Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Menfi zarar olarak tayin edilen 20.000,00 TL bina temeli ve havuz söküm bedelinin belirlenmesinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı fiyatları esas alınmış olup, tazminatın niteliği dikkate alındığında doğru olmamıştır. Menfi zarar olarak sözleşmenin feshi nedeniyle talep edilen bina temeli ve havuz söküm bedelinin belirlenmesinde, dava tarihindeki piyasa fiyatlarının esas alınması gerekmektedir....

    Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Uyuşmazlık, düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup asıl dava, sözleşmenin haksız fesih edildiğinin tespiti ile mahrum kalınan kâr ve menfi zararının tahsili istemine, karşı dava ise sözleşmenin feshi istemine ilişkindir....

      Çünkü sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır. Başka bir anlatımla, genel olarak menfi zarar, sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından; müspet zarar ise, ifa edilmemesinden doğan zararı ifade eder (Eren, Fikret: Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 12. Baskı, İstanbul 2010, s. 482).( T.C....

        Eldeki davada davacılar, sözleşmenin geçersiz olmasından dolayı yoksun kalınan kira bedeli ile termal villanın davalının kullanımında olduğu döneme ilişkin ödenen aidatın ve taşınmazın satışı için yalıpan noter masraflarını istemekte olup, ilk derece mahkemesince de, bu taleplerin sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında ödenmesi gerektiği kabul edilmiş ise de, yukarıda belirtildiği üzere, taraflar ancak birbirlerine verdiklerini geri isteyebilecekler, menfi zarar kapsamında istenebilecek olan yoksun kalınan kira, ödenmek zorunda kalınan aidat ve satış için yapılan noter masraflarını talep edemeyeceklerdir. Menfi zarar ise, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/280 ESAS - 2022/89 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin İptali ve Menfi Zarar KARAR : Gebze 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/280 E - 2022/89 K sayılı dosyasından verilen 22/03/2022 tarihli karara karşı davacı tarafça istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında, davaya konu Çayırova ilçesi, 5314 ada, 1 ve 2 nolu parsel sayılı taşınmazlar için Gebze 5. Noterliğince 17/03/2015 tarih ve 05496 yevmiye nolu düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşlığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalının en geç 24 ay içerisinde mal sahibine teslim edilecek şeklinde anlaştıklarını, sözleşmesinin süresinin dolmasına rağmen davalının inşaata başlamadığını, müvekkilinin Gebze 5....

        Menfi zarar ise; yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan,sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Taraf şirketler arasında 15.03.2006 tarihli "İşletme ve Ürün Satış Sözleşmesi" imzalandığı, ... A.Ş.'nin organik tarım ve eko-turizm faaliyetlerinde bulunmak üzere ... Çiftliğini kiraladığı ve şirketin Çanakkale şubesini oluşturduğu, ... A.Ş.'nin kiraladığı çiftliğin işletme ve elde edilecek ürünleri pazarlama/satma yetkilerini ...'a devretmek istediği, ...'ın ise, ... Çiftliği'nin tarımsal ve eko-turizm işletmesini, ürün pazarlama ve satışını üstlenmeyi kabul ettiği, sözleşmenin 2.1 maddesinde ...'ın, tüm varlıkları ile birlikle kiraladığı ... Çiftliği'ni ve elde edilen her türlü ürünü, " ... “ markası ile pazarlanması kaydıyla ...'a devretmeyi kabul ve taahhüt ettiği, ... ise ......

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde: - Menfi zarar talebimizin reddi ve hakediş alacağına uygulanan reeskont faizinin başlangıç tarihi yönünden verilen kararı yerinde bulmadıklarını, - Hükme esas alınan raporda müvekkilinin yapmış olduğu masrafların müspet zarar kalemi içinde değerlendirilemeyeceği, bunun menfi zarar olarak kabul edilebileceği ve bu kapsamda müspet zararla birlikte talep edilemeyeceği yönünde görüş bildirildiğini, oysa müspet zarar kapsamına yoksun kalınan kâr ile birlikte fiili zararın da girdiğini; müspet zarar hesaplamasına sözleşme ifa edilmiş olsa idi elde edilecek kâr yanında sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle yapılmış olan masraflardan kaynaklanan 311.813,-TL fiili zararın da dahil edilmesinin gerektiğini, - Özel ve teknik şartnamenin 2.16 maddesinin sözleşmenin devamlılığı esas alınarak yazıldığını, - Faizin davanın açılış tarihi olan 29.05.2014 tarihinden hakediş alacaklarının toplu olarak ödendiği 25.06.2014 tarihine kadar işletileceği yönündeki tespit ve...

            Bu nedenle müspet zararın tazmini halinde malvarlığının ulaşacağı değerin, sözleşmenin ifası halinde malvarlığının ulaşacağı değeri geçmemesi gerektiği gözetilerek hesaplama yapılmalıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi, sözleşmelerde; borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır: Bunlar; her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteme ya da ifadan vazgeçip sözleşmeden dönerek menfi zararını isteyebilmedir. "Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar: Borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır....

              sözleşmenin feshini talep ettiği, sözleşme adi yazılı şekilde olduğundan, geçersiz olması nedeniyle mahkemenin geçersizliğinin tespitine karar vermesi, çoğun içinde az da olur kuralı gereğince, tespit kararı yerinde olmakla, geçersiz sözleşmede cezai şart da geçersiz olacağı, istenemeyeceği, geçersiz sözleşmenin ferilerinin de geçersiz olacağı, bu nedenle menfi ve müspet zarar talep edilemeyeceği, ancak sözleşme geçersiz olsa da, yüklenici yönünden sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca imalatın yapıldığı tarihteki mahalli rayiçe göre değerlendirilmesi gerekeceği anlaşılmıştır....

              farkın menfi zarar olarak hesaplanmasından ibarettir....

                UYAP Entegrasyonu