WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu itibarla, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarihli ve 1047 sayılı kararı ile belirlenen iş bölümüne göre, "6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında (Özel Borç İlişkileri -Akdin Muhtelif Nev’ileri) yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların (satış sözleşmesi:taşınır ve taşınmaz satışı, ödünç sözleşmeleri:ariyet (kullanım ödüncü) - karz-ödünç (tüketim ödüncü), ölünceye kadar bakma sözleşmesi, vedia (saklama) sözleşmesi, hizmet sözleşmesi, kefalet sözleşmesi, vekalet sözleşmesi)” istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (4). Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden, dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (4)....

    ESASTAN İNCELEME RAPOR SONUCU: Dava, ödünç verme sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır. 6098 sayılı TBK'nın 392. Maddesi: "Ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün ya da bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir." hükmünü içermekle birlikte, bu husus taraflarca ileri sürülebilecek bir husus olup, mahkemece resen gözetilmiş olması yerinde değildir. Yargıtay 3. H.D.'nin yerleşik uygulamaları da bu yöndedir. Davalının, TBK. 392. maddesi kapsamında bir itirazı dosya kapsamında mevcut değildir. Mahkemece işin esasına girilerek tarafların delilleri toplanmak suretiyle elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, TBK 392. Maddesinde belirtilen 6 haftalık süre beklenmeden açılmış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması yerinde değildir....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi : Bakırköy Asliye 10.Hukuk Mahkemesi YARGITAY İLAMI Dava dilekçesi içeriği dikkate alındığında iddianın öne sürülüş biçimi, davalı tarafın savunması, mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, duruşma tutanağına yansıyan bilgi ve belgelere, tarafların davadaki sıfatlarına, temyize konu hükmün kapsam ve gerekçesine göre temyize konu hükmün kira sözleşmesinden kaynaklanan ödenmemiş elektrik tüketim bedelinin tahsili için açılan alacak davası niteliğinde olduğu dikkate alındığında yasa gereği inceleme görevi Yargıtay (6).Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın görev yönünden (6).Hukuk Dairesi Başkanlığına SUNULMASINA, 11.03.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Davada tartışmalı olan maluliyet oranı Adalet Bakanlığı Adli Tıp Genel Kurulu'nun 06.10.2011 günlü raporu ile kesinlik kazandığından, zamanaşımı süresinin bu tarihten başlatılması gerekir. 818 sayılı BK'nın 126/4. maddesi uyarınca eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda zamanaşımı süresi 5 yıl olup; davacılar ile arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunan ve sorumluluğu eser sözleşmesinden kaynaklanan davalı iş sahibi TMT Tüketim Temizlik Mad. Makina Oto. Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında 5 yıllık zamanaşımı süresinin; kazaya neden olan asansörün imalâtçısı ve montajını yapan davalı S.. Ç..'ın eylemi ise suç teşkil ettiğinden, bu davalı yönünden 818 sayılı BK 60/2. maddesi uyarınca uzamış ceza zamanaşımı süresi olan 5 yıllık sürenin uygulanması gerekir. Bu durumda zamanaşımı süresi 06.10.2011 tarihine 5 yıllık süre eklendiğinde 06.10.2016 tarihinde dolmaktadır. Asıl 2005/112 Esas sayılı dava ile birleşen Ankara 12....

        İlk derece mahkemesince, " ....taraflar arasında tüketim ödüncü sözleşmesi yapılmış olduğu, dosya kapsımında toplanan deliller ile belirlenmiştir. Tüketim ödüncü sözleşmesinde borçlar kanunu madde 392 özel bir dava şartı öngörmüştür. Borçlar kanunu md. 392 uyarınca "ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün yada bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamış ise ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekte yükümlü değildir. " taraflar arasında kanunda belirtilen gün, bildirim süresi taraflar arasında belirlenmemiştir. HMK md. 114 uyarınca dava şartları yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden değerlendirilir. Borçlar kanunda belirtilen bu özel dava şartı eksikliği...." gerekçeleriyle davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür....

        Arsa paylı, B2 7 nolu bağımsız bölümün satış işleminden kalan bakiye borç için tapu sicil müdürlüğünde 413.000,00 TL miktarlı 15/05/2015 tarihli %18 akdi faizli ipotek tesis işlemi olduğunu, taraflar arasındaki tüketim ödüncü-ödünç verme işlemlerinden ve yine taraflar arasındaki icra dosyası alacağının temliki işleminden kaynaklanan ilişki durumları da gözetildiğinde görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olması gerektiğini, fakat davacının talebini sadece Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ......

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2018/662 Esas KARAR NO: 2021/1076 DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 24/05/2018 KARAR TARİHİ: 28/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin ---- altında birçok şirketle ticari ilişki kurduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketle uzun sürelerden beri ticari ilişki kurduğunu, özellikle davalı şirketin ---- marka ürünleri olmak üzere davalıdan birçok ürün satın aldığını, müvekkiliyle davalı şirketin yıllardan beri süregelen faaliyetinden kaynaklanan ilişki neticesinde bazı dönemlerde mağazalarda hem reklam hem de kullanım amacıyla ---- verildiğini, dava konusu olan --- bulunan---- isimli adresinde ----- da faaliyetlerine devam ettiği süreçte ---- yangın çıktığını, yangın olayının nedeninin müvekkilince kamera kayıtlarından, sair kaynaklardan araştırıldığında davalı şirkete...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2018/1183 Esas KARAR NO :2021/444 DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:28/12/2018 KARAR TARİHİ:03/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ......

              Dava konusu tüketim dönemleri --- tarihleri arasındaki dönemdir. Dava dosyasına sunulan--- taraflar arasında İmzalanan abonelik sözleşmesinin imzalandığı tarih ise ---tarihidir.Yani dava konusu--- adet tüketim faturası abonelik öncesi düzenlenmiştir. ------ maddesinde; Aynı kullanım yerine ait başka tüketicilerin önceki dönemlere ilişkin tüketimlerinden kaynaklanan borçları, yeni tüketicinin üstlenmesi talep edilemez. Tüketicinin bir perakende satış sözleşmesinden kaynaklanan borcu nedeniyle, aynı tüketicinin başka bir perakende satış sözleşmesine konu kullanım yerinin elektriği kesilemez. Davacı elektrik şirketi tarafından, fatura tarihlerinden önce ----- numaralı tesisatta davalının aboneliği olduğuna dair herhangi bir belge sunulmamıştır. Bu nedenle, tüketimlerin yapıldığı ve dava konusu faturaların düzenlendi tarihlerde davalının aboneliğinin olmadığı ve bu fatura bedellerinden de sorumlu olmadıklarını kabulü gerekmektedir....

                Somut olayda, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan elektrik tüketim borcunun tahsili amacıyla gerçekleştirlen icra takibine yönelik itirazın iptali talep edilmektedir. Davaya konu borcun doğumuna sebep olan 18100 nolu abonelik sözleşmesi davalının ortağı olduğu dava dışı.... ile davacı kurum arasında gerçekleştirilmiş, icra takibine konu borç ise normal elektrik tüketim borcundan kaynaklanmaktadır. Elektrik hırsızlığı veya kaçak elektrik kullanımı gibi bizzat davalıya atfedilecek bir borç sözkonusu değildir. Davalı, dava dışı şirketin bu borcunu (şirket ortağı olsa dahi) kişisel olarak ödemeyi taahhüt etmemiş, herhangi bir kefalet de sunmamıştır. Bu nedenle, ödenmemiş elektrik borcundan dolayı şirket ortaklarının (kamu alacaklarında olduğu gibi) kişisel sorumlulukları bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu