Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili; dava konusu ipoteğin 100.000,00 TL bedelli acentelik borcu için tesis edilen bir teminat ipoteği olduğunu, ipoteğin fekkinin haklı olabilmesi için 100.000,00 TL’nin müvekkiline ödenmesinin şart olduğunu, oysa davacı tarafından tevdii mahalline sadece 58.706,65 TL ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait gayrimenkul üzerine ..... ...... adına ipotek tesis edildiği, ....A.Ş. tarafından sözleşmenin feshedildiği ve .... ..... aleyhine alacak davası açıldığı, açılan davanın davacı tarafından öğrenilmesi üzerine ........

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.01.2011 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R ... 22 Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/148 Esas, 2013/20 Karar sayılı ilamıyla 1032 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile kadastral parselin ihyasına 1064 ada 13 parsel sayılı taşınmazda bulunan ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır....

      ın dava konusu taşınmazın mülkiyetini kazanmasının dayanağı olan cebri ihalenin halen geçerli olduğu, bu nedenle ıslah ile açılan tapu iptali tescil davasının reddinin gerektiği, ıslah ile sadece tapu iptal ve tescil talep edilmeyip dava konusu taşınmazın tapu iptali ve tescil davası sonunda dahili davalı ... adına oluşacak tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasının da talep edildiği, ancak tapu iptali tescil davasında verilen hüküm kesinleşmeden bu davanın dinlenmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle üzerine aile konutu şerhi konulmasına ilişkin olarak açılan davanın, ipoteğin kaldırılması talebiyle açılan ve daha sonra tapu iptali ve tescil davası olarak ıslah edilen davada verilen hükmün kesinleşmesi şartına bağlı olarak iş bu dosyadan tefrikine karar verilmesinin uygun olacağı gerekçesi ile ipoteğin kaldırılması talebiyle açılan ve daha sonra tapu iptali ve tescil davası olarak ıslah edilen davada davanın reddine, taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbirin hüküm kesinleşinceye kadar devamına...

        Davalı vekili, taraflar arasında bayilik sözleşmesi yapılmadığını, davacı şirketin müvekkiline ait ürünleri yeniden satmak amacıyla alan bir şirket olduğunu, davacılar tarafından verilen ipoteğin müvekkilinden alınmış ve alınacak mal bedellerine teminat amacıyla kurulduğunu, gönderilen malların bedellerinin ödenmemesi üzerine mal gönderiminin durdurulduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre taraflar arasında bayilik sözleşmesi kurulmadığı, kurulmayan bir sözleşmenin feshinin talep edilemeceyeği gibi maddi ve manevi tazminat talebinin de mümkün olmadığı, davacı şirketin davalı şirkete karşı borçlu olduğu ve ipoteğin bu borcun ödenmesi halinde kaldırılabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Mob. ve Aksesuar San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Davacı, davalılarla imzaladığı bila tarihli “gayrimenkul satış sözleşmesi”nden, devir sırasında tapu kaydı üzerinde ipotek bulunması nedeniyle, haklı olarak caydığını ileri sürerek, sözleşmenin iptaliyle, teminat senedinin iadesini istemiş; davalılar, tapu kaydı üzerindeki ipoteğin kayden mevcut olduğunu, aslında bir borcun bulunmadığını, zaten sözleşmenin 3. bendi uyarınca da, dairenin 19.12.2013 tarihinde borçsuz olarak teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, bu nedenle davacının feshinin haksız olduğunu savunmuş; mahkeme ise, sözleşmenin feshinin tespiti ile birlikte davalının haksız fesih savunmasına itibar ederek, davacının davalılara komisyon ücreti borcu bulunduğuna karar vermiştir. Taraflar arasında yapılan bila tarihli “gayrimenkul satış sözleşmesi” tüm maddeleriyle birlikte incelendiğinde, ipoteğin, gayrimenkulün satışını engelleyecek haller arasında ayrıca belirtildiği, 3. maddenin başkaca borçlar için düzenlendiği görülmektedir....

            - KARAR - Davacı vekili, davalı yüklenici ile dava dışı arsa sahibi arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince dava dışı arsa sahibine isabet eden bir adet dükkanın onun tarafından... onun da davacıya devredildiğini ancak tapunun davalı adına olup davacıya devrinin yapılmadığını ileri sürerek 236 numaralı dükkanın tapusunun iptali ile takyidatsız olarak davacı adına tescilini üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tapu iptal ve tescil talebinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, ipoteğin kaldırılması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 29.09.2015 tarihli ve 2014/10304 Esas 2015/6093 Karar sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazlarının reddi ile davaya konu bağımsız bölüm üzerindeki hakların arsa sahibinden sırasıyla davadışı ...'...

              Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre davacının davadışı asıl borçludan 97.985,31 TL alacaklı olduğu, davalıların verdiği ipoteğin üst sınır (limit) ipoteği olması sebebiyle davalıların 65.000 TL’ye kadar bu borçtan sorumlu oldukları ve bu tutar içerisinde faiz, masraf ve vekalet ücretinin de bulunduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalılar hakkında 65.000 TL alacakla ilgili olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte davalıların takibe vaki itirazlarının iptaline, takibin aynı şartlarla devamına karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu icra dosyasında çıkarılan ödeme emrinin iş bu itirazın iptali davası açılmadan önce davalılar tarafından ... 1.İcra Hukuk Mahkemesinde açılan dava sonucunda iptaline karar verildiği, dosya içeriğinden anlaşılmaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davacıların, muris ...'nin mirasçıları olduğunu, murisin 08/03/2009 tarihinde vefat ettiğini, davaya konu taşınmazın ... İli, ...İlçesi, ... Köyü, 620 parselde kayıtlı olduğunu, murisin vefatından önce ...1. Noterliğinin 06/02/2009 tarih ve 10307 yevmiye no.lu ihtarnamesi ile sözleşmenin sürenin hitamında yenilenmeyeceğinin bildirdiğini, daha sonra davacılardan ...'...

                  Dosya incelendiğinde; dava konusu 31 ada 777 parsel niteliğinde meskenin davacı kadın ve davalı T4'un aile konutu olarak kullanıldığı, taşınmaz üzerinde 2005 tarihinde 80.000,00 TL bedelli ve 2006 tarihinde 30.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, 28/04/2010 tarihinde davacı kadının talebi üzerine taşınmaza aile konutu şerhi işlendiği, 20/10/2016 tarihinde ise davacı kadının Elazığ Tapu Müdürlüğü'ne başvurarak "aile konutu şerhinin taşınmaz aile konutu niteliğini kaybettiğinden terkinini talep ederim" beyanıyla şerhi kaldırdığı ve aynı gün erkek eşe ait dava dışı şirketin borçlarının temini için davalı Banka lehine 620.000,00 TL bedelli ipoteğin ipotek tesis edildiği, 04/04/2017 tarihinde yeniden aile konutu şerhinin tapu kaydına işlendiği anlaşılmaktadır. Bütün hakların kullanılmasında ve borçların ifasında uyulması gereken dürüstlük kuralı ve hakların genel sınırlarını oluşturan hakkın kötüye kullanılması yasağı, kamu düzeni ihtiyaç ve gerekleri nedeniyle konulmuş kurallardır....

                  AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2020 NUMARASI : 2018/77 ESAS, 2020/43 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Dairemizin 02/10/2020 tarih, 2020/261 Esas, 2020/354 Karar sayılı dosyası, Yargıtay 2....

                  UYAP Entegrasyonu