WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE İstinaf talebinde bulunan davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur. Hükme esas, davalı tarafından zarar gören kişiye ödenmesi gereken gerçek zararın belirlenmesi için alınan bilirkişi raporunda davacı için göremezlik tazminatının hesaplanmasında TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak bakiye ömür süresi belirlendiği belirtilmiş, ancak davacının muhtemel bakiye ömür süresi 99 yaş kabul edilerek bu yaşa göre hesaplama yapılmış olması doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi SAYISI : 2023/44 E., 2023/424 K. KARAR : Kısmen kabul Taraflar arasındaki kazasının ve sürekli göremezliğin tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      Aracın işleteni(maliki), kusursuz sorumluluk ilkelerine göre, sürücü ise haksız fiil hükümlerine göre, sigorta şirketi ise KTK 85 ve devamı maddeler gereğince poliçe ve sigorta hükümlerine göre meydana gelen zarardan sorumludur.Somut olayda, davacı tarafından dosyaya konu trafik kazası sebebiyle sürekli ve geçici göremezlik ile bakıcı zararının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, mahkememizce davacının maluliyet oranın tespiti için dosya ------ gönderilmiş, alınan raporda davacının sürekli göremezlik oranın %3, geçici göremezliğin ise 4 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiş, davacı vekilinin itirazı doğrultusunda yeniden maluliyet raporu alınmış, yeni raporda da aynı sonuç belirtilmiştir.Tüm dosya kapsamına göre; meydana gelen trafik kazası sonucunda davacının sürekli göremezlik oranın %3, geçici göremezliğin ise 4 aya kadar uzayabileceğinin -----İhtisas Kurulu raporundan anlaşıldığı, davacı vekiline kusur/zarar konusunda bilirkişi incelemesi ücretini yatırması...

        HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, sürekli göremezlik tarihinin tespiti ile sürekli göremezlik gelirinin tespit edilen tarihten itibaren ödenmesi istemine ilişkindir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLER Davacı...’e velayeten ... ve ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın, tek taraflı trafik kazası neticesinde yaralanma münasebetiyle, davacının yaralanmasına sebebiyet veren aracın ZMMS sigortacısına yönelik olarak açılan maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, yerel mahkemece yapılan yargılamada alınan ve hükme esas alınan maluliyet raporunda davacı ...’ın sürekli maluliyetinin bulunmadığı ancak geçici maluliyetinin bulunmadığının belirtildiği, yerel mahkemece, söz konusu maluliyet raporuna ilişkin taraflarınca yapılan itirazların dikkate alınmadığını ve bu rapor üzerinden hüküm kurulduğunu, ayrıca davacının kaza tarihinde 18 yaşından küçük olduğundan bahisle geçici göremezlik zararı yönünden de taleplerinin reddedildiğini, yerel mahkemenin bu hükmünün isabetli olmadığını, zira geçici göremezliğin, kazazedenin %100 olarak malul olduğu dönemi kapsadığını, bu dönem de kazazede hiçbir şekilde kendi ihtiyaçlarını kendisinin gidermeyecek...

            Hükmün, davacı ve davalı avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun yargı harçlarına ilişkin 1 sayılı Tarifesi gereğince, konusu belli değerle ilgili davalarda hükmedilen değer üzerinden nispî harç alınması yasal gereğine karşın, kazasında sürekli göremez duruma giren sigortalı için yapılan sosyal sigorta yardımlarının rücuen tahsili istemli davanın yargılaması sonucu kurulan hükümde, 3144,33 TL nispî karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken, eksik harca hükmedilmesi, diğer taraftan kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'e göre hükmedilen miktar üzerinden 5.934,78 TL vekalet ücretine, reddedilen miktar üzerinden de kendini vekille temsil ettiren davalı yararına ise, reddedilen kusur farkına isabet eden miktara...

              Davacı vekilinin dava dilekçesinde, %19 oranında malul kaldığını belirterek, sürekli göremezlik zararlarını talep etmiş, olduğu dikkate alınarak, BAM kaldırma ilamı doğrultusunda davacının talep edebileceği sürekli göremezlik tazminatının Yargıtay 17. HD 2020/11295 E. 2021/780 K. sayılı kararı ile tazminat hesabı yönünden içtihat değişikliğine giderek TRH2010 Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşam süresi belirlenerek ve "Progresif Rant Yöntemi" uygulanarak belirlenmesi için, bilirkişiden 24/01/2022 tarihli kök ve 20/04/2022 tarihli ek raporlar alınmış buna göre davacının talep edebileceği sürekli göremezlik tazminatı miktarının 85.070,27 TL olduğunun bildirildiği, davacı vekilinin 27/02/2022 tarihli bedel arttırım dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır....

                İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Kurumca sigortalının sürekli göremezlik oranının belirlenerek sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur.Zararlandırıcı olayın kazası olduğuna ilişkin bir mahkeme kararı olmadıkça Sosyal Güvenlik Kurumunca davacının sürekli göremezlik oranı belirlenmeyecek ve gelir de bağlanamayacağından bu gelirin peşin sermaye değeri maddi zarardan düşülmeden Kurumca karşılanmayan maddi zarar miktarını belirleme imkanı bulunmadığından kazasının tespitine ilişkin davanın maddi tazminat istemli dava ile bir arada görülüp sonuçlandırılmasının fiilen mümkün olmadığı ortadadır. Hukuk Genel Kurulu’nun 07.02.2007 tarihli, 2007/21-69 Esas, 2007/55 Karar sayılı kararı’da bu yöndedir....

                  Somut olayda, 05/08/2014 tarihinde gerçekleşen kazası nedeniyle davacıda %44,2 sürekli göremezliğin oluştuğu, olayda davalı ... İnşaat Ltd. Şti.nin %70, davacı kazalı işçinin %30 oranında kusurlu bulundukları; inşaat işyerinin İnşaat All Risk sigorta poliçesiyle davalı ... şirketi tarafından sigortalandığı; alınan hesap raporunda asgari ücret hariç olmak üzere mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda pasif dönem için asgari geçim indirimi hariç tutularak asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı ifade edilmesine rağmen, hesap tablosuna göre asgari ücretin üzerinde bir rakam ile hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır.Tazminatın belirlenmesi için sigortalının pasif devre zararınında esas alınması gereken ücret konusunda uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır....

                    Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinde davalı asıl işveren alt işvereni olan davalı İşverenliğinde çalışan 1980 yılı doğumlu elektrik teksnisyeni davacının, elektrik akımına kapılması nedeniyle yaralandığı, maluliyet evrakına göre %30 oranında sürekli göremezliğin oluştuğu, hastane raporuna göre 6 ay istirahat raporunun bulunduğu, olayda kazalı işçinin %25 müterafik kusurlu sayıldığı anlaşılmaktadır. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir....

                      UYAP Entegrasyonu