Her ne kadar, işletmeye ilişkin tüm resmi kayıt ve belgeler, davalıların murisi adına görünmekte ise de, ortaklık, davacı ve dava dışı diğer iki ortağın, dış ilişkide ortak olarak görünmediği bir iç ortaklık tarzında oluşmuştur. Bu nedenle davacı ve diğer iki ortağın dış ilişkide gizli ortak olarak yer aldığı, söz konusu "iç ortaklık" nedeniyle, tarafların birbirlerine karşı adi ortaklıktan doğan sorumlulukları ve talep hakları mevcut olup, davacı iş bu davada, sözleşmenin davalıların murisi tarafından feshedilmesi nedeniyle yapmış olduğu masrafların, cezai şartla birlikte 11.430.000.000 TL olarak ödetilmesini talep ettiğine göre, bu talebinin ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsadığının kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi, tasfiyenin de bizzat yaptırılması gereklidir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....
Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, murisin ölümünden sonra adi ortaklığın taraflar arasında sürdüğü de kanıtlanamamıştır. Eldeki dava, muris Selma ile davalı arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi olduğuna ve Selma'nın da 17.08.1999 tarihinde öldüğünün anlaşılmasına göre, fesih ve tasfiyenin bu tarih itibariyle yapılması zorunludur. Nitekim, somut olayda davalı ve dava dışı kardeşi İ.Hakkı ölümden sonra fırının mülkiyetini tamamen devraldıkları gibi, fırının işletmesi ile ilgili yeni bir adi ortaklık oluşturdukları dosya kapsamından anlaşılmakta olup, bundan sonraki dönem ile ilgili oluşan kâr ve zararın önceki adi ortaklığın tasfiyesinde dikkate alınması mümkün değildir....
Mahkemece, taraflar arasındaki adi ortaklığın feshine, davacının adi ortaklık için koyduğu katkı payını ya da ortaklık için yaptığı masrafları yasal delillerle kanıtlayamadığı, ortaklığın zarar ettiği ve mevcut malvarlığı bulunmadığı gerekçesi ile alacak talebinin reddine karar verilmiş, hükmin davacı tarafça temyizi üzerine Dairemizin 14.05.2014 tarih ve 2013/20653 esas, 2014/7456 karar sayılı ilamı ile; taraflar arasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde (818 sayılı BK.nun 520 ve devamı maddelerinde) düzenlenen adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu ve ortaklığın fiilen sona erdiği, taraflar arasındaki bu ortaklığın Türk Borçlar Kanunu hükümlerinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek tasfiyesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir....
Yasal koşullar oluştuğunda 3.kişi dahi ortaklığın fesih ve tasfiyesini isteyebirler. Bu bağlamda borçlu ortağın tasfiye payına haciz konulabilir. Bir ortağın tasfiye payına haciz konulması ise, BK'nun 535/3. maddesine göre adi ortaklığın fesih ve tasfiye sebebidir. Somut olayda adi ortaklığın ortağı ... Ltd. Şti. hakkında icra takibi yapılıp kesinleştiği ve tasfiye payı üzerine yöntemine uygun cebri icra vukuu bulduğuna göre, davacının adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin istemesinin yasal koşulları oluşmuştur. Mahkemece BK'nun 538-540. maddeleri gözetilerek adi ortaklığın feshi ile tasfiyesini yapması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; adi ortaklığın tarafları olan davalıların oybirliği ile 15.05.2018 tarihinde adi ortaklığı tasfiye ettikleri, adi ortaklığın tasfiye işlemi ile ilgili tutanak aslının Mahkemeye sunulduğu, davalıların yaptığı tasfiye işleminin bilirkişiye denetlettirildiği, tasfiye işleminde davacının veya üçüncü kişilerin aleyhine yada zararına bir durumun kasten oluşturulmadığı ve yapılan tasfiye işleminin usul ve yasaya uygun olduğu, adi ortaklığın tasfiyesi yargılama sırasında tamamen gerçekleştirildiği gerekçesiyle; davacının yetkiye dayalı olarak açtığı adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasının kabulü ile davalılar ... İnşaat Nakliyat Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ... arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, tasfiye yargılama aşamasında gerçekleştirildiğinden tasfiye memuru atanmasına yer ve gerek olmadığına, davalı ... İnşaat Nakliyat Madencilik San. ve Tic. Ltd....
Her iki davacı tarafından davalıların oluşturduğu adi ortaklıktan olan alacakları nedeniyle davalı adi ortaklar aleyhine icra takibi yapılmış, davalılardan adi ortaklıktaki kâr ve tasfiye payı üzerine haciz konulması için davalıların oluşturduğu adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davası açması amacıyla davacılara ilgili icra hukuk mahkemeleri tarafından yetki verilmiş, davalıların oluşturduğu adi ortaklığın mülga 818 s. BK'nin 535/1-3. maddesi gereğince sona erme şartlarının oluştuğu ve adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Yargıtay . HD.nin 12/03/2019 gün ve ... E. ... K. sayılı emsal içtihadına göre de, "Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639. maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir......
K A R A R Davacı Davalılar ile arasında 01.01.2003 tarihli 5 yıl süreli adi ortaklık sözleşmesinin imzalandığını ve sözleşmede karşılıklı olarak yükümlülüklerin belirlendiğini, sözleşmenin konusunun kendisine ait taşınmaz üzerinde bulunan ve yine kendisine ait petrol istasyonunun işletilmesi olduğunu, sözleşmenin 5. maddesi gereğince 31.12.2007 tarihinde süresi dolacak sözleşmenin devam etmemesi için davalılara ihtarname gönderildiğini ancak davalı tarafından herhangi bir teslimin söz konusu olmadığını, davalıların teslim ve tasfiyeden kaçındıklarını belirterek ortaklığın tasfiyesi ile işletmenin kendisine teslimine karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp ve incelenmiş, davalı şirket ticari sicil kayıtları getirtilmiş ve ön inceleme duruşması yapılarak öncelikle davalı yanın sıfat ve mahkememizce resen görev konusunda inceleme yapılmıştır. Mahkememizde açılan iş bu dava taraflar ... ve ... arasında akdedilen 04/12/2018 günlü adi ortaklık sözleşmesi gereğince davacı ...'nın ... nün ... sicil nosunda kayıtlı ... Ltd.Şti.'nin ve adi ortaklığın haklı sebeple fesih ve tasfiyesi sonucu ortaya çıkacak miktar sözleşmede belirtilen miktar olan 750.000 TL'sinin, eğer tespit edilecek tasfiye payı fazla ise bu miktarın, aksi halde 750.000 TL'sinin davacıya ihtarname fesih tarihinden itibaren ticari alacaklara uygulanan en yüksek reeskont faizi masraf ve vekalet ücreti ile birlikte ödenmesi talebine ilişkindir. Mahkememizce celp edilen davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarına göre ... Ltd.Şti.'...
Davanın bu niteliğine göre uyuşmazlık, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi talebine yöneliktir. Davacı ile davalı arasında adi ortaklık kurulduğu ve bunun tasfiye edilmediği tarafların kabulündedir. Davacının bu davadaki talepleri dikkate alındığında davanın adi ortaklığın fesih ve tasfiye talebini içerdiği kabul edilmelidir. Buna göre, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin B.K nun 520 vd. (TBK'nun 620 vd.) maddeleri gereğince tasfiyesi ile çözümlenmesi gerekir. BK'nun 538. (TBK'nun 642.) maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde ise, tasfiyenin bu sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır. Böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise tasfiyenin BK'nun 539....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalılar vekili istinaf dilekçesinde, dava adi ortaklığın tasfiyesi talebine ilişkin olsa da davanın konusuz olduğunu, davalıların kurmuş oldukları adi ortaklığa ilişkin hukuki birlikteliğin daha önceden tasfiye edildiğini, davalılar arasında adi ortaklığa ilişkin hukuki ilişkinin tekrar tasfiye edilmesinin yasal olarak imkan dahilinde olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE :Dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebine ilişkindir. Uyuşmazlık, davalılar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesinin mümkün olup olmadığı, eğer mümkün ise sona eren bu ortaklık nedeni ile davalıların adi ortaklıktan alacak ya da borçlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Adi ortaklık; iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir (TBK md 620/1)....