Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca 3201 sayılı Yasanın 1.maddesi değiştirilmiş, “Türk Vatandaşları ile doğumla Türk Vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk Vatandaşlığını kaybedenlerin on sekiz yaşını doldurduktan sonra Türk Vatandaşı olarak yurtdışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen T3 prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirileceği belirtilmiştir....

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1 nci ve 2 nci bentlerinin tümüyle silinerek yerine; "1) Davanın kısmen KABULÜ ile, 2) Davacının... Türk vatandaşı olarak 01.04.1985-09.08.2001 tarihleri arasında 18 yaş sonrasında ve Türk Vatandaşı olarak çalıştığı hizmetlerini 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 4/1-(b) bendi kapsamında borçlanma hakkı bulunduğunun tespitine," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 16.01.2014 gününde oybirliğiyle ile karar verildi. ......

    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının yurtdışında Türk vatandaşı iken geçen sigortalılık ve 1 yıla kadar işsizlik sürelerini talep tarihinde Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın borçlanmaya hakkı olduğunun tespitine, talebi reddeden Kurum işleminin iptaline, borçlanma primi yönünden talebin reddine karar verilmiştir. 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun'un "Borçlanma Tutarı ve Borçlanma Tutarının İadesi" başlıklı 4.maddesine göre borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarı, başvuru tarihindeki 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 82 nci maddesinde belirtilen prime esas asgari ve azamî günlük kazanç arasında seçilecek günlük kazancın % 32'sidir....

      Somut olayda davacı vekilinin özetle; Davacının talebi TC vatandaşı olan Mardin ili, Savur İlçesi, Üçkavak mahallesi nüfusuna kayıtlı Mehmet ve Halimi'den olma 01.01.1934 doğumlu olup 01.01.1955 evlenen 10.02.1985 te ölen Hadice Yüksel'in annesi olduğunu ve aynı yer nüfusuna kayıtlı Derviş ve Meryem'den olma 12.02.1936 doğumlu 01.01.1955 evlenmiş olan Mihdi Yüksel'in babası olduğunu, bu kişilerin Türkiye'de evlendikten sonra Beyrut Lübnan'a gittiklerini, kendisinin orada doğduğunu, 1972 doğumlu olduğunu, Lübnan nüfus kayıtlarına göre 1931 doğumlu olup Mehmet ve Halime'den olan Hadice Ali han ile Mehmet ve Halimi'den olma 01.01.1934 doğumlu olup 01.01.1955 evlenen 10.02.1985 te ölen Hadice Yüksel'in aynı kişi olup annesi olduğunu, 1931 doğumlu Meryem'den olma Mihdi Omar ile Derviş ve Meryem'den olma 12.02.1936 doğumlu 01.01.1955 evlenmiş olan Mihdi Yüksel'in aynı kişi olup ve babası olduğunu belirterek dava açmıştır....

      un, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 193/2, 59, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un 4. maddeleri uyarınca 711,00 yeni Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair BÜNYAN Asliye Ceza Mahkemesinin 05/05/2005 tarihli ve 2005/22 esas, 2005/67 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 29.01.2010 gün ve 2010/725-5436 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.02.2010 gün ve 2010/23289 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Tüm dosya kapsamına göre, Bünyan Cumhuriyet Başsavcılığının 26/07/2001 tarihli ve 2001/230 soruşturma, 2001/91 esas, 2001/48 sayılı iddianamesiyle ... oğlu olup, Bünyan ilçesi...Mahallesi nüfusuna kayıtlı ... hakkında açılan kamu davası sonunda, Müzeyyen oğlu olan ve Bünyan ilçesi ......

        ın Türk vatandaşı iken yurt dışında geçen 23.10.1986 - 31.12.1999 ve 01.01.2000- 01.03.2002 tarihleri arası borçlanmaya esas sürelerinden dilediği kadarını borçlanma talep tarihinde geçerli olan prim miktarı üzerinden 3201 SY uyarınca borçlanabileceğinin tespitine, davacının borçlanmasının 5510 SY'nın 4/1-a bendi kapsamında yapılması gerektiğinin tespitine, davacının Türkiye sigorta başlangıç tarihinin tespitine ilişkin isteminin reddine, usulüne uygun yapılmış geçerli bir borçlanma işlemi olmadığından şimdilik hukuki yararı bulunmayan yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....

          Aile Mahkemesi'nce devam edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. 04.06.1958 ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara ve ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak kanun hükümlerini tesbit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir. Dava, yabancı uyruklu (Suriye) olan davacının babasının Türk Vatandaşı ... olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, gereği bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğunun tespitinin dava yolu ile mahkemeden istenebileceği düzenlenmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden Suriye uyruklu davacı ...'ın babası olduğunu iddia ettiği Türk vatandaşı ... aynı zamanda Suriye'de nüfusa kayıtlı olup, her iki ülke kayıtlarından hareketle davacı ...'ın ...'ın kızı olduğunun tespiti istenen davanın dayanağı ise Suriyedeki kayıtlarda davacı ...'ın ...'ın kızı olarak kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır....

            Davanın açıldığı tarihteki duruma göre hüküm fıkrasında, asıl talep ile yardımcı talepler hakkında, şüphe ve tereddüdü gerektirmeyecek biçimde, açık olarak karar verilmelidir. Hüküm, davanın açıldığı tarihteki maddi ve hukuki duruma göre verileceğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na göre, ileriye dönük olarak ve şarta bağlı biçimde karar tesis edilmesi mümkün değildir. Somut olayda, mahkemece 3201 sayılı yasa hükümlerine göre davacının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu dönem ...'da ... sigorta kurumuna bağlı olarak sigortalı olarak çalışmaya başladığı 01/11/1983 tarihinin Türkiye de sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine, davacının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu dönem ...'...

              DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının başlangıçta Ahıska Türkü olup Azerbaycan vatandaşı olduğunu, Azerbaycan-Türkiye Sosyal Güvenlik sözleşmesine göre Azerbaycan ve Türkiye günleri üzerinden Bağ-Kur kapsamında sözleşme aylığı bağlandığını,sözleşme aylığının 01.11.2005 tarihinden 30.11.2015 tarihine kadar ödendiğini, sözleşme aylığına esas olmak üzere 01.02.1994 tarihinden sonra geçen SSK ve Bağ-Kur hizmetinin olduğunu, davacının Türk vatandaşı olduktan sonra 30.11.2015 tarihinde sözleşme aylığını kestirerek, 02.12.2015 tarihinden itibaren 1260 gün 4/1-a kapsamında çalıştığını, SGK hizmet cetveline göre 1994 yılından başlayan 1.630 gün SSK, 1.634 gün Bağ-Kur hizmeti ve sonraki SSK gününün 1.260 gün olmak üzere toplam 4.524 gün Türkiye hizmetinin olduğunu, SSK kapsammda yaşlılık aylığı bağlanması için 06.09.2019 tarihinde SGK ... il Müdürlüğüne yaptığı başvuruya verilen 05.11.2019 tarihli cevabi yazıda, aylık bağlanan statünün değişmeyeceğini, kısmi aylık bağlama işleminde değerlendirileceği...

                Yurtiçi sigortalılık kayıt ve tescili bulunmayan, 28.04.2000 tarihi itibarıyla izinle çıkarak Türk Vatandaşlığını kaybeden 15.10.1975 doğumlu davacının, 28.06.2012 günlü borçlanma başvurusu, talep tarihinde Türk Vatandaşı olmadığı gerekçesiyle reddi üzerine, eldeki bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu