Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının 25.06.1998 tarihli kazası nedeniyle sürekli göremezlik oranının tespiti ve gelir bağlanması için 24.05.2006 tarihinde yaptığı başvuru üzerine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sürekli göremezlik oranının % 15,20 oranında olduğu belirlenerek 01.06.2006 tarihinden başlamak üzere gelir bağlandığı, Kurumca belirlenen bu göremezlik oranına davacı tarafça itirazda bulunulmadığı, davalı tarafça yapılan itiraz üzerine, dosyayı inceleyen Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun 07.01.2009 tarihli kararı ile davacının sürekli göremezlik oranının % 15,20 olduğunu bildirdiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davalı tarafça Yüksek Sağlık Kurulu kararına yapılan itiraz üzerine, sürekli göremezlik oranının belirlenmesinde esas alınan tıbbi belgeleri inceleyen Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu 09.12.2009 tarihli raporuyla davacıdaki sürekli göremezlik oranının % 34,20 olduğu bildirmiştir....

    Sürekli göremezlik oranının artması halinde ise; peşin sermaye değerli gelirin, gelir başlangıç tarihi itibarıyla, artan göremezlik oranına göre belirlenmesi; yeni oran üzerinden belirlenmiş olan bu peşin sermaye değerli gelirden, gelir başlangıç tarihinden, sürekli göremezlik derecesinin yükseldiği tarihe kadar ödenen gelirin, düşük göremezlik oranı ile, artan göremezlik oranı arasındaki fark göremezlik oranına karşılık gelen miktarının mahsubu gerekecektir. Öte yandan, başlangıçtaki gelir onay tarihinin esas alınması gereği de, dikkate alınmalıdır. Somut olayda; davalının yargılama aşamasında sigortalının Kurumca belirlenen sürekli göremezlik oranına itiraz ettiği anlaşılmaktadır....

    Değerlendirme Dosya kapsamından, davacının sürekli göremezlik oranının Kurum tarafından % 16 olarak belirlendiği, Yüksek Sağlık Kurulu veya sonrasında Adli Tıp Kurumu’ndan alınmış bir rapor bulunmadığı, sürekli göremezlik oranının %16 olarak dikkate alındığı 06.09.2021 tarihli hesap raporuna davalının süresinde itiraz ederek, Yüksek Sağlık Kurulu ve Adli Tıp Kurumundan rapor alınmak suretiyle göremezlik oranının belirlenmesini talep ettiği, her ne kadar bölge adliye mahkemesinin gerekçesinde, davalının cevap dilekçesinde böyle bir itirazı olmadığı ve SGK'dan gelen yazı cevabına itirazı bulunmadığı belirtilmişse de, Kurumun ilgili yazısının davalıya tebliğ edildiğine dair dosya kapsamında bilgi bulunmadığı gibi en geç hesap raporuna itirazında sürekli göremezlik oranına yapılan itirazın usuli kazanılmış hak kapsamında nitelendirilemeyeceği açıktır....

      Somut olayda, davacının 20/05/2008 tarihinde geçirdiği kazası sonucunda yaralandığı, olayın kurum tarafından kazası kabul edilmesi ve kurum Maluliyet Daire Başkanlığınca davacıdaki sürekli göremezlik oranının %38.20 olarak belirlenmesi üzerine davacıya gelir bağlandığı, davacıda oluşan sürekli göremezlik oranına davalı vekilince itiraz edilerek Adli Tıp Kurumundan maluliyet oranına ilişkin rapor alınması talep edilmiş ise de kazası sonucu davacıda oluşan meslekte güç kayıp oranının kesin olarak saptanmadığı anlaşılmaktadır. Yapılacak ; davacının maluliyet oranına davalı tarafın itirazı gözönüne alınarak öncelikle Yüksek Sağlık Kurulundan rapor almak, bu rapora da itiraz edilmesi halinde Adli Tıp 3.İhtisas Kurulundan rapor alarak davacının sürekli göremezlik oranını belirlemek, Adli Tıp 3....

        Sürekli göremezlik oranının düşmesi halinde; sürekli göremezlik oranının en başından itibaren mi, yoksa azalma kaydıyla mı değiştiği tespit edilmeli, sürekli göremezlik oranındaki düşmeye bağlı olarak değişime uğrayan gelir, yüksek göremezlik oranı nedeniyle bağlanmış bulunan başlangıçtaki gelir olduğundan, gelir hesabındaki unsurlardan biri olan göremezlik oranındaki düşme karşısında, başlangıçtaki gelirin, değişen göremezlik oranına uyarlanması gerektiği dikkate alınmalı, bu durumda, peşin sermaye değerli gelirin başladığı tarih itibariyle düşen göremezlik oranına göre belirlenmesi zorunlu olduğundan, başlangıçtaki yüksek göremezlik oranı nedeniyle fazladan (yüksek göremezlik oranı ile düşen göremezlik oranı arasındaki fark göremezlik nedeni ile) ödenen fark gelirlerin, yeni oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelire ilavesi ile, yapılacak hesaplamanın da yüksek göremezlik oranına göre belirlenen ilk peşin sermaye değerli gelirden...

        Sürekli işgöremezlik derecesindeki değişim nedeniyle, gelir hesabındaki unsurlardan biri olan işgöremezlik oranınındaki değişme, ilk peşin değer miktarını etkileyecek olup, yapılması gereken ; sigortalının sürekli göremezlik durumuna girdiği tarih tibarıyla % 13 sürekli göremezlik oranı üzerinden ilk peşin sermaye değerli gelir miktarını Kuruma hesaplattırmaktan ibarettir. Sürekli işgöremezlik derecesindeki düşmeye bağlı olarak değişime uğrayan gelir, yüksek göremezlik oranı nedeniyle bağlanmış olan başlangıçtaki gelir olup; gelir hesabındaki unsurlardan biri olan göremezlik oranındaki düşme karşısında, başlangıçtaki gelirin, değişen göremezlik oranına uyarlanması zorunluluğu bulunmaktadır....

          Davalı kurum vekili Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu tarafından belirlenen sürekli göremezlik oranına itiraz ettiğine göre dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi gerektiği gibi davalı kurum vekilince itiraz edilmesine karşın bu için gerekli masrafların davacıdan alınmasına ilişkin ara kararı verilmesi doğru değildir. Yapılması gereken ; dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi için gerekli yargılama giderlerini belirleyerek bu masrafları karşılaması için davalı kurum vekiline kesin önel vermek, masrafın yatırılması halinde Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun 20/01/20010 ve 05/03/2010 günlü kararları arasındaki çelişki de giderilmek suretiyle davacının sürekli göremezlik oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınarak çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

            Sürekli göremezlik oranının düşmesi halinde; sürekli göremezlik oranının en başından itibaren mi, yoksa azalma kaydıyla mı değiştiği tespit edilmeli, sürekli göremezlik oranındaki düşmeye bağlı olarak değişime uğrayan gelir, yüksek göremezlik oranı nedeniyle bağlanmış bulunan başlangıçtaki gelir olduğundan, gelir hesabındaki unsurlardan biri olan göremezlik oranındaki düşme karşısında, başlangıçtaki gelirin, değişen göremezlik oranına uyarlanması gerektiği dikkate alınmalı, bu durumda, peşin sermaye değerli gelirin başladığı tarih itibariyle düşen göremezlik oranına göre belirlenmesi zorunlu olduğundan, başlangıçtaki yüksek göremezlik oranı nedeniyle fazladan (yüksek göremezlik oranı ile düşen göremezlik oranı arasındaki fark göremezlik nedeni ile) ödenen fark gelirlerin, yeni oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelire ilavesi ile, yapılacak hesaplamanın da yüksek göremezlik oranına göre belirlenen ilk peşin sermaye değerli gelirden...

            Başkanlığı'nın 21.06.2011 tarihli raporunda davacının sürekli göremezlik oranının % 20 olduğunun belirtildiği, bu karara davalı tarafın itiraz üzerine ..nın 05.04.2012 tarihli kararı ile davacının sürkeli göremezlik oranının değişmeksizin % 20 olduğuna karar verildiği, bu karara karşı da taraf vekillerinin itirazı üzerin. Dairesi'nin 29.04.2013 tarihli raporunda sürekli göremezlik oranının % 26.2 olduğunun tespit edildiği, Mahkemece % 26.2 sürekli göremezlik oranının hükme esas alınarak sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, ... Başkanlığı'nın 21.06.2011 tarihli raporunda belirlenen % 20 sürekli göremezlik oranına davacı tarafın itiraz etmeyerek benimsediği dikkate alınarak maddi tazminat miktarının hesaplanması ile manevi tazminat miktarının tayininde % 20 sürekli göremezlik oranının esas alınması gerekirken, % 26.2 sürekli göremezlik oranının hükme esas alınması doğru olmamıştır. Yapılacak ; maddi tazminat miktarının .......

              Bu durumda, peşin sermaye değerli gelirin başladığı tarih itibariyle düşen göremezlik oranına göre belirlenmesi zorunlu olup; başlangıçtaki yüksek göremezlik oranı nedeniyle fazladan (yüksek göremezlik oranı ile düşen göremezlik oranı arasındaki fark göremezlik nedeniyle) ödenen fark gelirlerin, yeni oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelire ilavesi gereği bulunmaktadır. Yapılacak hesaplamada yüksek göremezlik derecesine göre belirlenen ilk peşin sermaye değerli gelirden daha fazla olamaz. Mahkemece yukarıda belirtilen sürekli görmezlik derecesine itiraz prosedürü ve sigortalının açmış olduğu maddi-manevi tazminat dosyası da gözetilmek suretiyle, göremezlik derecesi konusundaki uyuşmazlık sona erdirilmeli, belirlenecek orana göre azalmış olduğunun tespitine müteakip, gelirin ilk peşin sermaye değeri Kurumdan sorularak, sonucuna göre karar verilmelidir....

                UYAP Entegrasyonu