Mahkemece, davacının sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için Kuruma başvurmadan, idari yolları tüketmeden dava açtığından korunmaya değer hukuki yararının bulunmadığından bahisle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacının iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile sürekli iş göremezlik oranının tespiti ve gelir bağlanması istemli olarak dava açtığı, yargılama sırasında tazminat davasının tefrik edilerek davaya tespit talepleri bakımından devam edildiği dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık idari yola başvurulmadan sürekli iş göremezlik oranı ile iş kazası kolundan gelir bağlanması için dava açılmakta hukuki yararın bulunup bulunmadığına ilişkindir....
Hükmün, davacı ve davalı avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun yargı harçlarına ilişkin 1 sayılı Tarifesi gereğince, konusu belli değerle ilgili davalarda hükmedilen değer üzerinden nispî harç alınması yasal gereğine karşın, iş kazasında sürekli iş göremez duruma giren sigortalı için yapılan sosyal sigorta yardımlarının rücuen tahsili istemli davanın yargılaması sonucu kurulan hükümde, 3144,33 TL nispî karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken, eksik harca hükmedilmesi, diğer taraftan kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'e göre hükmedilen miktar üzerinden 5.934,78 TL vekalet ücretine, reddedilen miktar üzerinden de kendini vekille temsil ettiren davalı yararına ise, reddedilen kusur farkına isabet eden miktara...
İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Kurumca sigortalının sürekli iş göremezlik oranının belirlenerek sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur.Zararlandırıcı olayın iş kazası olduğuna ilişkin bir mahkeme kararı olmadıkça Sosyal Güvenlik Kurumunca davacının sürekli iş göremezlik oranı belirlenmeyecek ve gelir de bağlanamayacağından bu gelirin peşin sermaye değeri maddi zarardan düşülmeden Kurumca karşılanmayan maddi zarar miktarını belirleme imkanı bulunmadığından iş kazasının tespitine ilişkin davanın maddi tazminat istemli dava ile bir arada görülüp sonuçlandırılmasının fiilen mümkün olmadığı ortadadır. Hukuk Genel Kurulu’nun 07.02.2007 tarihli, 2007/21-69 Esas, 2007/55 Karar sayılı kararı’da bu yöndedir....
İş kazası sonucu oluşan sürekli iş göremezlik oranının tespitine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadıkça Sosyal Güvenlik Kurumunca davacıya mahkemece belirlenen sürekli iş göremezlik oranı esas alınarak gelir bağlanmayacağından bu gelirin peşin sermaye değeri maddi zarardan düşülmeden Kurumca karşılanmayan maddi zarar miktarını belirleme imkanı bulunmadığından maddi tazminat istemli Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf olmadığı bu davada sürekli iş göremezlik oranının tespitinin yapılamayacağı, yapılması halinde maddi tazminat istemli davanın sonuçlandırılmasının fiilen mümkün olmadığı ortadadır.HGK.’nun 07.02.2007 tarihli, 2007/21-69 Esas, 2007/55 Karar sayılı kararı da bu yöndedir. Yapılacak iş, davacıya Sosyal Güvenlik Kurumu ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine maluliyet oranının tesbiti davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar vermektir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi No : Dava, iş kazasına dayalı sürekli iş göremezlik oranının tespiti ile sürekli iş göremezlik geliri bağlanması istemine ilişkindir Mahkemece, (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun "Sağlık raporlarının usul ve esaslarının belirlenmesi" başlıklı 95’inci maddesinde çalışma gücü kaybı ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücünün belirlenmesinde izlenecek yol açıklanmıştır....
Dava; 06.05.1998 tarihinde iş kazası geçiren sigortalıya bağlanan gelir, ödenen geçici iş göremezlik ödemesi ve tedavi gideri nedeniyle uğranılan Kurum zararının davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanun'un 26. maddesidir. Somut olayda; iş kazasına uğrayan sigortalının ...... tarihli raporunda sürekli iş göremezlik derecesinin %100 olarak belirlendiği, davalı tarafından sürekli iş göremezlik derecesine itiraz davası açıldığı ve yapılan yargılama sonucunda sürekli iş göremezlik derecesinin %10 olduğuna karar verildiği ve ilgili kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmakla, mahkemece öncelikle yapılacak iş sigortalının sürekli iş göremezlik derecesinde ki azalma oranının başlangıç tarihinin.......an sorularak belirlenmesi gereklidir....
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 9.176,00 TL geçici iş göremezlik ve 119.772,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 25/09/2019 tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası sonucu yaralanma sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir....
İş kazası sonucu oluşan sürekli iş göremezlik oranının tespitine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadıkça Sosyal Güvenlik Kurumunca davacıya mahkemece belirlenen sürekli iş göremezlik oranı esas alınarak gelir bağlanmayacağından, bu gelirin peşin sermaye değeri maddi zarardan düşülmeden, Kurumca karşılanmayan maddi zarar miktarını belirleme imkanı bulunmadığından, maddi tazminat istemli Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf olmadığı bu davada sürekli iş göremezlik oranının tespitinin yapılamayacağı, yapılması halinde maddi tazminat istemli davanın sonuçlandırılmasının fiilen mümkün olmadığı ortadadır. HGK.’nun 07.02.2007 tarihli, 2007/21-69 Esas, 2007/55 Karar sayılı kararı da bu yöndedir. Yapılacak iş davacıya Sosyal Güvenlik Kurumu ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine sürekli iş göremezlik oranının tespiti davası açması için önel verilip, tespit davasını bu dava için bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir....
Dava konusu olayda davacının sol radius başı kırığı nedeniyle 30.04.2002 tarihine kadar raporlu kalarak 01.05.2002 tarihinden itibaren iş başı yapabileceğinin bildirildiği, sürekli iş göremezlik talebi üzerine .... tarafından 05.12.2008 tarihli karar ile % 22 oranında sürekli iş göremezliğinin bulunduğunun tespit edildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davacıya sürekli iş göremezlik tayinine esas alınan kemik kırığının niteliğine göre değişen ve gelişen bir durumun söz konusu olmadığı da ortadadır. Bu duruma göre gerek olay tarihi ve gerekse 30.04.2002 istirahat sonundan itibaren çalışabileceğine ilişkin... Eğitim Hastanesinin 26.04.2002 rapor tarihine göre 26.08.2013 ek dava tarihinde yasanın öngördüğü 10 yıllık sürenin geçtiği açıktır....
Somut olayda; Kurumca, sigortalının sürekli iş göremezlik oranının %45 olarak belirlenmesi, davacının, dava dilekçesinde, açıkça, sigortalının sürekli iş göremezlik oranının Kurumca belirlenenden aşağı olduğunun tespitini talep etmesi, Adlı Tıp Genel Kurulunca iş kazası sonucu sigortalıda oluşan sürekli iş göremezlik oranının %65 olduğunun belirlenmesi ve davalı sigortalı tarafından, usulünce açılan karşı davanın veya eldeki dava ile birleştirilen ve sürekli iş göremezlik oranının arttırılarak tespiti talebini içeren davanın bulunmaması karşısında, mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, talep aşılarak davacı aleyhine sigortalının sürekli iş göremezlik oranının arttırılması sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekili ile davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....