WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.03.2001 tarihli, 2001/232 Esas ve 2001/272 sayılı kararı ile sonrasında Dairemizin istikrar kazanmış uygulamalarında belirtildiği üzere, borçlanılan sürenin ilişkin olduğu çalışmaları Almanya’da geçen davacı hakkında, Anayasanın 90/son maddesi uyarınca Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesin “bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce, bir Alman Rant Sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına giriş tarihi, Türk Sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceği” yönündeki uzun vadeli sigorta kollarından olan “Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları(aylıkları)” başlıklı beşinci bölüme 02.11.1984 tarihinde imzalanıp 05.12.1985 tarihli 3241 sayılı Yasayla onaylanıp yürürlüğe giren Ek Sözleşme ile getirilen sözleşmenin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmünün, bir atıfet yasası olan 3201 sayılı Kanunun 5/son maddesi karşısında uygulamada önceliği bulunmaktadır....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili süresi içerisinde verdiği İstinaf dilekçesinde özetle; davacının emeklilik nedeni ile iş sözleşmesin feshettiği, 03.10.2019 tarihinde 12500,00TL kıdem tazminatının ödendiği, kıdem tazminatı alacağı bulunmadığı, son yıllarda işyerinde hafta tatillerinde çalışılmadığı, hafta tatilinde çalışıldığı zamanlarda karşılığının ödendiği, Organize Sanayi bölgesi müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalının tükettiği elektrik ve doğalgaz tüketim cetvellerinin istenmesini talep ettikleri, bu taleplerinin yerine getirilmediği, müzekkere yazılması durumunda hafta sonlarında işyerinde çalışılmadığının ortaya çıkacağı, davacının tüm yıllık izinlerini kullandığı, hafta tatili ücretine hükmedilecekse %50 indirim uygulanması gerektiğini belirmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2020 NUMARASI : 2019/202 2020/232 DAVA KONUSU : nanç Sözleşmesin KARAR : T.C. GAZİANTEP BAM 16. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/209- 2022/2 T.C. GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/209 KARAR NO : 2022/2 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN TARİHİ : 05/11/2020 NUMARASI : 2019/202 2020/232 DAVACI : T1 VEKİLİ : Av. T2 DAVALI : T3 VEKİLİ : Av. T4 DAVALARIN KONUSU : Asıl dava El Atmanın Önlenmesi Karşı dava İnanç Sözleşmesine Dayalı Tapu İptal Ve Tescil İSTİNAF KARARININ TARİHİ : 04/01/2022 YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2022 Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi....

    Sözleşmenin 23. maddesi uyarınca yüklenici, üstlendiği işi sözleşme ve eklerine uygun şekilde yapmak zorundadır. 24. madde uyarınca ise yüklenicinin iş yerinde devamlı olarak bulundurmak zorunda olduğu personel belirtilmiş, sözleşmesin eklerini gösteren 9. maddede yazılı ve HUMK'nın 287. maddesi gereği delil sözleşmesi niteliğinde bulunan...Şartnamesi'nin 9. maddesinde; işe başlanmasından kesin kabul tarihine kadar işin korunmasından yüklenicinin sorumlu olduğu, 19. maddesinde; yüklenicinin üstlenmiş olduğu işin devamı süresince iş yerinde bulunmasının esas olduğu ifade olunmuştur. Somut uyuşmazlıkta ise yüklenicinin bu hükümlere uymaksızın, iş sahibinin uyarılarına da cevap vermeden iş yerini terk ettiği, başka işleri ile ilgilendiği dolayısıyla davalının güvenini sarstığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı yanca sözleşmenin 26. maddesi, Yapı İşleri Genel Şartnamesi'nin 48/a maddesi uyarınca yaptığı fesih haklıdır....

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda iş sözleşmesin işveren tarafından haklı neden olmadan feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı ve davacının işyerindeki görevi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve ... aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir....

        Mahkemece yazılı kira sözleşmesinin ibraz edilemediğinden davanın reddine karar verilmiş ise de kira sözleşmesin kurulması için bir şekil şartı bulunmadığından yazılı olabileceği gibi sözlü olarak ta yapılabilir. Davalı kira ilişkisini kabul ettiğine göre taraflar arasında dava konusu aracın davalı büyükelçiliğe kiralandığının kabulü gerekir. Bu durumda davacının aktif husumet ehliyeti bulunmaktadır. Davada çözümlenmesi gereken diğer bir uyuşmazlık ise, davacı tarafın, yargı muafiyetinden yararlanıp yararlanmayacağı noktasında toplanmaktadır. 22 Kasım 1982 tarihinde yürürlüğe giren 2675 sayılı "Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun" ile yabancılık unsuru taşıyan Özel hukuka ilişkin işlem ve ilişkilerde uygulanacak yasa kuralları ve izlenecek yöntem açıkça belirlenmiştir....

          İş sözleşmesin feshi haklı sebebe dayandığından davacı kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazanamayacağından, reddi yerine hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalıdır. 3-Mahkemece hükme esas alınana bilirkişi raporuna göre, davacının fazla mesai çalışmasının tanık beyanına göre tespit edildiği, haftanın dört günü günlük sekiz saat, haftanın iki günü ise ayrıca dört saat daha çalışma yaptıklarını böylelikle haftalık beş saat fazla mesia yaptığı kabul edilerek hesaplamalar yapıldığı görülmüşütr. Ancak davacının fazla mesai hesaplamalarına esas alınan davacı tanığının davalı işyerinin eski çalışanı olup, fesih tarihine kadar çalışmalarının olmadığı görülmüştür. Tanığın davacı ile birlikte çalıştığı süre dikkate alındığında, davacının çalışma süresinin tamamında çalışma düzenini bilebilecek durumda olmadığı anlaşılmıştır....

            B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının iş sözleşmesin İş Kanunu'nun 25.maddesinin II. fıkrası uyarınca feshedildiğini, bu sebeple kıdem tazminatı alacağının bulunmadığını, ücretinin içinde fazla mesai ücretlerinin de yer aldığını, bankada yoğun mesai uygulamasının olmadığını, fazla mesai olsa bile bir kişinin uzun süre boyunca günde iki saat fazla mesai yapmasının hayatın olağan akışına uymadığından bu taleplerinin haksız olduğunu, yine hafta sonu çalışma alacağı ile genel tatil çalışma alacaklarının da bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davacı tarafından daha önce açılan feshin geçersizliği ve işe iade davasında Yargıtay 22....

              Davalı Aliağa Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini istediklerini, davacının belirsiz iş sözleşmesin istinaden çeşitli taşeron şirketlerde ve son olarak da davalı şirkette temizlik işleri personeli olarak görev yaptığını, davacının iş akdinin haklı ve geçerli nedenlerle feshedildiğini, fesih işleminin yazılı olarak yapıldığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK ye eklenen geçici 24....

              Davacı, işyerinde kesinleşen işkolu değişikliğine ilişkin işkolu tespit kararı sonrasında işyerinde yürürlüğe giren toplu iş sözleşmesin hükümlerinden sendikaya üyelik tarihinden itibaren yararlandırıldığı, ücret hesaplanmasında TİS'in ekinde bulunan Ek 1/B tablosunun dikkate alındığını, oysa TİS'e göre davacının sürekli kadroya geçmeden önceki kıdemi nazara alınarak TİS'in ekinde bulunan Ek 1/A tablosuna göre ücretinin tespit edilmesini gerektiğini ve bu tespite göre ücret ve ikramiye alacağı farkı alacağına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı taraf davacının ücretinin Ek 1/A cetveline göre yapıldığını belirtmiştir....

                UYAP Entegrasyonu