Taraflar arasındaki dava adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkindir.Davanın konusu fesih ve tasfiye olduğu takdirde adi ortaklığa ait tüm aktif ve pasif belirlenir mevcut mal varlığından öncelikle borçlar düşüldükten sonra tarafların paylarına düşen miktardan taraflara yapılan ödemelerde düşülerek kalan miktarın ortaklara ödenmesine karar verilir.Olayımızda da davalının idareci ortak olduğu çekişmesizdir.Mahkemece yapılan 5.12.2005 havale tarihli bilirkişi incelemesi sonucunda da davacının payına düşen 397,32 TL nin 19.11.2005 tarih itibariyle karşılığının 40.257,28 TL olduğu belirlenmiştir.Mahkemece davacının alacağı bu miktar olduğu belirlenip taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.Ancak dava dilekçesi dikkatli okunduğunda davacının dava dilekçesinde 397 ,32 TL lik mal ve ürünün kendisine teslimini bunun mümkün olmaması halinde de satılarak ortaklığın giderilmesine ve payının tahsiline karar verilmesini istemiş olup davacının bu talebi adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine...
Dosyanın incelenmesinde; davalının cevap dilekçesinde tarafların sahibi oldukları taşınmazların dava dışı Dursun Tabak'a satışı ve satıştan gelen paraların taraflar arasında ne şekilde paylaşılacağına dair sözleşme yapıldığını ve adi ortaklığın bu sözleşme ile fesih edildiğini belirttiği, davacının böyle bir sözleşmenin varlığını kabul ettiği ancak sözleşmenin dosya arasında bulunmadığı, bilirkişi raporlarında da bu sözleşmeden bahsedilmediği anlaşılmaktadır. Varlığını her iki tarafın kabul ettiği ve davalının adi ortaklığın tasfiyesi sözleşmesi olarak tanımladığı sözleşme eldeki adi ortaklığın tasfiyesi davasındaki en önemli delil olup bu delil değerlendirilmeden verilen kararın eksik incelemeye dayalı olduğu anlaşılmakla kararın kaldırılması gerekmiştir....
O nedenle adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine yönelik davada tüm ortakların taraf sıfatıyla bulunmaları gerekir. Öte yandan gerek davalının diğer dava dışı ortak ile davacı aleyhine icra takibi yapması ve gerekse davacının eldeki bu davayı açması aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi isteminide kapsamaktadır. Bu itibara dava dışı ortaklar olan ... ve ...’nin de bu davayı dahil edilmeleri gerekir. Mahkemece dava dışı ortaklar ... ve ...’nin de davaya dahil edilmeleri sağlanarak, davadaki ve icra takibindeki talebin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine yönelik olduğuda gözetilerek iddia ve savunmaya yönelik tüm deliller toplanarak ve ortak amacın gerçekleştirilmesinin artık olanaklı olmadığıda gözetilmek suretiyle BK 538 ve devamı maddeleri uyarınca işin esasına girilerek karar verilmelidir. Mahkemenin taraf teşkilini sağlamadan yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırıdır....
Buna göre hâkim, tarafların sunduğu vakıaları, talep ve cevap sonuçlarını incelemeli fakat dava ya da şikâyetin vasıflandırılmasında onların beyanlarına bakmayıp, açık bir nitelendirme yoksa bu belirlemeyi kendisi yapmalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, iddianın ileri sürülüş biçimi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, eldeki davanın adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemiyle açıldığı, taraflar arasında kurulan ortaklık ilişkisinin devamının artık mümkün olmadığı dikkate alınıp, adi ortaklığın haklı nedenle feshi ile birlikte tasfiyesine karar verilmesi, tasfiye payı alacağı olarak belirlenen ve hüküm altına alınan 14.205,65 TL üzerinden davacılar lehine 4.080 TL maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile davacılar lehine 25.849,04 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir....
Yapı San. ve Tic. A.Ş.'den alt yüklenici olarak alındığını ve büyük kısmının tamamlandığını ancak ekonomik sıkıntılar nedeni ile kalan kısmın başka bir firma ile oluşturulacak adi ortaklık ile yürütülmesine karar verildiğini, bunun için davalı şirket ile 17/08/2012 tarihinde adi ortaklık kurulduğunu ve 23/08/2012 tarihinde faaliyetine başladığını, bu adi ortaklığın üst yüklenici firmanın muvafakati ile kurulduğunu ve kısa süre sonra üst yüklenici ile davalı şirket arasında sözleşme imzalandığını, ancak sözleşmenin yazılı olarak düzenlenmesine gerek duyulmadığını, adi ortaklığın tünel inşaatını tamamlamasına rağmen davalının kar paylarını vermediğini belirterek adi ortaklığın tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kardan 10.000,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
İmzası davalı tarafından inkar edilmeyen bu sözleşme gereğince taraflar arasında Borçlar Kanununun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir adi ortaklık ilişkisinin meydana geldiğinin kabulü gerekir. Davalının ortaklığı feshettiğini bildirdiğine göre davacının dava ettiği talepler dikkate alındığında ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini istediğinin kabulü gerekir. O halde mahkemece ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi, tasfiyenin de bizzat yaptırılması gereklidir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....
Bankası’nın, Adi ortaklık ile imzalanan sözleşmeyi feshettiği, bu nedenle adi ortaklığın kuruluş amacının ortadan kalkmış olduğu, davacı tarafın pilot ortağa, adi ortaklığın tasfiyesi için ihtarname gönderdiği, lakin bir sonuç alamadığı, Türk Borçlar Kanununun 639 ve 644. maddeleri göz önünde bulundurulduğunda, davacı tarafın tasfiye işleminin Mahkeme tarafından çözüme kavuşturulmasını talep etme hakkına sahip olduğu, Adi ortaklığın tasfiyesinin Mahkeme eliyle çözüme bağlanmasında bir sakınca bulunmadığı görüşü bildirilmiştir. Dava, "adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi" davasıdır....
O halde mahkemece, taraflar arasındaki adi ortaklığın devamının mümkün bulunmadığı göz önüne alındığında, adi ortaklığın haklı nedene dayalı olarak fesih edildiği kabul edilerek, uyuşmazlığın; adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK'nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642.maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle ( Davacı ve davalı arasında akdedilen 30/03/2011 tarihinde ortaklar sözleşmesi ve 30/06/2011 tarihinde ek protokol hükümleri de dikkate alınarak) çözümlenmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, davacının istinaf isteminin kabulü ile 6100 sayılı HMK' nın 353/1.fıkrası a bendinin alt 6. bendi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
O halde mahkemece, taraflar arasındaki adi ortaklığın devamının mümkün bulunmadığı göz önüne alındığında, adi ortaklığın haklı nedene dayalı olarak fesih edildiği kabul edilerek, uyuşmazlığın; adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK'nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642.maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle ( Davacı ve davalı arasında akdedilen 30/03/2011 tarihinde ortaklar sözleşmesi ve 30/06/2011 tarihinde ek protokol hükümleri de dikkate alınarak) çözümlenmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, davacının istinaf isteminin kabulü ile 6100 sayılı HMK' nın 353/1.fıkrası a bendinin alt 6. bendi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DAVA : Sözleşmenin Feshi ve Menfi Tespit BİRLEŞEN KONYA ...ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ... E. ... K. DAVACI : ... - T.C Kimlik No: ... VEKİLLERİ : Av. ... & Av. ... DAVALILAR : 1- ... - T.C Kimlik No: ... VEKİLİ : Av. ... - ... : 2- ... DAVA : Limited Şirketin Fesih Ve Tasfiyesi İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 10/10/2022 YAZIM TARİHİ : 12/10/2022 Davacılar tarafından, davalılar aleyhine Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... sayılı dosyası ile açılan sözleşmenin feshi ve menfi tespit davası ile bu dosya ile birleşen Konya ...Asliye Ticaret Mahkemesi' ... Esas sayılı dosyası ile açılan limited şirketin fesih ve tasfiyesi davasında 05/02/2020 tarihinde tesis edilen karara karşı asıl dosyada davacıların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi; DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar ile davalı arasında 30/04/2011 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme gereğince davacılardan ...'...