Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın, davacının eşi adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması davalılar tarafından üstlenildiği halde bu yükümün yerine getirilmemesine dayalı ifa ve cezai şart istemine ilişkin olduğu, davacı tarafından dayanılan 22.02.2013 tarihli sözleşmenin 22. maddesinde "... adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki için gerekli olan ödemelerin ve işlemlerin 20.07.2013 tarihine kadar tamamlanacağı, aksi halde ipoteğin kaldırılması için bankaya ödenmesi gereken miktarca cezai şart ödeneceği" düzenlenmiş olup maddenin tam üçüncü kişi yararına sözleşme niteliği taşıdığı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)'nın 129. maddesinde kendi adına sözleşme yapan kişinin, sözleşmeye üçüncü kişi yararına bir edim yükümlülüğü koydurmuşsa, edimin üçüncü kişiye ifa edilmesini isteyebileceğinin düzenlendiği, oysa eldeki davaya konu 06.02.2015 havale tarihli dava dilekçesi ile, gerek ifa bedelinin gerekse de cezai şartın davacıya...

    Dairemizin bozma kararında, öncelikle, TBK’nın 129. maddesinden ve taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 22. maddesinde öngörülen ipoteğin fekkine ilişkin sözleşmenin tam üçüncü kişi yararına sözleşme olduğundan bahisle, davacının aktif husumet ehliyeti olup olmadığı değerlendirilmeksizin hüküm kurulmasının yerinde olmadığına işaret edilmektedir. Kuşkusuz, sözleşmede öngörülen ve tarafların ortağı oldukları şirketin kredi borcunun teminatı olarak tesis edilen üçüncü kişi ipoteğinin fekkinin davalılar tarafından taahhüt edilmesi, üçüncü kişi yararına taahhüdü içermektedir. Davalıların söz konusu taahhüdü, sözleşmede öngörülen tarih itibariyle yerine getirmedikleri ve temerrüde düştükleri açıktır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.06.2006 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki, borçlu olmadığının tespiti, icra takibinin iptali ve icra inkar tazminatı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, ancak inkar tazminatına yönelik talebin reddine dair verilen 28.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 12.04.2005 günlü ipoteğe dayalı menfi tespit, ipoteğin kaldırılması, icra takibinin iptali ve inkar tazminatı ödetilmesi istemlerine ilişkindir. Davalı davanın reddini savunmuştur....

        Davalı olan -----davacının eşi ve dava dışı ----- de davaya konu ipoteğin verildiğinde ortaklarından biri olduğu, dava dışı şirket ------------arasında ------- düzenlendiği, davalı eşin davalı şirketten aldığı ürün bedelleri karşısında teminat olarak aile konutunu ipotek ettirdiği, davalının ortağı olduğu şirketin işlerinin kötü gitmesi üzerine diğer davalı şirketin mal vermemeye başladığını ve şirketin bayiliğini sonlandırmaya karar verdiğini, cari hesabı kapatmak için dava dışı şirket adına senetler düzenlendiğini, böylece borç ödenmiş olmakla aile konutu üzerindeki ipoteğin ortadan kalktığını, aile konutu üzerindeki şerhin kaldırılması için iş bu davayı açtıkları görülmüştür....

          Davalı olan -----davacının eşi ve dava dışı ----- de davaya konu ipoteğin verildiğinde ortaklarından biri olduğu, dava dışı şirket ------------arasında ------- düzenlendiği, davalı eşin davalı şirketten aldığı ürün bedelleri karşısında teminat olarak aile konutunu ipotek ettirdiği, davalının ortağı olduğu şirketin işlerinin kötü gitmesi üzerine diğer davalı şirketin mal vermemeye başladığını ve şirketin bayiliğini sonlandırmaya karar verdiğini, cari hesabı kapatmak için dava dışı şirket adına senetler düzenlendiğini, böylece borç ödenmiş olmakla aile konutu üzerindeki ipoteğin ortadan kalktığını, aile konutu üzerindeki şerhin kaldırılması için iş bu davayı açtıkları görülmüştür....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _ K A R A R _ Dava ve birleştirilen dava, taraflar arasında aktedilen kat karşılığı inşaat sözleşmeleri gereğince devredilen tapuların iptali ile sözleşmenin feshi mümkün olmaz ise sözleşmenin teminatı olan ipoteğin kaldırılması ve uğranılan zararın tazmini isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen Geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 23. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir....

