Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anayasa'nın 138. maddesine göre de yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. Kesin hüküm, uyuşmazlığın gelecek için sona ermesinin ve böylelikle hukuki barışın ve yargıya güvenin temini için önemli bir role sahiptir. Kesin hüküm kamu düzenine ilişkin olduğundan taraflar kesin hüküm ve etkisi hakkında sözleşme dahi yapamazlar. Ancak, bazı ağır yargılama hataları nedeniyle kanun koyucu, hüküm kesinleştikten sonra dahi verilen hükme karşı olağanüstü kanun yoluna başvurulabilmesine olanak tanımaktadır. Somut olayda, davalı tarafından açılan muvazaa nedeniyle tapu iptal tescil davası sonucunda ... .... Asliye ... Mahkemesinin 29.01.2010 tarih ve 2008/253-2010/... sayılı ilamı ile davalı adına tapu kaydı oluşmuştur....

    Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Dosya kapsamından, davacı ile davalı müteahhit ... arasında düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi yapıldığı ve çekişmeli taşınmazın davacıya satıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, satın aldığı ve onbir yıldan beri oturduğunu belirttiği dairenin, müteahhite düşen dairelerden olduğu ve peşin para ile müteahhitten satın aldığı halde davalı kooperatifin hileli yollarla bu taşınmazı tapuda satın alarak aleyhine meni müdahale ve ecrimisil davası açtığını idda ederek, davalı kooperatif adına olan tapunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmektedir. Dava, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme iddasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....

      Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Dosya kapsamından, davacı ile davalı müteahhit ... arasında düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi yapıldığı ve çekişmeli taşınmazın davacıya satıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, satın aldığı ve oniki yıldan beri oturduğunu belirttiği dairenin, müteahhite düşen dairelerden olduğunu ve peşin para ile müteahhitten satın aldığı halde davalı kooperatifin hileli yollarla bu taşınmazı tapuda satın alarak aleyhine meni müdahale ve ecrimisil davası açtığını idda ederek, davalı kooperatif adına olan tapunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmektedir.Dava, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme iddasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....

        Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar avukatı ... tarafından temyiz edilmiştir. 20067/1896-3530 Davalıların iştirak halinde ... bulundukları taşınmazlardaki hisselerinin noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile davacılara satılıp bedelinin ödendiği hususu ile, davacıların aldıkları hisselerin adlarına tescili için açtıkları tapu iptal ve tescil davasının reddedildiği, ret kararının 22.8.1997 tarihinde kesinleştiği hususu dosya kapsamı ile ... olup tartışmasızdır. Taraflar arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi geçerlidir. Ne varki satışa konu paylar, taşınmazlar üzerindeki iştirak hali çözülmediğinden ifa olanağı henüz doğmadığından açılan tapu iptal tescil davası reddedildiği anlaşılmaktadır. Davacılar, satın aldıkları payların adlarına tescili sağlanamadığından açtıkları bu dava ile artık tescil ve aynen ifa talebinden vazgeçmektedirler....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayalı olarak açtığı tescil davası sırasında kardeşi olan davalının müdahil olduğunu ve dava konusu 100 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, vekil eliyle davayı takip ettiği için 35 yıl sonra durumu öğrendiğini, davalı adına oluşan tescilin hileli ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, hak düşürücü sürenin geçtiğini, iddiaların asılsız olduğunu belirtip , davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tescil işleminin muvazaalı ve hileli olduğunun ispatlanamadığı, kadastro tespitinin üzerinden de 10 sene geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

            Mahkemece, tapu iptal ve tescil talebinin reddine, cezai şart talebi yönünden ise dava takip edilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, 5335 sayılı kanunun 32.maddesinin 1.fıkrası gereği 09.11.2006 tarih 26341 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “......

                Mahkemece, davacının ödediği bedelin, davacı tarafından açılan tapu iptali tescil davasının açılma tarihi olan 30.5.2003 tarihindeki ulaştığı değer olan 3.494,00 TL'nın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edelmiştir. 1-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde, davacının 15.5.1992 tarihli sözleşme karşılığı davalıya 16.000.000 TL bedel ödediğine davalı tarafından karşı çıkılmamıştır. Taraflar arasındaki sözleşme mahkemeninde kabulünde olduğu üzere geçersiz olup, davacı ödediği bedelin akdin ifasının imkansız hale geldiği tarihteki ulaştığı değeri isteme hakkına sahiptir. Davacınında aralarında bulunduğu 18 kişi tarafından dava dışı şahısler aleyhine İzmir 3.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptali tescil 2009/13644-2010/6150 davası ile davalıları tarafından karşı dava olarak açılan men'i müdahale davası tapu iptal tescil isteğinin reddine meni müdahale talebinin kabulüne karar verilerek sonuçlanmış ve 26.3.2007 tarihinde kesinleşmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TEDBİR Taraflar arasında görülen tedbir, tapu iptal tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Uygulama kadastrosu sırasında, ... İlçesi Ovacık mahallesi çalışma alanında ve tapuda davalıların murisi adına kayıtlı bulunan eski 205 parsel sayılı 17.700 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 162 ada 9 parsel numarasıyla 18.619,46 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiş, Orman İdaresinin açtığı tapu iptal tescil davası sonucu ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/61 Esas 2014/184 Karar sayılı kararıyla tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, temyiz edilmeden 28.04.2014 tarihinde kesinleşmiş ve 03.06.2014 tarihinde infaz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu