Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.11.2015 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....

    , 05.12.2018 tarihli sözleşmenin 2/g maddesinin 2. fıkrasında belirtilen şartlar gerçekleştikten sonra müvekkil ve dava dışı ......

      - K A R A R - Davacı, davalı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalıya hiçbir borcunun bulunmadığını, teminat amacıyla davalı lehine düzenlenen ipoteğin kaldırılması gerektiğini ileri sürmüş ve ipoteğin iptaline, her biri 15.000.-USD. meblağlı 20 adet bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki 20.12.2001 tarihli protokol gereğince davacının müvekkiline kayıtsız şartsız 300.000.-USD. borçlu olduğunu, bu borç karşılığı alınan bonoların ve borcun bonoların ödenmesinin teminatı olarak tesis edilen ipoteğin iptali talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki protokole istinaden 20 adet bononun davacı tarafından imzalanarak davalıya verildiği, bunun neticesi davacıya ait taşınmaz kaydına ipotek tesis edildiği, her ne kadar davacı bu protokolün kendisi ile dava dışı Akdeniz Sağlık Hizm.A.Ş. ve ......

        ve beyanlar hanesinde 06/10/2011 tarihli yönetim planının olduğu ve alınacak ekspertiz raporu ile de üzerinde bina olduğunun anlaşılabileceği, ilgili bankanın ve temlik alan diğer davalı şirketin de bu sebeple basiretli tacir gibi davranması gerektiği dava dışı yüklenici firmanın edimini yerine getirmemesi nedeniyle ipoteğin tescilinin yolsuz olduğuna ve söz konusu taşınmaz/ tapu kaydında yer alan 11/07/2012 tarih-3919 yevmiye numaralı ve 27/02/2013 tarih-1145 yevmeyi numaralı davacının bağımsız bölümüne isabet eden ipotekin fekkine/kaldırılması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.04.1938 tarih ve 1938/29 sayılı tedbir kararı ile 02.05.1938 tarih ve 336 yevmiye numarası ile tedbir şerhi konulduğu, ancak bu şerhin kadastro esnasında sehven haciz olarak işlendiği, 136 ada 50 parselin yapılan imar uygulamaları sonucunda bölüştürüldüğü parsellerden birinin de 7592 ada 13 parsel sayılı taşınmaz olduğu ve ... oğlu ... hissesinin bedele dönüştürülerek bu taşınmazda ipotek alacaklısı olarak tescil edildiği, bu alacağa 02.05.1938 tarih ve 336 yevmiye ile haciz şerhi konduğu, 7592 ada 13 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasının iptali ile geriye döndüğü ve 136 ada 691 parsel ve 136 ada 108 parsele dönüştüğü belirtilerek ipoteğin terkini için dava açılması gerektiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. 136 ada 691 parsel ve 136 ada 108 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtları incelendiğinde; davacı lehine olan ipoteklerde haciz bulunduğu görülmüştür....

          Her ne kadar ipotek senedinde ipoteğin davalı şirketten alınan veya alınacak malların teminatı olacağı yazılmış ise de; davacı içeriğini ve imzasını inkar etmediği 6.2.2002 tarihli taahhütnamesinde ipoteğin oğlu olan Erdal Ç.....'e ait Beril Dağıtım Pazarlamanın, davalıdan almış ye alacağı olan mallara karşılık kurulduğunu kabul etmektedir. Davalının bu beyanı düzenlemesi Borçlar Kanunun 110.maddesinde yapılan garanti aktinin özel bir türü olan başkasının fiilini taahhüt etme anlamındadır. Burada edim taahhüdünde bulunan borçlu diğer bir şahsın verme, yapma veya yapmama şeklindeki bir edimini kendi adına ve hesabına yaptığı bir beyanla taahhüt eder. Bu sözleşmenin geçerliği ise özel bir şekle tabi değildir. Taraflar arasındaki 5.2.2002 günlü ipotek sözleşmesi biçimine uygun ve geçerli olduğuna, davalı yanca da ipoteğin Erdal Ç.....'e ait Beril Pazarlama için verildiği kabul ve garanti edildiğine, Erdal Ç.....'...

            -TL.limitli yeni bir sözleşme daha imzalandığı, bu sözleşmenin 8.16.maddesi uyarınca 19.10.2005 tarihli sözleşmenin ilgi tutulduğu, bu kredi borcunun ödenmesi üzerine müvekkili tarafından ipotekli takibe geçildiğini, ipotekli taşınmaz maliki ...’un 13.12.2006 tarihinde vefat etmesi nedeni ile aralarında davacının da olduğu mirasçıların takibe taraf olduklarını ve mirasçı olarak sorumlu bulunduklarını, muris ...’un imzaladığı 19.10.2005 tarihli sözleşmenin 8.3 ve 8.6.maddesinde ipoteğin, davalı bankanın doğmuş ve doğacak tüm kredi alacaklarının teminatı olduğunun hüküm altına alındığını öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

              Şti.’nin borcu ipotekle temin edilmiş olduğundan, sözleşmenin kefilleri hakkında ihtiyati haciz talep edilmiş ve mahkemece kefiller hakkında ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze sadece kefil Park Yönetimi ve Sistemleri San. Tic. A.Ş. itiraz etmiş olup, diğer kefil ...’un ihtiyati hacze yönelik bir itirazı bulunmamaktadır. Dosyadaki 25.5.2007 tarihli ipotek resmi senedinde; ...’un kefalet borcu için değil, Bil-Park Yönetimi Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin borcunun teminatı olarak ... Bankası lehine 250.000. TL Limitli ipotek verdiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle kefiller ... ve Park Yönetimi ve Sistemleri San. Tic. A.Ş. hakkında, Borçlar Kanunu’nun 487’nci maddesi uyarınca alacak rehinle temin edilmiş olsa bile aleyhlerine ihtiyati haciz istenmesine bir engel bulunmamaktadır. Kefilin ipotek vermesi ve ipoteğin de kefaletin teminatı olarak düzenlenmesi durumunda kefil hakkında ihtiyati haciz istenemez....

                konusu alacağın ödenmesi ile ipoteğin kaldırılması kararının icra müdürlüğü tarafından verileceği, somut olayda da takibe geçilmiş olması ve ipotek ile temin edilen alacağın ödenmiş olduğu ihtilaf konusu da olmadığı, bu durumda ipoteğin kaldırılması kararı vermek icra müdürlüğü görevi içinde yer aldığı, talebin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, haklı şikayetlerinin kabulü ile 16.08.2022 tarihli ipoteğin kaldırılması talebinin reddine dair icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra dosyasında 0/857 parselin ihale ile satıldığını, müvekkilince 500,00 TL bakiye dosya borcunun ödendiğini ve dosyanın tüm borcunun sona erdiğini, dosyada satışından vazgeçildiği belirtilse de, Cevizli 255/7 parsel huzurdaki dosyada takibe konu olup ipoteğe esas hesabın kat edildiğini, 150/c şerhi ve haczin kaldırılması yanında ipoteğin de kaldırılması gerektiğini, dosyada satıştan vazgeçilip vazgeçilmemesinin ipoteğin fekkine etkisinin olmadığını, taşınmazın satışa konu edildiği icra dosyasında, borç sona erdiğinden takip konusu taşınmazlar üzerindeki takyidatların kaldırılması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde memur muamelesinin iptali istemine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu