Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucu önceden alınan bilirkişi raporuna göre asıl davanın reddine, birleşen dava nedeniyle 43.120,00 TL kira bedeli, 30.000,00 TL güçlendirme bedeli ve 26.800,00 TL eksik işler bedelinin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsiline, davalı-k.davacıya sözleşmenin ifası için yetki verilmesine karar verilmiş, karar davacı ve karşı davalı yüklenici tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilâmı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-k.davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava dilekçesinde ve davacı vekilinin bozmadan sonra vermiş olduğu 26.07.2011 günlü açıklama dilekçesinde sözleşmenin ifası için yetki verilmesine dair bir talebi yer almadığı halde tahsil kararı ile birlikte ayrıca (davacıya sözleşmenin ifası için yetki verilmesine) karar verilmesi...

    Mahkemece davacıların talebi gözetilerek sözleşmenin geriye etkili feshine karar verilmesi gerekirken haklı nedenle feshedildiğinin tespitine karar verilmesi doğru olmamıştır. 2-Davada ifaya ekli cezai şart alacağının tahsili de istenmiş, mahkemece bilirkişi raporuyla saptanan cezai şart miktarını davalıların kabul ettiklerinden bahisle istem kabul edilmiştir. İfaya ekli cezai şart alacağı müspet zarar olup, sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça fesih halinde istenemez. Sözleşmede cezai şartın fesih halinde isteneceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Sözleşmenin 4.2. maddesindeki düzenlemeden bu yönde bir sonuç da çıkmamaktadır. Davalı kooperatif yetkilileri 28.12.2009 tarihli celsedeki beyanlarında bilirkişi raporu ile belirlenen cezai şartı ödemeyi kabul ettiklerini bildirmişlerse de, bu kabulü sözleşmenin ifası yönünde anlaşma sağlanması şartına bağlamışlardır....

      Stadının 2003-2004, 2004-2005 ve 2005-2006 futbol sezonlarında davalı şirketten kiralandığını, 27.08.2003 günlü sözleşmenin 4.maddesinde kiralama için başka gerçek veya tüzel kişilerden daha iyi teklif gelirse kiralayanın bunu bildireceği, kiracının bu teklife eşit bir teklif sunması halinde kiracının tercih edilerek sözleşmenin yenileneceğine ilişkin hüküm bulunduğunu, davalının anılan hükme uymadığını, davalıyı sözleşmenin 4/c maddesine uymak üzere ifaya zorlanmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava, içeriğinde ve imzalarında uyuşmazlık çıkarılmayan 27.03.2003 başlangıç tarihli sözleşmeye dayanılarak bu sözleşmenin 4/c maddesinin aynen ifası ve aktin icrası amacıyla açılmıştır. Yukarıda sözü edildiği üzere sözleşme Stadının 2003-2004 2004-2005 ve 2005-2006 futbol sezonları için kiralanmak üzere kurulmuştur....

        Her iki taraf sözleşmedeki hükümler dışında sözleşmenin bitiminden önce (danışman işi bırakır, sözleşmede öngörüldüğü gibi iyileştirmelerin toplamı 300.000 TL'nin altında kalır, işletme veya ... projeden vazgeçer veya başlıca bir sebeple iş sonlandırma talebinde bulunurlar veya edimlerini yerine getirmezler) ve haksız nedenle fesih olur ise 90.000 TL cezai şart ödemeyi kabul taahhüt ve beyan ederler." düzenlemesi yer almaktadır. Her ne kadar bölge adliye mahkemesince, anılan sözleşme maddesinin, ifaya ekli cezai şart olduğu değerlendirmesi yapılarak istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ise de, sözleşmenin 10. maddesi ile belirlenen cezai şart, ifaya eklenen cezai şart niteliğinde olmadığından sözleşmenin ifası yönünde irade beyanında bulunan davacının ayrıca cezai şart talep etme hakkı bulunmamaktadır....

          Dava sözleşmenin aynen ifası olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece sözleşmenin aynen ifası talebinin reddine, dava tarihine kadar yoksun kalınan kar kapsamında müspet zarar olarak 8.867,61 TL alacağın tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; Tokat otobüs terminali işletmeciliği için açılan ihaleyi kazandıklarını, ihale sonrası davalı ... ile 04.11.2010 tanzim, 01.01.2011 başlangıç tarihli sözleşme imzaladıklarını, sözleşmenin 5.maddesine göre taşınmazın 01.01.2011 tarihine kadar teslimi gerektiğini, ancak davalı belediyenin teslimden kaçındığı gibi 14.12.2010 tarihinde aldığı kararla sözleşmeyi tek yanlı olarak feshettiğini belirterek öncelikle sözleşmenin aynen ifasına, olmadığı takdirde yoksun kalınan kazanç kaybı olarak şimdilik 20.000 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN İFASI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin ifası istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 23.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,23.6.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

              kaçındığı akdin ifası için gerekli işlemlerin nelerden ibaret olduğunu araştırıp bunları arsa sahibi adına yapmak üzere TBK 113. maddesi gereğince davacıya yetki verilmesi gerekirken, sözleşmenin feshedilmediği gözden kaçırılarak ifa olanağını ortadan kaldıracak şekilde davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur (Yargıtay 15....

                Şayet satış vaadi sözleşmesinin konusu 3194 sayılı imar Kanununun 18/son maddesi kapsamında sayılan taşınmazlardan değil ise bu sözleşmenin ifası istenemez. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, 20 ada 6 parsel sayılı taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığını sorup saptamak, imar planı kapsamında kalmadığı belirlenirse yukarıda sözü edilen İmar kanununun 18/son maddesi hükmü gereğince sözleşmenin ifası istenemeyeceğinden davayı reddetmek olmalıdır. Değinilen bu husus üzerinde durulmaması doğru değildir. Kabule göre de, sözleşmenin konusu olan 5000 m2. yere karşılık gelen pay bilirkişice 39028/384000 hesaplandığı halde 64964/384000 payın davacı adına tescili de yerinde değildir. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 20.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/409 esas sayılı sözleşmenin feshinin iptali ve sözleşmenin aynen ifası ile ilgili dava dosyasının kesinleştiğinde gönderilmesi için dosyanın mahalli mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 5.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Yargılamada alınan 26.10.2008 tarihli bilirkişi kurulu raporuna göre inşaatın ortalama seviyesi %43 olup, önemli oranda ifa gerçekleşmediğinden sözleşmenin geçerlilik kazandığı ve geçersizliği ileri sürmenin MK.'nın 2/II. maddesi uyarınca hakkın kötüye kullanılması olduğu da kabul edilemez. Geçersiz sözleşmelerin ifası istenemez. Ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre taraflar birbirlerine verdiklerini isteyebilirler. Yukarıda belirtilen ilke ve kurallara göre, gecikme tazminatının ancak sözleşmenin ifasının talep edilebildiği durumlarda istenebileceği, geçersiz sözleşmelerin ifası istenemeyeceğinden geçersiz sözleşme hükümlerine dayanılarak gecikme tazminatı talep edilemeyeceği gözetilerek davanın tümden reddi gerekirken, mahkemece delillerin değerlendirilmesinde ve hukuki yorumda hataya düşülerek yazılı şekilde davanın kabulü doğru olmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu