WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, kefil sıfatıyla imzaladığı senetten dolayı imzanın kendisine ait olmadığını belirterek, menfi tespit isteminde bulunmuştur. Yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda senetteki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilerek, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacı aleyhine başlatılan kambiyo senedine dayalı icra takibinde davacının, 14.10.2011 tarihinde icra müdürü huzurunda senetten kaynaklı borcu kabul ettiğini ve ödeyeceğini bildirmiş olduğu ve bunu da imzasıyla tasdik ettiği anlaşılmıştır. Daha sonra aynı tarihte bir bankaya başvurarak kredi sözleşmesi imzalamış, kredi çekerek icra borcunu da kısmen ödemiştir. Davacı, okuma-yazma bilmediğini iddia etmiş ise de, bankaya kredi başvurusu sırasında da imza atmıştır. Somut olayda, TBK 16. maddesinde gösterildiği şekilde imza yerine geçecek onaylanmış parmak izi, elle yapılmış işaret ya da mühür kullanılmasına ihtiyaç duyulan bir hal bulunmamaktadır....

    un davacıdan tahsil etiği 2.000,00 TL'nin davalıya verilmemesinden davacının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı asil ve davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacının temyizine gelince, dava İİK'nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davası olarak açılmış olup, İİK'nun 72/6. maddesine göre, borçlu menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa davaya istirdat davası olarak devam edilir. Dava konusu senet bedeli yargılama sırasında ödenmiş olup, dava kendiliğinden anılan yasa uyarınca istirdat davasına dönüşeceğinden yazılı şekilde sadece borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      Tapuya kayıtlı taşınmazların satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde yapılmadığı takdirde TMK 706, TBK 237, Tapu Kanunun 26. ve Noterlik Kanunun 60. maddeleri uyarınca hukuken geçersiz olup geçerli bir sözleşme bulunmadığından tarafların sözleşmeye dayalı hak ve borçları da söz konusu olmayacaktır. Ancak bu durumda taraflar, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak karşı tarafa ödedikleri bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen sözleşme, resmi şekilde düzenlenmiş olmadığından, şekil şartına aykırılık dolayısıyla geçersizdir. Geçersiz sözleşmeye istinaden, taraflar aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade ile mükelleftirler. Sözleşmede bahsi geçen cayma tazminatı Borçlar Hukuku anlamında cezai şart niteliğinde olup, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 179- 182 arasında düzenlenmiştir....

      Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, davalı banka tarafından iki adet kredi kartından kaynaklanan alacak istemine dayalı olarak aleyhine takip başlatıldığı gibi, kendisi ve eşi aleyhine de tüketici kredisi sözleşmesinden doğan alacak istemine yönelik ikinci bir takip daha yapıldığını, kredi kartı alacağına dayalı şekilde girişilen takipte istenilen temerrüt faiz oranlarının fahiş olduğu gibi öte yandan ikinci takip kapsamında eşine ait Emekli Sandığı hesabından mükerrer biçimde 5.250,00 TL tahsilat yapıldığını belirterek, ilk takipte istenilen % 61,68 temerrüt faiz oranının iptal edilerek Borçlar Kanununa göre faiz oranının belirlenmesini, mükerrer tahsil edilen 5.150,00 TL'nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklı) BİRLEŞEN ...12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2020/613 E.SAYILI DOSYASINDA DAVACI : 1.... DAVALI :.......

          sonucu onanarak 14.10.2011 tarihinde kesinleştiği dosyadaki mevcut menfi tespit dosyasından anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili şirketin ortağı ve yetkilisi dava dışı ... ile davalının annesi arasındaki taşınmaz kira sözleşmesi teminatı olarak verilen çekin sözleşme koşulları geçerli olmadığından bedelsiz hale geldiğini, çeke dayalı olarak davalı tarafından yapılan icra takibine dayanak çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafından ileri sürülen sözleşmeye çek bilgilerinin sonradan eklendiğini, müvekkilinin çek nedeniyle alacaklı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....

              Zira dava İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davası olup, menfi tespit davalarında dava tarihindeki borçluluk durumu saptanıp borçlu olunmayan kısım varsa o tutar üzerinden borçlu bulunulmadığının tespiti biçiminde hüküm kurulmalıdır. Somut olayda mahkemece menfi tespit davasının niteliğiyle bağdaşmayacak şekilde hüküm oluşturulması usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. " şeklindeki açıklamalarının ışığı altında davacıların dava tarihindeki borçluluk durumu saptanmış ve borçlu olmadıklarına kanaat getirilmiş ve bu şekilde aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. Davacı vekili kötüniyet tazminatı talep etmişse de bu tazminat takibin haksız olarak açılması hallerinde açanın kötüniyeti de varsa hükmedilen bir tazminattır. Oysa olayımıza takibin açılmasında haksız bir durum olmayıp, bakiye ----- ödemeyle takipten sonra 16/10/2020 tarihinde kapanması nedeni ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir....

                Davacı-karşı davalı alt bayinin 27.05.2008 tarihinde üretici davadışı Korusu A.Ş'den mal aldığı tespit edilmiştir. Bu durumda davalı-karşı davacı şirket sözleşmenin 5/d maddesi uyarınca sözleşmeyi fesihte haklıdır. Fesih tarihi itibarıyla davacı-karşı davalıya verecek malının bulunmaması feshin haklılığını ortadan kaldıran bir durum olarak kabul edilemez. Mahkemece, fesih nedeniyle davalı-karşı davacının alacaklı olduğu miktar saptanıp davacı-karşı davalının açtığı menfi tespit, davalı-karşı davacının açtığı alacak davasının karara bağlanması gerekirken bu yönler gözetilmeden hüküm kurulması doğru olmadığı gibi davalı-karşı davacının kısmen alacaklı olduğu kabul edildiği halde sözleşme ilişkisinin teminatı olarak verildiği anlaşılan senedin tüm bedelinden dolayı davacı-karşı davalının davalı-karşı davacıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

                  Sözleşmenin haklı olarak feshedilmesi halinde fesheden taraf Borçlar Yasası’nın 108/II maddesi uyarınca menfi zararlarının giderilmesini isteyebilir. Menfi zarar akdin ifa edileceğine güvenilerek yapılan masraflar ve kaçırılan fırsatlar olarak tanımlanır. Bu zararın kapsamına daha elverişli koşullarda sözleşme yapma fırsatının kaçırılmasından doğan zarar girdiği gibi “karşı tarafın malvarlığına girsin veya girmesin, alacaklının sözleşme ve inşaat nedeniyle cebinden yaptığı” tüm masraflar girer (Emsal Dairemizin 10.11.1997 gün 1997/3668 E, 1997/4766 Karar sayılı ilâmı). Somut olayda davacı tarafından talep edilen gecikme cezası ise taraflar arasındaki sözleşmeye bağlı olup ifaya ekli ve müspet zarar kapsamındaki ceza olmayıp dava dışı asıl iş sahibinin uyguladığı ve davacının ödeyerek davalıya rücu edeceği menfi zarar kapsamındadır....

                    UYAP Entegrasyonu