DELİLLER : 26/04/2010 tarihli gayrimenkul pay ortaklığı sözleşmesi, delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava, gayrimenkul pay ortaklığı sözleşmesine ve muvazaaya dayalı tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç bedelinin tahsili, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....
Tüketici Mahkemesi’nin 2020/407 E. sayılı dosyasının 16/09/2020 tarihli ara kararı ile tesis edilen 10/02/2021 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik kararın kaldırılması ve istinaf nedenleri doğrultusunda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Tapu kaydı, Konut satım sözleşmesi, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ihtiyati tedbir talepli ipotek ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir....
Dava terditli dava şeklinde açılmış, ihtiyati tedbir talepli taşınmaz satış sözleşmesine (yüklenicinin temlikine) dayalı tapu iptali ve hacizler terkin edilerek tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin olup doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan, incelendikten ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacaktır. Dava konusu taşınmaz daire niteliği ile davalı şirket adına tapuda kayıtıldır. Davacının terditli taleplerinden ilki tapu iptali ve hacizler terkin edilerek tescil istemli taşınmazın aynına ilişkin olup davaya konu taşınmazın yargılamanın devamı sırasında devredilmesi ve elden çıkarılması durumunda ileride telafisi güç ya da imkansız durum ve zararlar ortaya çıkabileceği, verilebilecek hükmün infaz kabiliyetinin de ortadan kalkabileceği ve davacının hak kaybına uğrayabileceği ihtimal dahilindedir....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu tüm takip dosyalarına yazı göndererek tüm hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğunu, müvekkilinin davada taraf olmadığı halde müvekkili aleyhine hüküm verildiğini, icra takip dosyalarına davacının açtığı tazminat davasına ilişkin mahkeme ve Yargıtay kararlarını sunarak dosyaların kapatılmasını isteyebileceğini, davacının bu hakkını kullanmadan müvekkili aleyhine dava açmasının hukuka aykırı olduğunu, yargılama giderleri ve harçların hatalı olarak tespit edildiğini, müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu tüm takip dosyalarına yazı göndererek tüm hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğunu, müvekkilinin davada taraf olmadığı halde müvekkili aleyhine hüküm verildiğini, icra takip dosyalarına davacının açtığı tazminat davasına ilişkin mahkeme ve Yargıtay kararlarını sunarak dosyaların kapatılmasını isteyebileceğini, davacının bu hakkını kullanmadan müvekkili aleyhine dava açmasının hukuka aykırı olduğunu, yargılama giderleri ve harçların hatalı olarak tespit edildiğini, müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davacı, davalı yükleniciden bağımsız bölümü satın aldığını, satış bedelini davalı şirkete ödediğini, ancak davalı yüklenicinin teslim taahhüdünü yerine getirmemesi üzerine 11/02/2014 tarihli sözleşme iptali başlıklı sözleşme ile sözleşmenin feshedildiğini ve ödediği satış bedelini davalının ödemeyi taahhüt ettiğini ancak davalının ödeme edimini yerine getirmediğinden alacağının tahsili istemiyle başlattığı icra takibine davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, gayrimenkulün rayiç bedelinin tahsiline, mümkün olmadığı taktirde icra takibi bedelinin faizi ile tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; şikayetçi vekilinin müvekkilinin adına kayıtlı bir kısım taşınmazlar üzerinde ihtiyati haciz kaydı bulunduğundan bahisle ve icra dosyasının sekaya imhaya gönderildiği, İİK 106- 110 maddesi gereğince ihtiyati haczin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiğini söyleyerek red kararına karşı şikayette bulunduğu ve ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını istediği, istinafa konu mahkeme kararının gerekçesinde ve icra müdürlüğünün şikayete konu red kararında belirtildiği üzere şikayete konu icra dosyasının sekaya komisyon kararı ile imhaya gönderildiği, ihtiyati haczin kesin hacze dönüşüp dönüşmediğinin belli olmadığı, kesin hacze dönüşmemiş ise İİK 266.madde gereğince ihtiyati haczin kaldırılması görevinin icra müdürlüğünde olmadığı, ayrıca imhaya gönderilen icra dosyasının ihyası talep edilmeden, ihya edilmeden hacizlerin kaldırılması talebiyle ilgili değerlendirme yapılması da mümkün olmadığından ilk derece mahkemesi...
Tüketici Mahkemesi’nin 2020/831 E. sayılı dosyasının 25/05/2021 tarihli ara kararı ile tesis edilen 14/12/2020 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik kararın kaldırılması ve istinaf nedenleri doğrultusunda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ihtiyati tedbir talepli ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir....
Topçu'nun borcu nedeni ile şatışa çıkarıldığını, hazineye ait taşınmazın tapunun eski malikinin borcundan dolayı şatışa çıkarılması işleminin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle taşınmaz hakkında yapılan şatış işlemlerinin iptal edilmesi ve ilgili taşınmazlara daha önce konulan haciz ve ipoteklerin tamamının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece tedbir kararının mahiyeti itibariyle rızai devir ve temlikleri önleyici nitelikte olduğu, cebri icraya engel durumun bulunmadığı ve alacaklı ilamda taraf olmadığından tedbir kararının onun yönünden bağlayıcı olmadığı kanaatine varılarak davacının davasının reddine karar verilmiştir. Medeni Kanun’un 715. maddesine göre “Sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait mallar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Aksi ispatlanmadıkça, yararı kamuya ait sular ile kayalar, tepeler, dağlar, buzullar gibi tarıma elverişli olmayan yerler ve bunlardan çıkan kaynaklar, kimsenin mülkiyetinde değildir ve hiçbir şekilde özel mülkiyete konu olamaz.”...
Maddesi ve devamı maddeleri uyarınca tapu kaydına teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına, davalılar Akbank T.A.Ş tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak cebri satışların durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, dava konusu taşınmazların üzerinde yer alan diğer davalı Akbank A.Ş. tarafından konulan tüm ipoteklerin ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek (fekkine) tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğü’ne bildirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....