Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/02/2018 NUMARASI : 2016/457 ESAS, 2018/103 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Bahar Küçükali tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı ile davalının 09.01.2016 tarihli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi yaptığını, davacının sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, usul ve yasaya aykırı olarak yapılmış sözleşmenin geçersiz olduğunu, davalının...

Noterliği'nde 17.09.1997 günü düzenlenen "kat karşılığı taşınmaz mal satış vaadi" sözleşmesinin tarafları arasındaki sözleşmenin iptali istemine, birleşen dava tapu iptali ve tescil veya tazminat istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 18.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 27.10.2006 tarih 2006/79 E. 2006/132 K. sayılı ilamıyla feshedildiği, asıl ve birleşen davaların sözleşmenin feshi tarihinden sonra açıldığı , sözleşmenin feshine ilişkin kesinleşen kararın tarafları bağladığından dava şartının bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davaların davacıları vekili temyiz etmiştir. Dava, İİK’nun 94 ncü maddesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Asıl ve birleşen davalarda davacılar, yüklenicilerden alacaklı olduklarını iddia ederek, İİK.nun 94. maddesi uyarınca kat karşılığı inşaat sözleşmesinden dolayı borçlu namına tescili gereken bağımsız bölümlerin yükleniciler adına tescilini istemişlerdir. Davacılar, davalılar arasındaki sözleşmenin tarafı değildir....

      Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Kuşkusuz bakım borçlusunun bakıp gözetmek yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp, ikametgah temini, besleme-giydirme hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, taraflarına kişisel hak sağladığı için, tapu iptali ve tescil davasını bakım borçlusu ya da onun külli halefleri , bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açabilirler....

        Birleşen 2008/276 E. sayılı dosyada birkısım arsa malikleri sözleşmenin geçersizliğinin tespitini, olmadığı takdirde tazminat ile tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuşlardır. 2009/386 E. sayılı dosyada da yine arsa maliki...n vasisi, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile tazminat talebinde bulunmuştur. Ne var ki husumet, yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan tapu malikleri olan üçüncü şahıslara da yöneltilmiştir. Mahkemece, 2008/276 E. sayılı dosyada tapu iptali ve tescil davası hakkında bir karar verilmemişse de, davacılar tarafından temyiz isteminde bulunulmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. 2008/276 E. sayılı birleşen dosyada tapu iptali ve tescil dışındaki diğer, 2009/386 E. sayılı birleşen dosyadaki tüm talepler yönünden üçüncü kişi olan davalıların, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde taraf olmamaları nedeniyle husumetlerinin bulunmadığı açıktır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, başlangıçta ölünceye kadar bakma aktinin ve buna bağlı olarak oluşan tapu kaydının iptali isteği ile açılmış ise de davacının 31.12.2009 tarihli celsedeki beyanı ve 29.03.2010 tarihli dilekçesinde şimdilik tapu iptali isteğinden vazgeçtiği ve davanın sözleşmenin iptaline ilişkin olduğu açıklanmıştır.. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 08.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.12.2008 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı davacı ... tarafından 26.01.2009 tarihinde verilen dilekçe ile sözleşmenin iptali ve birleştirilen davada davacı ... tarafından verilen 29.12.2008 tarihli dilekçe ile ecrimisil - elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil isteği ile elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimil isteminin kısmen kabulüne, sözleşmenin iptali isteminin reddine dair verilen 24.05.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı/k.davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 07.12.2010 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06/08/2015 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ve 2. kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30/11/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalıların murisi ... ile davacı arasında imzalanan ......

                Dava, kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil ile tazminat istemlerine ilişkindir. Bir sözleşmenin taraflarından biri o sözleşmenin ifa olunacağı hususunda karşı tarafa tam bir güvence vermiş ve alıcı da buna iyi niyetle inanarak kendisine düşen edimleri yerine getirmiş ise artık sözleşmenin şekil yönünden geçersizliğine dayanılması hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğurur ki bu da her zaman hakkaniyetle ve gerçek ile örtüşmeyebilir. Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetinin nakli sözleşmesinin hüküm ve sonuç doğurabilmesi için TMK’nun 706., BK’nun 213., 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. maddeleri uyarınca resmi biçim koşuluna uyularak yapılması zorunludur....

                  dan intikal edecek 7/42'şer payın iptali ile davacı adına tesciline, 509 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunduğu iddia edilen evin yanmış olduğu ve zeminde mevcut olmadığı anlaşıldığından muhdesata yönelik talebin reddine karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar temyiz etmiştir. Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Kaynağını Borçlar Kanununun 611. ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, anılan kanunun 612. ve Türk Medeni Kanununun 545. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakım sözleşmelerine değer verilerek tapu iptali ve tescil hükmü kurulması mümkün değildir....

                    UYAP Entegrasyonu