İdarelerin tapu iptali ve tescil davalarına dayanak yaptığı Kamulaştırma Yasasının 38. maddesi Anayasa Mahkemesi'nin 10.04.2003 gün 2002/112-2003/30 sayılı kararı ile iptal edilmiş, bu karar 04.11.2003 gün ve 25279 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak kesinleşmiştir....
Mahkemece, Mahalli İskan Komisyonu'nun 13.12.2011 tarih ve 17 sayılı kararı ile tahsise ilişkin ilk komisyon kararının iptal edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen kararın, davalılar vekilinin temyizi üzerine Dairece onanmasına karar verilmiş; davalılar vekili kararın düzeltilmesini istemiştir. Dava; mülga 2510 sayılı İskan Kanunu uyarınca davalılar adına tahsis nedeniyle tescil edilen taşınmaz hakkında, aynı yasa gereği tahsis kararının iptal edilmesi sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu ... ada ... parsel zemin kat 7 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının incelenmesinde; İskan Kanunu gereğince tahsis işlemi sebebiyle paylı mülkiyet hükümleri uyarınca 1/8'er hisse ile davalılar adına kayıtlı olduğu görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Serik 2.Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 12.05.2005 gün ve 429/266 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, miras bırakanları ...’dan kalan 140 ada 1, 150 ada 2, 355 ada 5 nolu parseller ile miras bırakanları ...’dan kalan 361 ada 2 ve 4 nolu parsellerin taksim edilmediğini, kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edildiğini açıklayarak, davalı üzerindeki tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında tüm mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 275 ada 2 parsel sayılı 2033.22 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle ... adına tespit ve 2248.00 metrekare yüzölçümü ile ... Camii ... vakfı adına tescil edilmiştir. Davacı ... vekili, tapu kaydı nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş ve dava yoluyla adlarına tescil edilmiş olan aynı yer 275 ada 5 parsel sayılı 818.00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümünün eksik tespit edildiği ve eksikliğin 275 ada 2 parselden kaynaklandığı iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, Kastamonu İli, Merkez İlçesi, ......
Bilindiği üzere; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır....
Mahkemece, ihalenin feshine ilişkin davada idari yargı görevli olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle, tapu iptali isteminin ise tescil talebi bulunmadan tapu kaydının iptalini istemekte davacının hukuki yararı olmadığından reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosya içindeki belge ve delillere göre dava konusu taşınmazın 2886 sayılı kanuna göre yapılan ihale ile Yukarı kulluca Köyü muhtarı ...'ye satılarak tapudan devredildiği anlaşılmaktadır. Satışa ilişkin işlemler idari bir işlem olup bu idari işlem iptal edilmedikçe hüküm ve sonuçlarını sürdüreceğinden idari işlem iptal ettirilmeden davacı tarafından tapu iptali ve tescil istenemez. Mahkemece, davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken olaya uygun olmayan yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de hüküm sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Öte yandan; tapu iptal ve tescil taleplerinin tapu sicillerine yönelik olduğu ve bu isteklerin de Adli Yargıyı ilgilendirdiği açıktır. Öyleyse anılan istekler bakımından da yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, imar uygulamasının iptali istemine ilişkin davanın ayrılarak ayrı esasa kaydedilmesi ve usulüne uygun olarak yargı yolu bakımından davanın reddine hükmedilmesi; 500 sayılı parselle ve 486 sayılı parselin 3341 metrekarelik bölümünün gittisi olan imar parselleriyle ilgili tapu iptal ve tescili istemi yönünden de Adli yargının görevli olduğu gözetilerek, diğer dava şartlarının incelenmesi ve dava şartlarında noksanlık olmaması durumunda, 500 parsel sayılı taşınmazla ilgili ayrılan ve idari yargının görevli olduğu idari işlemin iptali davasının sonucunun beklenmesi ve ona göre karar verilmesi; 486 parsel sayılı taşınmaz bakımından da işin esasının incelenmesi ve neticesine göre bir hüküm kurulması gerekir....
şeklinde tapu iptal-tescil isteğinden farklı olarak alacak isteğinden bahsettiği, davalı vekilinin 12. celsede "Dava dilekçesindeki dava tapu iptali ve tescili olarak açılmıştır, bunun ıslah yoluyla düzeltilmesi mümkün değildir, davanın reddine karar verilmesini talep ederiz", 15. celsede "Bilirkişi raporunu kabul etmiyoruz, davanın tapu iptali davası olarak açıldığı bellidir, davanın reddini talep ediyoruz" şeklinde itiraz ettiği, Mahkemenin hüküm fıkrasına geçen şekilde, davacı tarafça usulüne uygun sunulmuş bir ıslah dilekçesi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı tarafın tapu iptal ve tescil talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde talep dışına çıkılarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....
Davacı ..., 29.8.1998 tarihli vekaletname ile yapılan işlemlerin iptali istemiyle, miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle ve de dava konusu taşınmazlara ilişkin ecrimisil talebine ilişkin ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile, ......
Mahkemece tapu iptal tescil yönünden davanın esastan reddine, alacak yönünden ise zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş ise de davacının öncelikli istemi tapu iptal tescil olup mahkemece tapusunun iptal edilerek adlarına tescili istenen bağımsız bölümlerin sözleşme gereği arsa sahibine ait olduğuna karar verildiği dikkate alındığında, daireler yükleniciye ait olmadığından tapularının iptali ile adlarına tesciline karar verilemeyeceği için dairelerin bedellerine de hükmedilemeyeceğinden terditli talebin reddedilmesi gerekirken açıklanan gerekçe ile reddi doğru olmamış ise de sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerekmiştir....