WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, davalıdan 18.7.2005 tarihinde satın aldığı mobilyaların ayıplı ve hasarlı olduğunu, davalının mobilyalardaki ayıpları gideremediğini ... sürerek sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,davaya konu mobilyaların ayıplı olduğunun kabulü ile 4077 sayılı kanunun 4.maddesi uyarınca tüketicinin seçimlik hakları arasında sözleşmeden dönme ,malın ayıpsız misli ile değişimi veya ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakları düzenlendiğini ,satıcının tüketicinin tercih ettiği talepleri yerine getirmekle yükümlü ise de tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi durumun gereği olarak haklı gözükmezse bedel den indirim ile yetinileceği ,mobilyadaki ayıpların niteliği davacı tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesini haklı kılmadığından davanın bedel indirimi olarak kabulü ile 350,00 ytl nin faizi ile davalıdan tahsiline,fazla talebin reddine karar verilmiş hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

    İlk derece mahkemesince, bağımsız bölümlerin devredildiği şahısların dava konusu taşınmazları bedel ödeyerek satın aldıkları, muvazaalı olarak edindiklerinin davacı tarafça ispat edilemediği, davacının tapu iptali ve tescile ilişkin talebinin reddi gerektiği, terditli olarak açılan ve ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebi bakımından ise davalı ... Şirketinin sözleşme gereği edimini yerine getirmediği ve TBK gereğince davacı tarafından ödenen paranın iadesinin gerektiği belirtilerek, asıl davada bedel iadesi talebinin kabulü ile 250.000, TL'nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı ... Ltd. Şti.'den tahsiline, birleşen davaların reddine karar verilmiş, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin istinaf başvurusu, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16....

      Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış kararlarında; işlemin tüketici işlemi olduğu, talep bedel iadesine ilişkin olup taşınmazın aynına yönelik olmadığı ve tüketicinin kendi ikametgahında dava açabileceği benimsenmiş ise de; tapu devrinin yapıldığı eldeki dava ile emsal davalarda davanın kabulü ve sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile bedel iadesine karar verilmesi ihtimalinde tapunun iadesinin temini kapsamında iptali ve tescili zorunlu olduğundan; huzurdaki davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığının ileri sürülemeyeceği, kamu düzenine ilişkin kesin yetki hali olan tapunun iptali ve tescili kararının taşınmazın bulunduğu yargılama sahası dışındaki mahkeme tarafından verilmesinin mümkün olmadığı,dolayısıyla 6100 sayılı HMK’nın 12/1. maddesi gereğince “Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmüne yer...

      İSTİNAF SEBEBİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmenin hatalı olarak nitelendirildiğini, sözleşmenin bir devre mülk sözleşmesi değil hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu, tapu devrinin bir ifa olup sözleşmeyi geçerli hale getirdiğini, sözleşme ve tapu devrinden 3 yıl sonra dava açılmış olmasının iyiniyet ile bağdaşmadığını, davalı tarafın edimlerini yerine getirmediğini, davacının SMS ile tatil hakkını kullanmak üzere davet edildiğini, ödeme hususuna itiraz ettiklerini, keşif yapılmadan karar verildiğini ve avans faizi istenemeyeceğini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Davacı, taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesi gereğince cayma hakkına dayalı olarak sözleşmenin iptali ile sözleşme gereğince ödenen bedelin iadesi ve menfi tespit talebinde bulunmuştur....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2020 NUMARASI : 2019/103 ESAS - 2020/455 KARAR DAVA KONUSU : SÖZLEŞMENİN FESHİ-BEDEL İADESİ- CEZAİ ŞART ALACAĞI KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla, yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; 25/08/2018 tarihinde taşınmaz satış sözleşmesinin vaat edildiğini, davacının ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiğini, sözleşmenin 5.maddesinde villanın teslim tarihinin 15.08.2018 tarihi olarak kesin vadeye bağlandığını, yine villanın bulunduğu tüm sitenin ise 31.12.2018 tarihinde bitmiş ve hazır olacağının taahhüt edildiğini, teslim tarihinin üzerinden 5 ay geçmiş olmasına rağmen davalı şirket yetkilisinin davacıya taşınmazı 320.000,00 Euro bedel iadesi ve 30.000,00 Euro ev için alınan eşya ve masraflar bedeli olmak...

      Dava; ayıplı araç nedeniyle, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile uğranılan zararın giderilmesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin kabulüne, sair taleplerinin reddine karar verilmiştir. Dosyanın istinaf sebepleri ile birlikte HMK nun 355. maddesi çerçevesinde incelenmesi sonucunda; Davacının talebinin ayıplı araç nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile birlikte uğradığı maddi zararların giderimi talebine yönelik olduğu, aracın kilometresinin düşürülmesi nedeniyle, aracın ayıplı olduğu, söz konusu ayıptan satıcının ayıbı bilmese dahi sorumlu olduğu, ancak ilk derece mahkemesinin, davacının ıslah dilekçesinde, maddi zarara yönelik talebinin de bulunduğu dikkate alındığında, ilk derece mahkemesinin davacının taleplerinden bir kısmı hakkında hüküm kurmadığı anlaşılmaktadır. Bu tespite göre ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden kaldırılması gerekmektedir....

        Mahkemece, davacıların en geç satın alındığı tarihten 15 gün sonra olumsuzluklardan haberdar oldukları, bu tarihten itibaren 30 günlük süre içinde ayıp ihbarında bulunmadıkları, bu nedenle hizmeti sunulan şekli ile kabul ettikleri ve sözleşmeyi benimsedikleri, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalının aralarında düzenlenen sözleşme uyarınca taahhütlerini yerine getirmediğini, sunulan hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşmenin iptali ve ödedikleri bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmışlardır. Mahkemece davacıların ayıptan haberdar oldukları tarihten itibaren 30 günlük sürede ayıp ihbarında bulunmamak suretiyle hizmeti sunulan şekli ile kabul ettikleri ve sözleşmeyi benimsedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, Finansal Kiralama Sözleşmesi gereğince davalıya teslim edilen malın sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi istemine ilişkindir. Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre kira bedelleri ödenmediği için sözleşmenin davacı yanca fesholunduğu davalının kiralananı elinde bulundurmasını gerektirir hukuki dayanağın ortadan kalktığı gerekçesiyle malın aynen iadesine, aynen teslimi mümkün olmadığı takdirde İİK.nun 24.maddesi gereğince icra memurluğunda gerekli bedel takdirinin yapılarak davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

            TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşmenin iptali ve bedel iadesi davasında verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı ... davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, özellikle temyiz edenin sıfatına göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 7.203,65 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine...

              Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusunun resmi şekilde yapılması gereken devremülk satış sözleşmesinin iptali olup, talebin bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince ödenmesi talebine ilişkin olduğu, ilk derece mahkemesince yetkisizlik kararı verildiğini, ancak davacı taraf olarak tapu iptali ve tescil taleplerinin bulunmadığını, mahkemenin sözleşmenin iptaline karar verip, bedelin iadesine hüküm kurmasının yeterli olduğunu, karşı taraf isterse yeni dava veya karşı dava açıp, sözleşme iptal edildiğinden gayrimenkulün tapusunu isteyebileceğini, ancak karşı tarafın böyle bir talebi olmamasına rağmen mahkeme tarafından taleple bağlı kalınması gerekirken, talepten fazlaya hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu