Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafından taşınmaz İpotekli olarak satın alınmış ise de taraflar arasında yapılan ve inkar edilmeyen sözleşmeye göre ipoteğin kaldırılması öncelikli olup, davacı tarafından kalan borç için verilen senetlerin ise ipoteğin kaldırılmasından sonraki tarihlerde ödemesinin yapılacağı da açıktır. Öyle olunca davalı ipoteğin kaldırılması edimini yerine getirmemiş olup, dava dışı ipotek alacaklısı tarafından ipotekli taşınmazın ipoteğin paraya çevrilmesi sureti ile satışı sürecinde dava açıldığı tarihte başlatılmış olması dikkate alındığın da, davacı akitten dönerek ödediği bedeli isteyebilir. Mahkemece, açıklanan sebeplerle taraf delillerine göre yargılama yapılıp sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ 1-Davacı vekili ; mahkemece, ipoteğin dava dışı ... acentelik borcu içn verildiği ihtilaf konusu değilken,08.05.2018 tarihli 1 nolu ara kararı ile davalı tarafın iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağını ihlal mahiyetine beyanda bulunduğunu,mahkemenin ihsası rey sayılabilecek ara kararı üzerine davalının yeni bir iddiada bulunması ve mahkemece bu hususun nazara alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu,ipoteğin dava dışı acentenin borcu için verildiğini,davalının cevabında ipotek konusu borcun ödendiğinin iddia edildiği ve böylece ipoteğin ... borcu için verildiğinin ikrar edildiğini,ipotek senedinde dava dışı ... borcu için verildiğine dair ibare bulunmamasının ipoteğin geçerliliğine etkisi olmadığını,ipoteği borçlu 3. şahıs değil davalının verdiğini,davalının aksi yönde bir iddiasının da bulunmadığını belirterek kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.2-Davalı vekili;haksız açılan davanın reddine karar verildiği halde davacı aleyhine...

      Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen itirazın iptali ve ipoteğin kaldırılması davasında verilen karar hakkında yapılan istinaf incelemesi sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesince, davalılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin cevap dilekçesindeki beyanlarına göre 09.10.2012 tarihli kredi sözleşmesinin yeni bir kredi sözleşmesi olmadığı, bu sözleşmenin imzalanması ile 25.01.2011 tarihli tarihli kredi sözleşmesinin feshedildiği ve aynı borç ilişkisi nedeniyle sözleşmenin tadil edildiği, son genel kredi sözlemesinin düzenlenmesinden önce 14.09.2012 tarihinde davacının 5 ve 14 nolu bağımsız bölümleri ipotekli olarak satın aldığı, ancak, satın alma tarihinden önce bankaya başvuruda bulunulmadığı, dava konusu ipoteğin kefilin sorumluluğu için verilmediği, şirket yetkilisine ait olan taşınmazların şirketin borçlarının teminatı olarak ipotek ettirildiği, bu nedenle borcun yenilenmesi halinde de eski borçlar kapsamında verilen ve şirketin doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını oluşturan ipoteğin sona erdiğinin kabul edilemeyeceği, tesis edilen ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu, borcun ipotek limiti içinde olduğu...

          CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip türüne göre borca itiraz edilmesi halinde icra mahkemesinin İİK’ nun 150/a maddesi göndermesi ile İİK’ nun 68.maddesine göre inceleme yapmasının gerektiğini, alacaklı kredi veren kuruluş olmadığından İİK’ nun 68/b ve 150/ı maddelerinin uygulanma ihtimalinin bulunmadığını, taraflar arasında da cari hesap veya işleyecek kredi gibi bir sözleşmenin teminatı olarak kurulmuş bir ipotek bulunmadığını, ipoteğin davacının ödünç para vereceği vaadi ile tesis edildiğini, bu ödünç paranın verilmediğini ve ipoteğin de paraya çevrilmek istendiğini, alacağın varlığının ve tahsili gerekip gerekmediğinin yargılamayı gerektirdiğini, teminat ipoteğine dayanarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

          Mahkemece, tapu iptal tescil davası tefrik edilmiş,ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması talebinin ise reddine karar verilmiştir. Davacının, aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması davasının dinlenilebilmesi için, tapu iptal tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi gerekmektedir. Bu nedenle, tapu iptal tescil dosyasının bekletici mesele yapılıp, tapu iptal tescil davasının kabulüne karar verilmesi halinde ise, davalı banka vekilinin sunduğu, davacının ipotek tesisine onay verdiğine ilişkin 02.06.2011 tarihli "muvafakatname", davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olduğundan, bu belgenin delil olarak değerlendirilmesi gerekmektedir....

            feshedildiğini, sözleşmeye istinaden mülkiyeti müvekkiline ait olan taşınmaz üzerine davalı şirket lehine 15 yıl süreli intifa hakkı ile sözleşmenin teminatını oluşturmak üzere 3.300.000,00 TL bedelli 2.derecede süresiz ipotek tesis edildiğini, sözleşmenin sona ermesi nedeni ile intifa ve ipoteğin de konusunun kaldığını İzmir 20.Noterliğinin 05/04/2017 tarih ve 05113 yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini ancak herhangi bir cevap verilmediğini, müvekkilinin davalı şirkete hiç bir borcu bulunmaması nedeniyle taşınmazı üzerine konulan ipotek ve intifa hakkının kaldırılmasını talep etmiştir....

            ve kesin hesap hakedişi işlemleri yapılmadığı gibi davacının sözleşme sebebiyle davalıya karşı hiç bir yükümlülüğünün kalmaması nedeniyle teminat olarak tesis edilen ipoteğin feshinin de davalı şirket tarafından sağlanmadığını, davacı şirket tarafından yapılan imalatlarla ilgili hakediş ve diğer alacak hakları ile ilgili dava ve talep hakkının saklı olduğunu, davalı şirket lehine tesis edilen teminat ipoteğinin teminat altına aldığı hiç bir müvekkil ediminin bulunmaması karşısında ipoteğin hükmen terkini gerektiğini ileri sürerek, yukarıda belirtilen taşınmaz kaydında yer alan 04/04/2013 tarih ve 2755 yevmiye numaralı ipoteğin kaldırılmasını istemiştir....

              ve kesin hesap hakedişi işlemleri yapılmadığı gibi davacının sözleşme sebebiyle davalıya karşı hiç bir yükümlülüğünün kalmaması nedeniyle teminat olarak tesis edilen ipoteğin feshinin de davalı şirket tarafından sağlanmadığını, davacı şirket tarafından yapılan imalatlarla ilgili hakediş ve diğer alacak hakları ile ilgili dava ve talep hakkının saklı olduğunu, davalı şirket lehine tesis edilen teminat ipoteğinin teminat altına aldığı hiç bir müvekkil ediminin bulunmaması karşısında ipoteğin hükmen terkini gerektiğini ileri sürerek, yukarıda belirtilen taşınmaz kaydında yer alan 04/04/2013 tarih ve 2755 yevmiye numaralı ipoteğin kaldırılmasını istemiştir....

                , ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu