Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Belirlenen düzenleme sahası bir müstakil imar adasından daha küçük olamaz. Ancak, imar adasının büyük bir kısmının imar mevzuatına uygun bir şekilde teşekkül etmiş olması nedeniyle, yeniden düzenlemesine ihtiyaç bulunmaması ve diğer kısmında birkaç taşınmaz malın tevhid ve ifraz yoluyla imar planı ve imar mevzuatına uygun imar parsellerinin elde edilmesinin mümkün olduğu hallerde, adanın geri kalan kadastro parselleri müstakil bir imar düzenlemesine konu teşkil edebilir." kuralına yer verilmiştir. 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı Ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunun 20. maddesinin 2. fıkrasında, "Zeytincilik sahaları daraltılamaz. Ancak, belediye sınırları içinde bulunan zeytinlik sahalarının imar hudutları kapsamı içine alınması hâlinde altyapı ve sosyal tesisler dahil toplam yapılaşma, zeytinlik alanının % 10’unu geçemez. Bu sahalardaki zeytin ağaçlarının sökülmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının fenni gerekçeye dayalı iznine tabidir....

    O halde yerel mahkemece mahallinde keşif yapılarak teknik bilirkişiden tesis kadastro paftası ile uygulama paftası çakıştırılmak suretiyle davacı parselindeki eksilmenin nereden kaynaklandığını gösterir rapor alınmalı, bilirkişi raporunda taşınmazın yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen komşu taşınmaz bulunduğu takdirde komşu parsel maliklerinin, tespit harici taşınmazlar yönünden ise Hazine veya ilgili kamu tüzel kişilerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 124. maddesi uyarınca davaya dahil edilmesi için davacı tarafa imkan tanınmalı, davanın yüzölçüm farkının hesaplama yönteminden kaynaklandığının anlaşılması halinde ise Kadastro Müdürlüğüne karşı yürütülerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir....

      Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde ... tutanakların düzenlenmesine esas alınan ... fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek, bilirkişilerden bu doğrultuda rapor alınmalı, Ayrıca; 3402 sayılı Kadastro Yasasının 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten ve tescil davasının açıldığı ya da tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Yasasının 14. maddesinde ... diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen...

        Mahkemece, Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Bu tür ihtilaflarda "lehine sınır değişikliği yapılan kişi"den maksat, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleridir. Ancak, uygulama kadastrosunun sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan bir kişi ya da kişilerin bulunmaması halinde ise, Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir....

          orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli, tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli, tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli, çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilmeli, çekişmeli taşınmazın imar planına göre konumu saptanmalı, bu şekilde yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır....

            yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır....

              sınır komşularını oluşturan taşınmazların eylemli durumu da dikkate alınmalı, bu yolla taşınmaz mahkemece bizzat görülüp gözlenmeli, gözlem keşif tutanağına aynen yansıtılmalı, bundan sonra yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin kime ait olduğu kimden kime kaldığı zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında taşınmazın imar ihyaya konu olup olmadığı, para ve emek sarfıyla imar ihyaya konu olmuş ise imar ihyanın başlangıç günü ile imar ihyanın hangi günde tamamlandığı konusunda olaylara dayalı ayrıntılı, gerekçeli bilgiler alınmalı, tesbit tutanağı bilirkişilerinin beyanları ile yerel bilirkişi ve tanık sözleri çeliştiği takdirde tutanak bilirkişileri de taşınmaz başında ayrı ayrı dinlenerek aykırılık duraksamasız giderilmeli, taşımaz imar ve ihyaya konu olmuş ise taşınmazın belediye hudutları içerisinde imar planı kapsamında kalması halinde 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 17/son maddesi hükmü dikkate alınmalı, uzman ormancı bilirkişiden taşınmazın orman...

                Belediyesinin imar kanununun 18. maddesi gereğince almış olduğu meclis kararları ile imar kapsamında olan taşınmazların ilk kez yapılan orman kadastro çalışmaları neticesinde orman sınırları içerisine alınan ve imar planında yola isabet eden kısımlarının iptaline karar verilmesini talep etmiş, tefrik kararları neticesinde işbu dosya yönünden çekişmeli 396 ada 29, 150 ve 151 sayılı parseller kalmıştır. Mahkemece, davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava, orman tahdidine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede, 28.03.1978 tarihinde kesinleşen tapulama çalışmaları ile 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp, 28.02.2013 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur....

                  Bu keşifte, orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarından ve hava fotoğrafları ve memleket haritalarından da yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6- 7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazların orman kadastro çalışma alanında olup olmadığı, hangi tarihli çalışma kapsamında olduğu detaylı olarak açıklanmak suretiyle orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı tespit edilerek, çelişki bulunmakta ise çekişmeli parseller yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek...

                  Bilirkişi raporuna göre 119 Orman Sınır Noktası nizasız olarak gösterilen (A) işaretli yerin Güneybatı köşesinde ve ... kenarında 120 Orman Sınır Noktası da nizalı (B) işaretli yerin Güneydoğu köşesinde gösterilip ve (A) ile işaretli yer ihtilafsız arazi olarak kabul edildiğine ve (B), (C) işaretli olan ve orman kadastro sınırları içine alınan bölümler hakkındaki kişilerin açtığı dava ret edildiğine göre, ihtilafsız olduğu (yani orman sınırları içine alınmayan) kabul edilen (A) işaretli bölüm hakkındaki “orman kadastro komisyon kararının iptaliyle tahdit dışı bırakılmasına” (kararda bu son üç kelimenin önceden yazılan kısım silinerek yazıldığı görülmektedir) şeklinde hüküm kurulmasının anlamı bulunmamaktadır. Çünkü, ihtilafsız olan ve orman sınırı içine alınmayan bölüm yönünden kişilerin orman kadastrosuna itiraz davası açmada hukuki yararları bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu