Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2023 NUMARASI : 2022/296 E - 2023/147 K DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının "Ragga Oktay" sahne adıyla tanınan bir ses sanatçısı olduğunu ve müvekkil ile dostluk ilişkisi sürdürdüklerini, davalının dostluk ilişkisi çerçevesinde davacı müvekkilden sürekli olarak borç para istediğini, davalının aldığı bu paraları ödemediğini ve aradaki tüketim ödüncü ilişkisini inkar ettiğini, müvekkilinin davalıya borç olarak verdiği paraların iadesini istediğini ancak davalının sürekli davacıya ödeme yapacağını, elinin sıkışık olduğunu, o an için ödeme yapmasının mümkün olmadığını eline para geçince ödeme yapacağını söylediğini, sürekli borcu öteleyerek ödemekten...

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/03/2019 NUMARASI : 2018/245 ESAS - 2019/277 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/03/2019 tarihli, 2018/245 Esas, 2019/277 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 29/12/2017 tarihinde davalıya banka yolu ile borç para gönderdiğini, açıklama kısmında da "EL ÖDÜNCÜ" dendiğini, takip konusu alacağın hukuki dayanağının açık ve net olarak ifade edildiğini, davalının, müvekkilinden borç olarak aldığı 10.000 USD yi hiçbir şekilde geri ödemediğini, müvekkilinin mağdur ettiğini, müvekkilinin İstanbul 33....

Dava, tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir. 6098 Sayılı Yasa'nın 386. maddesinde tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa'nın 26. maddesinde ise bir sözleşmenin içeriğinin kanunda öngörülen sınırlar içinde taraflarca özgürce belirlenebileceği düzenlenmiştir. 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca faiz karşılığı ödünç para verme işlemleri münhasıran banka ve diğer finans kuruluşlarının tekeline bırakılmış olup, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 241. maddesinde de kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişilerin, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır....

    Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386 ve devamı maddelerine göre tüketim ödüncü sözleşmesi kapsamında 5941 sayılı Çek Kanunu m. 3'e göre ödenen çek tazminatının iadesi için ve m. 586'ya göre müteselsil kefalet için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67'ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386'ya göre; "Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir." Taraflar arasında yapılan genel kredi sözleşmesi tüketim ödüncü sözleşmesi niteliğindedir. Tüketim ödüncü sözleşmeleri karşılıklı edimleri içeren nitelikte sözleşme olup tüketim ödüncünü alan taraf sözleşmede kararlaştırılan tarihte aldığı ödüncü iade etme yükümlülüğü altındadır....

      Tüketim ödüncü 6098 sayılı TBK'nın 386. maddesinde; "Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. 6098 sayılı TBK'nın 555. vd. maddelerinde havale düzenlenmiş olup, yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, havale kural olarak bir borcun ödenmesi için yapılır. Bu karinenin aksini yani havalenin borç ödemek dışında yapıldığı havale yapanın kanıtlaması gerekir. Davacının, 25/03/2016 tarihinde "borç" açıklaması ile 27.000,00 TL ve 31/05/2016 tarihinde "borç" açıklaması ile 30.000,00 TL parayı banka havalesi ile davalıya gönderdiği uyuşmazlık konusu değildir. Davacı bu paraları ödünç olarak gönderdiğini davalı ise paranın davacının eşi ile olan ticari ilişkisinden kaynaklanan alacağının ödenmesi için gönderildiğini ileri sürmüştür....

      Mahkememizde açılmış olan dava bu yasa kapsamında arabuluculuk dava şartına bağlı olup arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulduğu anlaşılmakla davanın esasının incelenmesine geçilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386'ya göre; "Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir." Taraflar arasında yapılan sözleşmeler tüketim ödüncü sözleşmesi niteliğindedir. Tüketim ödüncü sözleşmeleri karşılıklı edimleri içeren nitelikte sözleşme olup tüketim ödüncünü alan taraf sözleşmede kararlaştırılan tarihte aldığı ödüncü iade etme yükümlülüğü altındadır. Davacı bankanın davalı...'e verdiği tüketim ödüncü niteliğindeki kredinin geri ödendiğini ispat yükü davalı tarafta olup davalı taraf aldığı kredi borcunu ödediğini yazılı belge ile kanıtlamakla yükümlüdür....

        HD tarafından 'Tüketim Ödüncü Sözleşmesi' olarak nitelendirildiğinden, olayda zamanaşımının söz konusu olup olmadığı da tüketim ödüncü sözleşmesine ilişkin zamanaşımı hükümleri doğrultusunda çözüme kavuşturulacağını, nitekim Kayseri B.A.M. 6.HD, hukuki işlemi Tüketim Ödüncü Sözleşmesi olarak nitelendirdikten sonra bu sözleşmeye ait muacceliyet ve zamanaşımı hükümlerini de kararında açıkladığını, tüketim ödüncü sözleşmesinde zamanaşımının ise 6 ay olup, söz konusu BAM kararında da belirtildiği üzere bu husustaki Borçlar Kanunu 389. madde hükmünün "Ödünç alanın, ödünç konusunun teslimine ve ödünç verenin de bu şeyin teslim alınmasına ilişkin istemleri, diğer tarafın bu konuda temerrüde düşmesinden başlayarak altı ayın geçmesiyle zamanaşımına uğrar." (6098 s....

        Bunlardan birincisi kredi kartı alacağı, ikincisi iskonto kredisi alacağı üçüncüsü de çek sorumluluk bedelinin depo edilmesine ilişkin gayri nakdi kredi alacağı talebidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386'ya göre; "Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir." Taraflar arasında yapılan kredi kartı ve iskonto sözleşmeleri tüketim ödüncü sözleşmesi niteliğindedir. Tüketim ödüncü sözleşmeleri karşılıklı edimleri içeren nitelikte sözleşme olup tüketim ödüncünü alan taraf sözleşmede kararlaştırılan tarihte aldığı ödüncü iade etme yükümlülüğü altındadır. Davacı bankanın davalıya verdiği tüketim ödüncü niteliğindeki kredinin geri ödenmediğini ispat yükü davalı tarafta olup davalı taraf aldığı kredi borcunu ödediğini dava değeri yönünden yazılı belge ile kanıtlamakla yükümlüdür....

          Mahkemece, her ne kadar iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklandığı ve TBK m.392 maddesi hükmü gereğince, ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir ödeme günü ihbar süresi belirlenmemiş veya istenildiği zaman muaccel olacağı kararlaştırılmış ise ödünç alanın ilk istemden başlayarak 6 hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü olmadığı, yasada aranan bu şartın muacceliyet/istenebilirlik şartı olduğu ancak davacının icra takip tarihinden önceki 6 haftalık sürede bu istemi yapmış olduğuna ilişkin her hangi bir delil sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de somut olayda uygulama yeri bulunmayan TBK.'nun 392. maddesi hükmü gözetilerek karar verilmesi doğru olmamıştır. Nitekim, Yargıtayın yerleşik uygulamalarında da benzer nitelikte olan davalarda söz konusu maddenin uygulama yeri olmadığı görüşü benimsenmiştir. (Y.3HD.,09.03.2022,2022/579E,2022/2074K.)...

          UYAP Entegrasyonu