KARŞI OY YAZISI Yerel mahkeme malik olmayan eşin "zımnen rıza göstermesi" gerekçesi ile aile konutunun satışının "açık rıza" alınmadan yapılan satışına yönelik davayı reddetmiş bulunmaktadır. Türk Medeni Kanununun 194 f.I hükmünde yer alan "açık rıza" sözcüklerini yargı organlarının içtihaden "zımnen rıza" şekline dönüştürmesi anayasal yetki kullanımı ile bağdaşmaz. Açık rıza yokluğu işlemi "kesin hükümsüz" kılar. İsviçre öğretisinin yanı sıra Türk öğretisindeki baskın görüş de bu istikamettedir. Aksi düşünce, Türk Medeni Kanununun 194.madde hükmüne dayalı yasama organının "malik olmayan eşi koruma düşüncesinin" pratikte uygulanamaz duruma düşürüleceği kanaatini edinmemize sebebiyet vermektedir....
Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle 1.11.2004 olan dava tarihinin karar başlığında 24.07.2008 olarak yazılmasının maddi hataya dayanmasına, mahallinde düzeltilmesinin mümkün bulunmasına, Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayalı aile konutunun özgülenmesi talebi hakkında tefrik kararı verilmesine göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 60.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.11.06.2009...
Türk Medeni Kanununun 194. maddesi; eşlerden birinin diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutunu devredemeyeceği veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacağını öngörmüştür. İpotek işlemi taşınmaz üzerindeki hakları sınırlayıcı bir işlemdir. İpotek akit işlemi davacılardan ... ve ... A.Ş. arasında yapılmıştır. Davacı ...'in kendi yaptığı işlemde eşinin açık rızasının bulunmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını istemesi; Türk Medeni Kanunun 2. maddesi uyarınca tipik bir hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup; davacı ... bakımından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacı ... tarafından yazılı olarak bir açık rıza verilmediği de açıktır. Ancak, açık rızanın varlığının yazılı delille kanıtlanması gerekmez. Açık rıza her türlü delille, hatta karineyle bile kanıtlanabilir. Açık rızanın varlığını kanıtlama yükü, lehine işlem yapılan kişi (somut olayda davalı banka ve ondan alacağı temlik olan şirket üzerindedir)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali ve Tescil- Aile Konutu Şerhi Konulması- Aile Konutunun Özgülenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
Türk Medeni Kanununun 193. maddesi ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, "aile birliğinin" korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunu devredemez. Aile konutunun devredilmesi ancak diğer eşin açık rızası alınarak yapılabilir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir....
Aile Mahkemesi TARİHİ :02.06.2014 NUMARASI :Esas no:2014/431 Karar no:2014/456 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm aile konutunun Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayalı olarak miras hakkına mahsuben sağ eşe özgülenmesi isteğine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarihli 2015/8 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 14. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.05.03.2015(Prş.)...
Türk Medeni Kanununun 193. maddesi hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanunu'nun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, "aile birliğinin korunması" amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin "açık rızası bulunmadıkça ” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi "tek başına" bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma "ancak diğer eşin açık rızası alınarak " yapılabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir....
AİLE KONUTUNUN SAĞ KALAN EŞE ÖZGÜLENMESİGÖREVLİ MAHKEMEMİRASIN PAYLAŞILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 652 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Evlilik birliği, kocanın 07.01.2007 tarihinde ölümüyle kendiliğinden sona erdiğine göre, konut üzerinde hak sahibi olan kocanın artık tasarrufta bulunma imkanı kalmamış; tapu kütüğüne Türk Medeni Kanununun 194/3. maddesi gereğince konutla ilgili şerh konulmasının hukuki sebebi ortadan kalkmıştır. Mahkemece verilen ret kararı şerh isteği yönünden bu sebeple sonucu itibariyle doğrudur....
Buna göre, eşlerden biri diğer eşin "açık rızası bulunmadıkça” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi "tek başına" bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma "ancak diğer eşin açık rızası alınarak " yapılabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin "açık" olması gerekir. Somut olayda, davalı eş dava konusu aile konutunu, diğer davalı ...'ye davacının açık rızası olmadan ve muvazaalı olarak satmıştır. Diğer davalılar, ... ve ... 'in de bu muvazaadan haberdar olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle aile konutunun davacı kadına tahsisine ilişkin hüküm Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca geçici önlem niteliğinde verildiğinin ve kararın kesinleşmesine kadar geçerli olacağının tabii bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.12.2012 (Salı)...