Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafça dava öncesinde zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuş ise de eldeki davadaki asli istem tapu iptal ve tescil olduğundan ve bu nedenle dava zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığından dava öncesi hazineden karşılanan arabulucu ücretinin zorunlu olmamasına rağmen başvuru yapan davacıdan tahsili gerektiği"gerekçesiyle; 1- Davacının tapu iptal ve tescil davasının reddine, 2- Davacının sözleşmenin iptali ve bedel iadesi davasının kısmen kabul kısmen reddine, Davacı ile davalı arasında imzalanan 30/06/2020 tarihli sözleşmenin iptali ile 20.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Bedel iadesine ilişkin fazla istemin reddine karar verilmiştir....

A.Ş aralarındaki sözleşmenin iptali ve bedel iadesi davasına dair İstanbul 1. Tüketici Mahkemesinden verilen 30/06/2020 tarihli ve 2014/2049 E. 2020/375 K. sayılı hükmün onanması hakkında Dairemizce verilen 19/10/2021 tarihli ve 2020/10290 E. 2021/10275 K. sayılı karara karşı, davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

    A.Ş.den 125.000,00 TL bedel karşılığı satın aldığını ve satış bedelinin ödendiğini, sözleşmede teslim süresi 30.06.2009 tarihi olmasına rağmen teslim ve tescil yönünden davalılara başvurulması üzerine ... Belediyesi tarafından sözleşmenin feshedildiğinden bahisle bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini, fesih nedeniyle davalı ......

      TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2018 NUMARASI : 2018/64 ESAS, 2018/823 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin İptali ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı Kuşadası Otel İşt. Tur. İnş. Tic....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 14. Tüketici ve Yalova 4....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile, 7.697,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı vekilinin sözleşmenin iptali istemine ilişkin talebinin reddine, verilmiştir....

        A.Ş.nin sorumluluğunun bulunduğu, kira tazminatının menfi zarar kapsamında bulunmadığı gibi sözleşmenin de ifa imkanının bulunmadığı anlaşıldığından bedel iadesi ve menfi zarar yönünden açılan davanın kabulüne, ödeme tarihinden itibaren ticari faiz ve kira tazminatı yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerektiği, davacının manevi tazminat isteminin koşulları oluşmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olduğundan yasal faiz yürütülmesi gerektiği, davalı daha önce temerrüte düşürülmediğinden faiz başlangıcının dava tarihi olduğu anlaşıldığından birleşen davanın da kısmen kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle; asıl davada tapu iptali ve tescil yönünden açılan davanın reddine, asıl davadaki bedel iadesi ve tazminat talebinin ıslah talebi doğrultusunda kısmen kabul kısmen reddine, davacı ile davalılardan ... A.Ş. arasında imzalanan 04.05.2009 tarihli ... ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin ve senetlerin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada İstanbul Anadolu 4. Tüketici ve Yalova 4....

            Mahkemesinin 2011/409 esas sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, yukarıda ifade edildiği üzere menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kâr’ı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK.m.51 uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği belediyenin kusuru daha hafif olduğundan belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece ... ve ......

              Mahkemesinin 2011/409 esas sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, yukarıda ifade edildiği üzere menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kâr’ı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK.m.51 uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği belediyenin kusuru daha hafif olduğundan belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece ... ve ......

                UYAP Entegrasyonu