-3- Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 301.maddesi gereğince kiraya veren, kiralanana sözleşmenin amacına uygun surette kullanmaya ve işletmeye elverişli bir şekilde teslime ve kira süresince de kiralananı bu halde bulundurmaya mecburdur. Eş söyleyişle, kira sözleşmeleri iki taraflı borç doğuran ivazlı sözleşmelerdendir. Bu nedenle kiraya veren davalı, kiralananı kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bulundurmakla yükümlüdür. Çünkü buradaki ifa; Borçlanılan edimin kural olarak borçlu tarafından belirli bir yer ve zaman içinde sözleşmenin kaynağındaki esaslar altında yerine getirilmek suretiyle borçlunun borcundan kurtulmasını sağlayan eylem ve davranıştır....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı tarafça açılan sözleşmenin feshi, tapu iptali – tescil, maddi ve manevi zarar istekli davanın devam ettiği, yapılan herhangi bir yapının bulunmadığı, temel atılmadığı, taşınmazın mülkiyeti davalıda olsa da, davacıların arsa üzerindeki dükkanları boşaltmadığı ve davalı tarafça böyle bir talepte bulunulmadığı, sözleşmenin feshi halinde davacı tarafın olumsuz zararlarının giderilmesi için talepte bulunabileceği, kira gelirine ilişkin talebin ise sözleşmenin ifası nedeniyle müspet zarar kapsamında kaldığından istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar temyiz etmiştir....
Sözleşmenin 3.maddelerinde komisyon oranı satış bedelinin %3'ü olarak belirlenmiş, 6.maddede ise satıştan vazgeçilmesi halinde bu oran %15 olarak belirlenmiştir. Hemen belirtilmelidirki davacı %3 komisyon ücretini isteyebilir. Sözleşmenin 6.maddesi uyarıncada talepte bulunabilir ise de, 6.madde cezai şart niteliğinde bulunduğu için ve davalı tacirde olmadığı için BK'nun 161/son maddesi uyarınca cezai şarttan indirim yapılması gerekir. Bir başa deyişle %3'ün üzerindeki miktar için BK'nun 161/son maddesi gereğince mahkemece takdir edilecek bir oranda indirim yapılması zorunludur. Mahkemece, davacının satış bedeli olarak kararlaştırılan miktarın %3'ü oranında ve bu oran üzerinden belirlenecek miktarın dışında kalan miktar içinde BK'nun 161/son maddesi uygulanmak suretiyle tespit edilecek miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....
Davada dayanılan 01.05.2005 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli 1011 parsel üzerindeki otel, havuz ve restoran işletilmesine ilişkin kira sözleşmesi hasılat kirasıdır. O yüzden yanlar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde Borçlar Kanununun 270. ve devamı maddeleri ile yine aynı kanunun genel hükümlerinin uygulanması gerekecektir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 8. maddesinde yer alan “iş bu kira sözleşmesi süresinden önce, herhangi bir nedenle feshedilirse ya da kiralananın kiracı tarafından kullanımı herhangi bir nedenle engellenirse kiraya veren 100.000 Euro cezai şartı kiracıya ödemeyi kabul ve taahhüt eder” şeklindeki hükümle ödenmesi kararlaştırılan ceza seçimlik cezaya ilişkindir. Seçimlik ceza Borçlar Kanununun 158/I. maddesinde hükme bağlanmış, anılan bu hükümle aktin icra edilmemesi (ifa edilmemesi) veya natamam olarak icrası (noksan) olarak ifası halinde bu cezanın ödenmesi öngörülmüştür....
çalıştığı hatlarda ücretsiz taşımakla yükümlü olduğu kişi sayısının sözleşme tarihinden sonra beklenmeyen oranlarda arttığını, davalı idarenin sözleşmenin 6.maddesi gereğince her yeni yılın başında bilet fiyatlarında artış yapması gerektiğini ancak artışların zamanında yapılmaması ve asgari ücret, akaryakıt, sigorta primlerinin vs artması nedeniyle sözleşmenin ifası sırasındaki edimler arasındaki dengelerin aleyhine değiştiğini ileri sürerek; davalı ......
Mahkemece, toplanan delillere göre, taraflar arasındaki 25.09.2006 tarihli sözleşmenin 25.09.2011'de sona ereceğinin kararlaştırıldığı, davacı tarafça fesih iradesinin 18.06.2010 tarihinde davalıya ihtar edildiği, yani sözleşmenin öngörülen süreden önce davacı yanca sona erdirildiği, öte yandan 15.10.1999 tarihinde davalı tarafından davacı lehine 15(yıl) süreli intifa hakkı tesis edildiği, davacı tarafça yapıldığı iddia edilen kalıcı teknik yatırımların işletme sözleşmesinin bir gereği olarak sözleşmenin süresine bakılmaksızın yapılması gereken yatırımlar olduğu gibi tarafların bayilik sözleşmesini de 5'er yıllık olmak üzere sınırlı olarak yaptıkları ve sözleşmenin ifası için her halükarda bu yatırımların davacı tarafça yapılması gerektiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifası için tapuda taşınmaz devri yapılması şart olmayıp fiilen inşaat faaliyetlerine hazır şekilde yer tesliminin yapılması yeterlidir. Kaldı ki davalı yüklenicinin sözleşmeyi, belirlenen süre geçmesine rağmen, ifa edeceğine dair beyanı da bulunmamaktadır. Mahkemece, sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle feshine hükmedilmesi ve diğer taleplere ilişkin olarak deliller incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava sözleşme tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülgâ BK’nın 355 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu "300 başlık sağmal inek ahırı, kaba yem deposu, gübre çukuru ve sağımhane yapımı işi" olan eser sözleşmesine dayalı olarak işin eksik ve ayıplı ifa edilmesi nedeniyle uğranılan zarara ilişkin açılmış, karşı dava ise bu sözleşmenin ifası sırasında sözleşme kapsamı dışında ilave yapılan işlere ilişkin açılmıştır. Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 818 sayılı BK'nın 359-363 maddeleri arasında düzenlenmiştir. 818 sayılı BK'nın 360. maddesi ayıbı işin kusurlu olması veya sözleşmeye aykırı bulunması olarak tanımlamıştır. Ayıp, imal edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, sözleşmenin ifası, terditli olarak da alacak ve tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 61 inci maddesi. 3. Değerlendirme Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. V. KARAR Açıklanan sebeplerle; Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine, Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Kararı, davalılar.... ve... mirasçıları ile katılma yoluyla davacı vekilleri temyiz etmiştir. ...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacı vekilinin temyizinde hangi konularda eksik yetki verildiğinin açıkça belirtilmemesine ve verilen yetkinin yasa ve taraflar arasındaki sözleşmeye uygun şekilde kullanılacağının tabii bulunmasına göre, davalılar ....ve... mirasçıları ile davacı vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....