Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece toplanan delillere göre aynı taraflar arasında aynı sözleşmeye dayalı olarak ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/496 Esas sayılı dosyasında davacı ... tarafından davalı ... Gıda San. ve Tic. AŞ hakkında itirazın iptali davasının açıldığı, aynı taraflar arasında aynı hukuki ilişkiye dair görülmekte olan itirazın iptali davasında zaten sözleşmenin geçerliliği ve davacının alacaklı olup olmadığının tesbitinin gerektiği, karşı dava ile ve menfi tespit davası yoluyla sözleşmenin geçersizliği ve davacıya borçlu olunmadığının tespiti yönünde dava açmakta hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile açıldığı tarihte menfi davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın reddine, yasal koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

    -TL, takip tarihinden sonra ise muhtelif tarihlerde toplam 11.000.- TL ödeme yapıldığı, bu ödemeler dikkate alınmak suretiyle tanzim olunan bilirkişi raporu ile, davalı alacaklının takip tarihi itibarıyla 14.319,79 TL asıl alacak olmak üzere faizi ile birlikte toplam 15.578,27 TL, dava tarihi itibarıyla da 5.501,40 TL asıl alacak, 18.429,69 TL faiz olmak üzere toplam 23.931,09 TL alacağı olduğu tespit edildiğinden, davacı ...’ın dava tarihi itibariyle Afyonkarahisar 1. İcra Müdürlüğü'nün 2014/55 E. sayılı takip dosyasında 10.077,40 TL asıl alacak yönünden borçlu olmadığının tespitine, faiz alacağı yönünden menfi tespit talebinin reddine, davacılar ... ve ...'nın açtığı menfi tespit davalarının HMK'nun 150/1-5 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına dair verilen karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan, bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davacı ... temyiz etmiştir....

      Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir ---------Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder --------. Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekilleri istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacakla ilgili menfi tespit ve istirdat talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı, dava dilekçesinde davalı ile yaptıkları sözleşmeye göre davalının PVC doğrama işinin yapımını üstlendiğini, 6.500 Euro iş bedelinin, 4.950 Euro’luk kısmının peşin, 1.550 Euro’luk kısmının da senet karşılığı ödendiğini...

          Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan bonoya dayalı olarak alacaklı olduğunu ve bu alacağın tahsili için müvekkili tarafından takibe geçildiğini, müvekkilinin davacıdan 48.000 TL tahsilat yaptığını, ancak bakiye alacak için takibe devam edildiğini, herhangi bir feragatın söz konusu olmadığını, ayrıca davacının aynı senede dayalı olarak İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit davası açtığını davanın reddedildiğini, bu nedenle ortada kesin hüküm olduğunu öne sürerek davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini savunmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili,davalı banka tarafından müvekkili ve dava dışı asıl borçlu hakkında hem ilamsız takip hem de ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, davalı bankanın bu şekilde ilamsız takip başlatmasının İcra İflas Kanunu'nun 45. maddesine açıkça aykırı olduğunu belirterek, müvekkilinin ilamsız icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Noterliği’nin 20.08.2010 tarihli vekaletnameye dayanılarak imzalandığı, vekaletnamede ...’ın sözleşme imzalama ve şirketi borçlandırıcı işlem yapma yetkisinin bulunmadığı, sözleşmenin yetkisiz imza sebebiyle geçersiz olduğu, sözleşmenin muvazaalı olarak düzenlendiği ve sözleşmeye konu taşeronluk hizmetinin gerçekte hiç verilmediği, bu sözleşmeye dayalı fatura içeriklerinin de gerçeği aksettirmeyeceği ve faturaları düzenleyen davalı ... lehine bir hak ya da alacak oluşturmayacağı, davacının birleşen davada ki maddi ve manevi tazminat talebi yönünden bu zararlarının kaynağını ve varlığını ispat edecek somut belge ve bilgileri ibraz edemediği gibi başkaca delillerinin de olmadığı gerekçeleri ile asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulü ile 11/05/2012 tarihli taşeron sözleşmesinin iptaline, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, davalı kooperatifçe 05.03.2004 tarihli kredi sözleşmesine dayanarak müteselsil kefil sıfatıyla müvekkilleri aleyhine 13.200,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibine başlandığını, sözleşmeye göre kullandırılan kredinin 2.000,00 TL, kredinin üst limitinin ise 4.000,00 TL olduğunu, müvekkillerinin sorumluluğunun 2.000,00 TL faiz ve fer'ileri ile sınırlı olduğunu, kaldı ki müvekkillerine bu zamana kadar herhangi bir ihtarda bulunulmadığını, takipte faiz ve fer'ilerin ayrı ayrı gösterilmediğini, faize faiz yürütüldüğünü ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ......

                  Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalıya ödediği herhangi bir kanıtlayamadığı ve davacı tarafından davalıya çek verilmesinin istirdata esas olan bir ödeme sayılamayacağı, davacının marangoz ve raylı sistem masraflarını da ispatlamayamadığı, davacının sadece 114,13 TL ihtarname masrafını menfi zarar kapsamında davalıdan talep edebileceği, davalının sözleşmede belirtilen yüzölçümden daha küçük bir standı davacıya tahsis ederek sözleşmeye aykırı davrandığı ve davacının haklı olarak sözleşmeden döndüğü kanaatine varıldığı gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulü ile 114.13 TL ihtarname bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasındaki Fuar Katılım Sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir....

                    Mahkemece, benimsenen asıl ve ek bilirkişi raporlarına göre, dava dışı ... ve asıl dava davalısı-birleşen dava davacısı Halk Bankası arasında akdedilen 250.000 TL limitli genel kredi sözleşmesine asıl dava davacısı- birleşen dava davalısı ... ve ...'ın müteselsil kefil oldukları, ayrıca ...'ın kendisine ait taşınmaz üzerinde banka lehine sözleşmeye istinaden ipotek verdiği, bankanın icra takip tarihi itibariyle toplam 111.118,98 TL alacaklı olduğu ve bu borç sebebiyle ... aleyhinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattığı, ayrıca her iki kefil hakkında da tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ilamsız takip yaptığı, ...'...

                      UYAP Entegrasyonu