Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılan yargılama sonunda, 28.07.2010 tarihli işkazasının meydana gelmesinde, sorumluların hangi oranda kusurlu olduklarına dair mahkeme kabulü yerinde ise de, sigortalının % 15 olarak belirlenen göremezlik oranına işverence itiraz edildiği halde yöntemince incelenmediği anlaşılmıştır. Sürekli göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yol; 5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları”na dair 95. maddesinde ( 506 sayılı Kanunun 109. maddesinde) hükme bağlanmıştır. Buna göre, kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin ... Sağlık Kurulu'na itiraz hakları mevcuttur....

    sonuca göre sürekli göremezlik geliri tespit edilip, sonucuna göre bir karar verilmelidir....

      yönünden 360.000,00 TL ve geçici göremezlik yönünden 4.815,00 TL’ye yükseltmiştir....

        Dosya kapsamından, davalılardan ... vekili tarafından sigortalının göremezlik oranına itiraz edilmesi üzerine mahkemece Yüksek Sağlık Kurulu’ndan alınan raporda sigortalının sürekli işgöremezlik oranının değişmediği, % 25 olarak belirlendiği, davalı vekilinin bu rapora itiraz ile ... Kurumu ilgili ihtisas dairesinden rapor alınmasını talep ettiği, ancak mahkemece talep değerlendirilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Sürekli göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yolun ne olduğu 506 sayılı Kanunun 109. maddesi ile 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları”na dair 95. maddesinde hükme bağlanmıştır. Buna göre, kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S.Yüksek Sağlık Kuruluna itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, ......

          Maluliyet raporunun tanziminin ardından dosya hesap bilirkişisine tevdi edelirek rapor tanzimi istenmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 01/03/2022 tarihli raporda özetle "...31/03/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı tarafın %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre olayda yararlanarak malul kalan davacının geçici göremezlik dönemine ait maddi zararı SGK tarafından ödenen geçici göremezlik ödeneği karşılandığından geçici göremezlik dönemi için talep edilebilir maddi zararının bulunmadığını, sürekli göremezlik dönemine ait maddi zararının Bam kararından önceki hükme esas alınan hesap raporundaki veriler aynen esasa alınarak değişine maluliyet oranına göre yapılan hesaplama sonucu sürekli göremezlik dönemine ait %8,2 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının 66.410,34-TL olduğu, Bam kararından önce SGK tarafından tespit edilen maluliyet oranına göre davacının maddi zararının 62.982,05-TL olarak belirlendiği ve hususa davacı tarafça itiraz edilmeyerek...

            Bu durumda, peşin sermaye değerli gelirin, gelir başlangıç tarihi itibariyle, düşen göremezlik oranına göre belirlenmesi; yeni oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelire, gelir başlangıç tarihinden sürekli göremezlik derecesinin düştüğü tarihe kadar ödenen gelirin, yüksek göremezlik oranı ile düşen göremezlik oranı arasındaki fark göremezlik oranına karşılık gelen miktarının ilavesi gerekecektir. Öte yandan, başlangıçtaki gelir onay tarihinin esas alınması gereği de sürecektir....

              Sürekli göremezlik oranının düşmesi halinde; sürekli göremezlik oranının en başından itibaren mi, yoksa azalma kaydıyla mı değiştiği tespit edilmeli, sürekli göremezlik oranındaki düşmeye bağlı olarak değişime uğrayan gelir, yüksek göremezlik oranı nedeniyle bağlanmış bulunan başlangıçtaki gelir olduğundan, gelir hesabındaki unsurlardan biri olan göremezlik oranındaki düşme karşısında, başlangıçtaki gelirin, değişen göremezlik oranına uyarlanması gerektiği dikkate alınmalı, bu durumda, peşin sermaye değerli gelirin başladığı tarih itibariyle düşen göremezlik oranına göre belirlenmesi zorunlu olduğundan, başlangıçtaki yüksek göremezlik oranı nedeniyle fazladan (yüksek göremezlik oranı ile düşen göremezlik oranı arasındaki fark göremezlik nedeni ile) ödenen fark gelirlerin, yeni oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelire ilavesi ile, yapılacak hesaplamanın da yüksek göremezlik oranına göre belirlenen ilk peşin sermaye değerli gelirden...

              Dava; 18.08.2007 tarihli kazası sonucu sürekli göremez durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir, ödenen geçici göremezlik ödeneği ve tedavi masraflarından oluşan kurum zararının, davalıdan rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı kurumun tüm ve davalının ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Eldeki davada, sigortalının göremezlik derecesine, davalının itirazı üzerine S.S. Yüksek Sağlık Kurulu'nca aynı şekilde %39 olarak belirlenen göremezlik oranına davalı işverence bir kere daha itiraz edildiği halde, mahkemece bu konuda inceleme ve araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır. Sürekli göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yol; 5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları'na dair 95. maddesinde ( 506 sayılı Kanunun 109. maddesinde) hükme bağlanmıştır....

                Sürekli göremezlik derecesindeki yükselmeye bağlı olarak değişime uğrayan gelir, düşük göremezlik oranı nedeniyle bağlanmış olan başlangıçtaki gelir olup; gelir hesabındaki unsurlardan biri olan göremezlik oranındaki düşme karşısında, başlangıçtaki gelirin, değişen göremezlik oranına uyarlanması, buna göre de; peşin sermaye değerli gelirin, gelir başlangıç tarihi itibariyle, artan göremezlik oranına göre belirlenmesi; yeni oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelirden, gelir başlangıç tarihinden sürekli göremezlik derecesinin yükseldiği tarihe kadar ödenen gelirin, yüksek göremezlik oranı ile düşen göremezlik oranı arasındaki fark göremezlik oranına karşılık gelen miktarının düşülmesi gerekecektir. Öte yandan, başlangıçtaki gelir onay tarihinin esas alınması gereği de sürecektir....

                  V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Dava, sürekli göremezlik oranına itiraz ile sürekli göremezlik oranının tespiti ile gelir bağlanması istemine ilişkindir. Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir; dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine (fiil ehliyetine) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler. Taraf sıfatına gelince; bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir....

                    UYAP Entegrasyonu