999 yılında yapılan orman kadastro çalışmasının da var olduğu anlaşılmasına rağmen sadece fenni bilirkişi ve ziraat mühendisi bilirkişi marifeti ile inceleme yapılmış olması, çekişmeli taşınmazın orman niteliğinde olup olmadığı hususunda uzman orman mühendisi marifeti ile araştırma yapılmadan hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Ayrıca (B) harfli bölümün özel mülkiyete konu olamayacağı kabul edilerek Hazine adına tescili yolunda hüküm kurulmuş ise de bu taşınmazın vasfı da belirtilmemiştir....

              bir itiraz olmadan orman kadastrosunun kesinleştiğini, ancak 3402 Sayılı Yasaya göre 1990 yılında uygulamalar başlayıp bu uygulamalara esas olmak üzere 6831 Sayılı Orman Kanunu'nun 3302 Sayılı değişik 2/B Maddesi uygulamaları için görevlendirilen komisyonun kesinleşmiş orman kadastrosu tutanakları dikkate alınmadan sehven taşınmazın özel mülkiyete konu olmasına sebep olduğunu belirterek; bu nedenlerle dava konusu yerde kesinleşmiş orman kadastrosu mevcut olması sebebi ile hatalı tutulan tapu kayıtların iptali ve dava konusu taşınmazın orman vasfıyla hazine adına tescilini, dava konusu taşınmazın 3....

              bir itiraz olmadan orman kadastrosunun kesinleştiğini, ancak 3402 Sayılı Yasaya göre 1990 yılında uygulamalar başlayıp bu uygulamalara esas olmak üzere 6831 Sayılı Orman Kanunu'nun 3302 Sayılı değişik 2/B Maddesi uygulamaları için görevlendirilen komisyonun kesinleşmiş orman kadastrosu tutanakları dikkate alınmadan sehven taşınmazın özel mülkiyete konu olmasına sebep olduğunu belirterek; bu nedenlerle dava konusu yerde kesinleşmiş orman kadastrosu mevcut olması sebebi ile hatalı tutulan tapu kayıtların iptali ve dava konusu taşınmazın orman vasfıyla hazine adına tescilini, dava konusu taşınmazın 3....

              Şöyle ki, çekişmeli taşınmazın evveliyatında hangi nedenle tescil harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden sorulup saptanılmamış, bu hususta mahalli bilirkişi ve tanıklardan beyan alınmamış, bu yolla çekişmeli taşınmazın evveliyatındaki niteliğinin ne olduğu ve özellikle taşınmazın imar ihya gerektiren yerlerden olup - olmadığı tespit edilmemiş, mahalli bilirkişi ve tanıklardan zilyetliğin şekli, süresi ve sürdürülüş biçimi ile zilyetliğe ara verilip verilmediği hususlarında ayrıntılı ve somut olgulara dayalı ayrıntılı beyan alınmamış, ziraat ve jeolog mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda soyut şekilde taşınmazın 2. sınıf tarım arazisi olduğu belirtilmekle beraber, ayrıntılı şekilde taşınmazın niteliğinin ne olduğu, taşınmazın üzerinde bir zilyetlik bulunup bulunmadığı, taşınmazın üzerindeki ağaçların yaş, cins ve dağılımının ne şekilde olduğu gibi hususlarda her hangi bir değerlendirme yapılmamış, diğer yandan orman mühendisi bilirkişi raporunda taşınmazın % 15 - 20 eğimli...

                Davacı Bozhüyük Köy Tüzel Kişiliği, taşınmazın kendi köylerinin yaylası olduğu iddiasıyla dava açmış, Yukarıçulhalı Köy Tüzel Kişiliği de, kendi yaylaları olduğu iddiası ile davaya katılmıştır. Mahkemece, davacının ve müdahilin davasının reddine, dava konusu parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 14/03/2007 - 14/09/2007 tarihleri arasında ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporlarına göre her ne kadar çekişmeli taşınmaz, davacı köyün kullanımında yayla ise de, 2007 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı, orman içi mera olduğu belirlenerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu