Bu durumda işlemiş faize ilişkin itirazın iptali talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece “...itirazın iptali ile takibin 2006/14627-16424devamına” denilmek suretiyle işlemiş faiz yönünden de itirazın iptaline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Davacı, icra takibinde 5.402.061.750 TL asıl alacak, 3.762.061.750 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.164.000.000 TL üzerinden, toplam alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte takip başlatmış olup, mahkemece “itirazın iptaline, takibin devamına” denilmek suretiyle işlemiş faiziyle birlikte toplam alacak üzerinden faize faiz yürütülmüş olmaktadır ki bu durum Borçlar Kanununun 104/son maddesinde düzenlenen “faize faiz yürütülemez” hükmüne aykırı olup, kabul şekli bakımından ayrıca bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7. maddesi gereğidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali-Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminat istemine ilişkindir....
Bu nedenle davacı vekilinin reddedilen kısma yönelik istinaf dilekçesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı altında kaldığından HMK 341/2 ve 364 maddeleri gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.Dava itirazın iptali davası olup, davacı alacaklı takipte faturaya dayanmış, itiraz üzerine açtığı itirazın iptali davasında icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur....
HUKUKİ DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, Turgutlu İcra Müdürlüğünün 2017/2006 Esas sayılı dosyasında yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflarca 14/04/2016 tarihli hizmet sözleşmesi kapsamında sözleşme imzaladıkları, sözleşme gereğince davacının T1ne ilişkin hizmeti vereceği, bu hizmetin alacaklısının davalı taraf olduğu bu hususta bir uyuşmazlığın bulunmadığı, hizmetin verilip verilmediği, sözleşmenin feshedilip feshedilmediği, sözleşmenin ayakta olup olmadığı, faturalandırılan hizmetin karşılığının verilip verilmediği, bu kapsamda Turgutlu İcra Müdürlüğününün 2017/2006 Esas sayılı dosyasında yürütülen icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususlarında uyuşmazlığın toplandığı görülmüştür. Dava, taraflar arasında düzenlenen T1 uzmanlığı sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Takibe konu yapılmış alacak sözleşmenin 5.maddesine göre likittir....
Maddesine göre davalının 565 personelinin maaş ödemesini davacı banka aracılığıyla yapılacağını taahhüt ettiği, taahhüdün davalı tarafça yerine getirilmediği, bunun üzerine davacı banka tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği ve sözleşmenin 19....
kısmen kabulü ile izmir 21.İcra Müdürlüğü'nün 2018/11655 E sayılı dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak 135.000 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, Asıl alacak likit olduğundan asıl alacağın %20 si oranında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine,"şeklinde karar verilmiştir, Mahkeme kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Bu alacakla ilgili Aliağa 1.Noterliğinin 07/08/2015 tarih, 9714 yevmiye sayılı ihtarı ile alacağın 10 gün içerisinde ödenmesi ihtar edilmiş olup, ihtarnamenin 19/08/2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, bu durumda davacının takip tarihine kadar 20.066,84-TL asıl alacağa işlemiş faiz alacağının 916,07-TL olduğu, ancak icra takip talebinde 677,93-TL işlemiş faiz talep edildiğinden; taleple bağlı kalınarak işlemiş faiz alacağının 677,93-TL olacağı, dolayısıyla asıl dava bakımından davacının davalıdan 20.066,84-TL asıl alacak ve 677,93-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.744,77-TL alacaklı olduğu, bu miktar alacak üzerinden takibin devamı gerektiği kanaatine varılmıştır. Birleşen dava yönünden ise; davalı tarafın sözleşmenin feshinde haksız olduğu, sözleşmenin feshinden sonra davacı tarafından davalının işyerlerinde herhangi bir hizmet vermediği anlaşılmaktadır....
Neticeten davacının icra takibine konu ettiği ödenmiş fatura bedellerinin davalıdan iadesini talep etmekte haklı olduğu anlaşılmakla, davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptali ile takibin aynen devamına karar verilmiş, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı istemi reddedilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
A.Ş arasında 28.07.2009 tarihli Lisans Sözleşmesi bulunduğu, Sözleşme'nin 8.maddesinde "Sözleşmenin 2 yıllık olduğu, sözleşmenin sona erme tarihinden en az 1 ay öncesine kadar sözleşmenin feshedildiğinin karşı tarafa noter aracılığıyla bildirilmemesi halinde sözleşmenin kendiliğinden birer yıllık dönemler halinde uzayacağı"nın düzenlendiği, sözleşmenin takibe konu edilen dönemlerde devam ettiğinin kabulünün gerektiği görülmüştür. Her ne kadar davalı husumet itirazında bulunmuş ise de, sözleşmenin tarafı olan ...A.Ş'nin 2013 yılındaki kısmi bölünmesi sonucu davalı tarafın sözleşmenin muhatabı olduğuna dair bildirim yapılması hususları gözetilerek anılan itiraz yerinde görülmemiştir. Ayrıca, davalı şirketin davacı tarafından talep edilen mali hak bedellerinin olduğu döneme yönelik herhangi bir fesih bildiriminin bulunmadığı anlaşılarak icra talebine konu tüm dönemlerden davalının sorumlu olduğu anlaşılmıştır....
Asıl dosyadaki dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi sözleşmenin feshi nedeniyle yapılan ön ödemenin tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20'si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilmiş, birleşen dosyada davacının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; Asıl dosya yönünden davanın kısmen kabulü ile 58.500,00 TL asıl alacak, 134,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 58.634,23 TL alacak yönünden davalının Büyükçekmece ..... İcra Müdürlüğü'nün ...... esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin hükmedilen alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2....