Bu durumda icra müdürlüğü tarafından yukarıda açıklanan yasa hükümlerine göre düzenlenmiş bir sıra cetveli bulunmadığına göre, mahkemece, "icra müdürlüğü'nce sıra cetveli yapılması için, satışı yapan İstanbul 27. İcra Müdürlüğü'ne haczin bildirilmesi yönünde işlem yapılması gerektiğine" karar verilmesi gerekirken, sıra cetveli yapılması ve buna itiraz edilmesi halinde ileri sürülebilecek hususlar incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı ... A.Ş.'nin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şikayetçinin alacağının rüçhanlı olup olmadığı ve öne sürdüğü diğer konular sıra cetveli yapıldıktan sonra itiraz halinde tartışılacak hususlar olup, bu aşamada icra müdürlüğü sıra cetveli düzenlemekten imtina edemez. Bir başka anlatımla alacaklıların itirazlarını ileri sürebilmesi için öncelikle sıra cetveli yapılması gerekmektedir. Şikayete konu, ...9. İcra Müdürlüğü’nün 2014/9986 E takip dosyası fotokopisinin incelenmesinde, sıra cetveli yapıldığına dair belgeye rastlanılmamıştır. O halde, mahkemece, birden fazla alacaklının bulunması ve ihale bedelinin alacağı karşılamaması nedeniyle, icra müdürlüğünce İİK'nun 140. maddesi gereğince sıra cetveli yapılmasına karar verilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, kararın bozulması gerekirken, Dairemizce onandığı anlaşılmakla şikayetçinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....
İİK 142. maddesi uyarınca haczedilen mal alacaklıların alacağına yetmemesi halinde sıra cetveli yapılır. Borçlunun maaşına yazılan haciz yazılarının sıraya konularak bu sıra ile ödeme yapılması sıra cetveli değildir. Sıra cetveline itiraz davalarında davalı alacağının gerçek olduğunu isbat etmek zorunda olmasına rağmen, maaş hacizlerinde üst sıralarda bulunan alacaklar aleyhine açılan davalar genel muvazaa mahiyetinde olup, bu davalarda genel isbat kuralları geçerlidir. Somut olayda mahkemece usulüne uygun düzenlenmiş bir sıra cetveli olmamasına rağmen isbat yükünün davacı yerine, davalıya yüklenerek sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve yasaya aykırı hükmün bozulması gerekmiştir....
İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekili yasal süresinde istinaf kanun yoluna başvurusunda, davacının alacağı temlik aldığı dönemin belli olmadığını, davacı tarafın 10 yıl boyunca dosyada işlem yapmadığını ve hacizlerin düştüğünü, ortada bir haciz olmadığı için sıra cetveli yapılmamasının yerinde olduğunu, davacının kendisine şikayet süresi yaratmak için icra müdürlüğünden talepte bulunduğunu ve ret kararını dava konusu yaptığını, taşınmazların ihalesinin 14.10.2015 tarihinde yapıldığını, tescillerin gerçekleştiğini, ihalenin kesinleştiği anda davacının herhangi bir haczi bulunmadığından sıra cetveline gerek olmaksızın müvekkiline yapılan ödemenin yerinde olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Somut olayda, Karşıyaka 3....
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı .....yönünden reddine, davalı ... yönünden kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, .... ... 27. İcra Müdürlüğünün 2008/627 sayılı takip dosyasından 18.12.2012 tarihli sıra cetveli ve derece kararı düzenlendiğini, bu sıra cetvelinde kendisine 1. sırada pay ayrılan ipotek alacaklısı .......sıra cetveli ve derece kararında kabul edilen miktar kadar bir alacağı bulunmadığını, 3. sırada pay ayrılan haciz alacaklısı ...'ın ise borçlu........ hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı .... vekili, davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2022 NUMARASI : 2022/235 ESAS, 2022/258 KARAR DAVA KONUSU : Sıra Cetvelindeki Sıraya İtiraz KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Samsun İcra Dairesi'nin 2019/15 Esas sayıl dosyasında 11/04/2022 tarihli sıra cetveli oluşturulurken usulsüzlük yapıldığını, birden fazla ihtiyati hacizde bu hacizlerin kesin hacze dönüşme anına göre sıra cetveli oluşturulduğunu, sıra cetvelinde 34 XX 781 ve 34 XX 107 plakalı aracın takyidat kayıtlarında 3. sırada beyan edilen Çarşamba İcra Müdürlüğü 2018/4383 Esas sayılı dosyasında ihtiyati haciz ve kesin haciz tarihleri açık bir şekilde beyan edilmediğinden sıra cetvelinin sıhhatinin tartışmaya açık olduğunu, İhtiyati haciz ve kesin haciz tarihlerinin açıklanmadan oluşturulan sıra cetveline itiraz ettiklerini, bu nedenle yeni bir sera cetvelinin düzenlenmesini talep ettiklerini, ayrıca Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/15 Esas sayılı dosyasından satış talep edilip...
İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olup, mahkemece süresinden sonra açılan davanın reddine karar verilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 142 nci maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz davaları, cetvel suretinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde açılmalıdır. Somut olayda sıra cetveli davacıya 30.03.2008 günü tebliğ edilmiş; davacı 03.04.2008 günü harcını da yatırmak suretiyle dava açmış, mahkemece davanın 11.04.2008 günlü tevzi tarihinde açıldığı düşünülerek karar verilmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taraflarına 30/05/2020 tarihinde sıra cetvelinin tebliğ edilmediğini, sıra cetvelinin 25/09/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davanın ise 06/10/2020 tarihinde 15 günlük sürede açıldığını, Basın İlan Kurumuna 23/09/2020 tarihinde müzekkere yazıldığını, dolayısıyla kararın taraflarına 5.ayda tebliğ edilmesinin mümkün olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar....
Bu durumda, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına karar verilip kesinleşecek sıra cetvelinin sonucuna göre işlem tesisi gerekirken, doğrudan paranın takip alacaklısına ödenmesi yasal değildir. Öte yandan, şikayetçinin iddialarının ise, sıra cetveli yapılmasından sonra, sıra cetveline itiraz etmesi halinde inceleneceği tabiidir. Hal böyle olunca, mahkemece, İİK'nun 17/2. maddesi hükmü doğrultusunda, birden fazla alacaklı bulunması ve ihale bedelinin tüm alacakları karşılamaması nedeniyle, İİK'nun 140. maddesi gereğince, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasının emredilmesine karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddi yönünde hüküm kurulması doğru olmayıp; Dairemizce mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken, onandığı anlaşılmakla şikayetçinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....
Bu durumda, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına karar verilip kesinleşecek sıra cetvelinin sonucuna göre işlem tesisi gerekirken, doğrudan paranın takip alacaklısına ödenmesi yasal değildir. Öte yandan, şikayetçinin iddialarının ise; sıra cetveli yapılmasından sonra, sıra cetveline itiraz etmesi halinde inceleneceği tabiidir. Hal böyle olunca, mahkemece, İİK.'nun 17/2. maddesi hükmü doğrultusunda, birden fazla alacaklı bulunması ve ihale bedelinin tüm alacakları karşılamaması nedeniyle, İİK.'nun 140.maddesi gereğince, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasının emredilmesine karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçi 3. kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....