Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

daki konut ile ilgili olarak aile konutu olduğunun tespiti ve taşınmaz üzerinde TMK'nin 240 veya 652. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkı tanınması istenmiştir. Davalı vekili, murisin malvarlığının edinilmesinde davacının hiçbir katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece verilen ilk kararda, ... ilçesindeki taşınmazın aile konutu olduğunun ve davacının bu taşınmaza ilişkin katkı payı alacağının 37.180,73 TL olduğunun tespitine, Kartal'daki ev için katkı payı alacağı talebinin reddine, dava konusu taşınmaz üzerinde miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasına ilişkin özgüleme talebi yönünden görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan talebin tefriki ile görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde, Dairenin 2015/4179 Esas, 2017/688 Karar sayılı ilamıyla dava konusu edilen ...'...

    Hukuk Dairesi KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, aile konutu olduğunun tespiti ve aile konutu niteliğindeki taşınmazın satışının iptali isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmazın Aile Konutu Olduğunun Tespiti-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.03.2018(Salı)...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Taşınmazın Aile Konutu Olduğunun Tespiti ile Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.12.2013 (Per.)...

          Davacı tarafın istinaf başvurusunun incelenmesinde; davaya konu davalılardan Hayriye adına kayıtlı taşınmazın aile konutu olduğu ve davacının açık rızası alınmadan taşınmaz üzerine diğer davalı banka lehine ipotek tesis işlemi yapıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. TMK'nun 194/1 maddesine göre '' eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.'' bu madde hükmü ile aile konutu şerhi '' konulmuş olmasa da '' eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten varolduğu için getirilmiştir....

          - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin karı koca olduğunu, müvekkili ...’nun adına kayıtlı bulunan ve aile konutu niteliğinde olan evini dava dışı şirketin davalı banka ile akdettiği kredi sözleşmesine teminat göstererek üzerinde ipotek tesis ettirmiş ise de, Yeni Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca diğer müvekkili eş olan ...’nun muvafakati bulunmadığından bu ipotek işleminin geçersiz olduğunu, davalı bankanın kredi alacağına karşılık konutu 90.000.-TL’ye satarak sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek bu miktarın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, %40 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya konu taşınmazın dava dışı şirketin borcunun teminatı olarak müvekkili bankaya ipotek verildiğini, icra dosyasından yapılan takip sonucu müvekkili bankaya taşınmazın ihalesinin yapılıp satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

            "Aile konutu" kavramı ve bununla ilgili yasal düzenlemeler hukukumuza 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile girmiş olup, 1991 yılında ölen davacının eşine ait taşınmaz için, daha sonra yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunundaki "aile konutu" ile ilgili hükümlerin uygulanması mümkün değildir. Dava konusu taşınmazın "aile konutu" olduğunun tespitine yönelik davanın açıklanan sebeplerle reddi gerekirken, kabulü doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.07.11.2016(Pzt.)...

              kıymet takdiri yapıldığında aile konutu olduğunu öğrenebilecek durumda olduğunu, bu nedenlerle haklı davasının kabulüne, dava konusu taşınmazın devrinin önlenmesi için tapu kayıtlarına tedbir konulmasına, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespit edilerek ipoteğin kaldırılmasına, ihalenin kesinleşmesi halinde mülkiyeti davalı bankaya geçecek olan tapu kaydının iptali ile diğer davalı T2 adına tesciline, tapu iptal ve tescil talebi kabul edilmediği takdirde dava konusu taşınmazın ihale bedelinin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalı banka tarafından ödenmesine, yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              ; ".. 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince ''Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz'..."...

                Dava konusu taşınmazın zemin üzerindeki birinci katın aile konutu olarak kullanıldığı tanık beyanları ve mahkemece yapılan keşifle belirlendiğine göre bu bölüme hasren ipoteklerin iptali ile bu bolüm üzerine aile konutu şerhi konulması gerekirken, taşınmazdaki diğer bölüm yönünden de ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır." (Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2016/19142 esas, 2016/16219 karar sayılı ilamı) Ayrıca; davacı, aile konutu niteliğinde olan taşınmazın tapu kaydının iptali ile bu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Aile konutu şerhi talebi yönünden maktu harç, tapu iptal ve tescil davası yönünden taşınmazın keşif ile belirlenen değer üzerinden nispi harç alınmalıdır. Harçlar tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar Kanunu m. 30- 32)....

                UYAP Entegrasyonu