hesabının bireysel ve vadesiz hesap olduğu, davacının ise davaya konu paranın çekildiği hesabın yine bireysel ve vadesiz hesabından gerçekleştiği bu durumda parayı gönderen ve alan kişilerin tacir olmamasının yanında yapılan işlemlerin ticari mahiyetinin bulunmadığı yani davacının vadesiz hesabından gönderilen ve davalı tarafça çekilen para alışverişinin ticari bir amaç ile yapılmadığı, binaenaleyh davacının ticari işletmesini ilgilendiren mahiyetinin de olmadığı, bilindiği üzere bir davanın nispi ticari dava olarak kabul edilmesi için iki tarafın da tacir olması yeterli olmayıp aynı zamanda yapılan işlemlerin ticari işletmeyi ilgilendiren mahiyetinin bulunması gerektiği hususları nazara alındığında, davalı ... yönünden görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, davalı banka yönünden ise davalının bankacılık işlemini hatalı yapması sebebi ile bankanın hukuki sorumluluğuna dayalı davanın ikame edilmesi, para çekme işleminin yapıldığı hesap ile banka arasında tüketici sözleşmesin...
Tüm dosya kapsamı ile mahkemece alınmış olan bilirkişi ruporu ve yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut olay incelendiğinde; Dosyaya celp edilen ve sunulmuş olan BA/BS formları İnternet Sitesi Görüntüleri, davalı tarafın ödemelerinden davacı alacaklı ile davalı borçlu arasından lojistik ve depolma sözleşmesi kurulduğu ve taraflar arasında n lojistik ve depolama sözleşmesinden kaynaklı açık hesap şeklinde ticari ilişki bulunduğu, davacının yerine getirdiği lojistik ve depolma sözleşmesin edimlerinin karşılığında davalı borçluya fatura düzenlediği, taşıma edimini dosyaya sunmuş olduğu taşıma faturaları ile ispat ettiği davacı alacaklı şirketin açık hesap şeklindeki faturalardan davalı taraftan 28.380,77 TL alacaklı olduğu, davacı takip öncesinde temerrüt faizi talebinde bulunmadığı, takip miktarı ile bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkan alacağın örtüştüğü, takip ile birlikte davalı borçlunun temerrüte düşmesi nedeni ile tacir olan davacı alacaklı şirketin takip tarihinden...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 29/07/2021 NUMARASI : 2018/98 2021/822 DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı adi ortaklığın diğer davalı T4'ndan ihale ile aldığı yemek ve sair hizmetlerin tedariki işinde 10.10.2017- 03.02.2018 tarihleri arasında aylık 8.000,00- TL net ücretle haftanın 7 günü, 24 saatlik ara dinlenmesi verilmeksizin ve kullandırılmadan 07:00- 21:30 saatleri arasında salon müdürü ve kantin sorumlusu olarak çalıştığını, müvekkilin iş yerinin Somali Mogadişu'da bulunan Türk Askeri Üssü olduğunu, müvekkilin ağır iş temposuna ve stresine katlanamaması nedeniyle hizmet sözleşmesin feshetmek zorunda kaldığını, fazla çalışma, hafta tatili ücreti ve 2018 Ocak ayına ait bakiye 6.000,00- TL ücretinin verilmediğini, müvekkilin çalıştığı yerde kantin ve salon müdürü olması, askeri personelin her zaman kullanımına açık olması nedeniyle müvekkilin haftanın...
Davalı şirkete, dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, tebligatın iade edilmesi üzerine ticaret sicil kayıtlarındaki adresin istendiği ve daha önce tebligat yapılan adresle aynı olan ticaret sicil kayıtlarındaki adrese bu sefer Tebligat Kanunu 35. maddeye göre dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, mahkemece yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, davalı tarafın süresinde cevap ve delil dilekçesi sunmadığı, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin reddi gerektiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190., 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20/2, 24, 120. ve geçici 1/2. maddeleri yollaması ile 1475 sayılı Yasa'nın 14. maddesi gereğince iş sözleşmesin haklı bir sebebe dayanarak feshedildiğinin, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiğinin ispatı külfeti işveren üzerindedir. İş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia eden işçinin bu haklı sebebi ispatlaması gerekecektir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Dava konusu Adıyaman ili Çelikhan ilçesi Bistikan mahallesi 138 ada 31 parselde kayıtlı 1840,68m² yüz ölçümlü 3 adet 2 kaylı betonarme bina ve akaryakıt istasyonu vasıflı taşınmazın icra dosyasından yapılan 06/06/2017 tarihli ihale ile alacağa mahsuben davalı alacaklıya satışının yapıldığı, davacı tarafından tahliye emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu iddia edilerek kira sözleşmesi ibraz edilmiş ise de, kira sözleşmesinin adi yazılı nitelikte olduğu, taşınmaz üzerindeki ipoteğin 08/02/2010 tarihinde tesis edildiği, dayanılan kira sözleşmesin başlangıç tarihinin 20/02/2010 olduğu, İİK'nun 135/2.maddesi hükmüne göre kira ilişkisinin özellikle ipotek tesis tarihinden beri devam ettiğinin resmi belgelerle ispatı gerektiği, şikayetçinin delil olarak dayandığı adi yazılı kira sözleşmesinin yerleşik Yargıtay İçtihatları uyarınca İİK'nun 135/2.maddesi kapsamında resmi nitelikte belgelerden sayıldığı, her ne kadar davacı tarafça taşınmaz için abonelik faturalarının...
DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Yerel mahkemece verilen karar sonrasında istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı işverene ait işyerinde 17.02.2015- 16.02.2017 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesin haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ikramiye alacağı olmak üzere toplam 700,00 TL alacağının kıdem ve ihbar tazminatı için fesih tarihinden itibaren bankalarca uygulanacak en yüksek mevduat faizi ikramiye alacağı için yasal faiz uygulanarak davalından tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin mesnetsiz olduğunu, zamanaşımı definde bulunduklarını, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Dosyaya ibraz edilen harici satış sözleşmesin altındaki imza davalı tarafça inkar edilmemektedir. Mahkemece yazılı delil başlangıcı bulunduğu gerekçesiyle tanık dinlenmiş ise de ,sözleşme altındaki imzaya davalı tarafça itiraz edilmediğinden ,sözkonusu belge HMK 200.md uyarınca yazılı delil niteliğindedir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde "bu bedel hiçbir surette müvekkil tarafından alınmamıştır. Davacının müvekkili şikayet etmesi sonucunda açılan İstanbul Anadolu 4 Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2021/557 esas sayılı dosyasında bu paranın kendisi tarafından verilmediğine dair açık beyanı ve başkası tarafından verilip verilmediğine dair bilgisi olmadığına ilişkin ifadesi bulunmaktadır. Bu beyan üzerine İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, bu davanın davacısı T1'ın suçtan zarar görmemesi nedeniyle mağdur sıfatını haiz olmayacağını belirterek katılma talebini reddetmiştir. Buna ilişkin olarak İstanbul 4....
ın imzasının geçerli ve davalı şirket yönünden bağlayıcı olacağının kabul edilmesi gerekirken, 09.03.2006 tarihli ilk bayilik sözleşmesine ek 10.07.2006 tarihli protokol ve 26.11.2008 tarihli ikinci bayilik sözleşmesin geçersiz sayılarak sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. Ancak mahkemece yapılan diğer tahkikatlara göre verilen karar sonucu itibariyle doğru olmuştur. Çünkü davacı 09.03.2006 tarihli birinci sözleşmenin olan 10.07.2006 tarihli protokol ve 26.11.2008 tarihli ikinci sözleşmeyle sahip olduğu haklara rağmen taraflar arasında yapılan 30.09.2006, 31.03.2007, 28.12.2007, 30.09.2008, 05.01.2009, 31.03.2009 ve 30.06.2009 tarihli hesap mutabakatlarının tümünde, davalı şirketten alacaklı değil davalı şirkete bir miktar borçlu olduğunu kabul etmiş ve yine 10.10.2009, 14.10.2009 ve 05.11.2009 keşide tarihli 3 adet çeki davalıya keşide etmiştir....
T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKSARAY İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2019 NUMARASI : 2016/734 ESAS- 2019/192 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 03.10.2011 tarihinde Ortaköy merkez işletmesinde işletme sorulusu olarak çalışmaya başladığı, işe başladıktan bir ay sonra Ağaçören Medaş işlemesinde görevlendirildiği, şirket aracı ile gidiş-geliş yaparsın taahhüdü ile işe devam ettiği, 2014 yılında göreve başlayan Melih Öz’ün davacıya tahsis edilen aracı kendi emrine aldığı, 2016 yılında rızası dışında Sarıyahşi Medaş İşletmesinde görevlendirildiği, 90 km yolu gidiş geliş yapmak zorunda kaldığı, ilk işe girdiğinde 750,00TL ikramiye ödemesi yapıldığı, daha sonraki yıllarda diğer çalışanlara ödenmesine rağmen davacıya 2013,2014,2015 ve 2016 yıllarında ikramiye ödemesi yapılmadığını, 17.10.2016 tarihinde haklı sebeple iş sözleşmesin...
İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşmesin "işin Süresi ve Cezaları" başlıklı bölümünde sözleşme konusu işin süresinin yer teslimini müteakip 2 ay olarak belirlendiğini, yapının mahalline 29.09.2020 tarihinde gidildiğini ve müteahhit şirkete iş yerinin teslim edildiğini, aradan 1 yılı aşkın süre geçmesine rağmen inşaatın tamamlanma oranının %10 civarında olup, karşı tarafın teslim tarihine müteakip 2 aylık süre sonunda işi bitiremediğini, Çumra Sulh Hukuk Mahkemesinin ......