              Bankasının sözleşmede belirtilen IBAN numarası hesabına 40.000 TL ödeme yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini, davalılara 22.10.2020 tarihli ihtarname ile bu ipoteğin kaldırılması ihtar edildiğini, davalılarında 30.10.2020 tarihli İhtarname cevabı bulunduğunu, davalılara karşı müvekkilinin sözleşmeye göre yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdiğini buna karşın davalılar sözleşmeye ve ihtarnameye rağmen belirtilen taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırmadıklarını... kayıtlı taşınmazın üzerindeki ipoteğin taraflar arasında imzalanan 01.05.2019 tarihli ipoteğin kaldırılmasına ilişkin sözleşme gereğince ve sözleşmede yer alan cezai hükme ilişkin olarak haklarının saklı tutulmasını, ipoteğin kaldırılmasını ve her türlü muhakeme gideri ile vekillik ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

                Tüm dosya kapsamından; 17.07.1995 tarihli inşaat yapım sözleşmesinden hemen sonra 18.07.1995 tarihinde kurulan ipoteğin “inşaat ipoteği” olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekten, bir taşınmaz üzerinde yapılan yapı veya diğer işlerde malzeme vererek veya vermeden emek sarf ettikleri için malzeme ve emek karşılığı olarak malik veya yükleniciden alacaklı olan alt yüklenici ve zanaatkarların alacakları için rehin kurulabilir. Diğer taraftan, Türk Medeni Kanununun 883.maddesi gereğince rehin kurulan taşınmazın maliki kimse koşulların yerine gelmesi halinde, kurulan rehnin terkini dava edilebilir. Somut olayda; ipotek, 17.07.1995 tarihli sözleşmenin güvencesini teşkil ettiğinden kaldırılması (terkini) için sözleşme koşullarının ifa ile bitirilip bitirilmediği yönü üzerinde durulması gerekmektedir....

                  Bendinin "ya da" bağlacı ile inşaatın bulunduğu aşama ya da bağımsız bölümlerin satışının gerçekleşmesine dayalı olarak yapılan düzenlemenin son bölümünde "bağımsız bölümlerin pazarlama ve satışı tümüyle tamamlanmamış olsa dahi işbu sözleşmenin 12. Maddesi uyarınca tarafların hesap kesimi konusunda anlaşıp kesin mutabakatın yapılarak arsa sahibine şirket tarafından arsa sahibinin payının ödenmesi üzerine taşınmaz üzerindeki ipoteğin kalan kısmı kaldırılacaktır." şeklinde yer alan izah sözleşmenin açık hükmü ve üstelik davalı tarafın irade beyanı karşısında tarafların iradesine açıkça ve alenen aykırı olduğunu, - Sözleşme maddelerinin birbiri ile bağlantılı ve bütünlük oluşturacak şekilde değerlendirilmediğini, sözleşmenin 9.5. Maddesinin dayanağını sözleşmenin 5.4. Maddesinden aldığını, bu bağlamda tarafların iradelerini yansıtan, ipoteğin fek yükümlülüğünün dayanağı olan sözleşmenin 5.4....

                  Bu bakımdan 08.04.1993 günlü sözleşmenin 9. maddesiyle son bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılması yapıya iskan alma koşuluna bağlandığından yapıya iskan alınıp alınmadığı hususu aranmalıdır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken ...; yetkili merciden üzerine inşaat yapılması kararlaştırılan 361 parseldeki yapıya iskan alınıp alınmadığı sorulmalı, alınmamışsa alınması sağlanmak üzere davacılara uygun süre ve yetki verilmeli, son bağımsız bölüm kaydı üzerindeki ipoteğin terkin edilip edilmeyeceği bundan sonra hükme bağlanmalıdır. Değinilen yön üzerinde durulmaksızın istek yazılı olduğu şekilde kabul edildiğinden, karar bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıran aiadesine, 17.11.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu