Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda arsa sahipleri sözleşme dışında kalan ve sonradan malik oldukları hisse karşılğında yükleniciden yeni haklar isteme hakkına sahip olacaklardır. Önceki şartlarla sözleşmenin ifası davalılar zararına sonuç doğurur. Bu nedenledir ki; davacı ve davalı arsa sahipleri arasında malik ... ile sözleşme imzalanmadığı için geçersiz olan sözleşme uyarınca cezai şart talebinde bulunmak mümkün olmadığından davanın reddi gerekir. Bu gerekçelerle sözleşmenin; hisselerin tamamının sonradan davalılarda birleşmesi nedeniyle geçerli hale geldiği, geçerli hale gelen sözleşmenin davalılar tarafından haksız olarak feshedildiği, bu nedenle davacının cezai şart talebinin haklı olduğu düşüncesi ile davanın kısmen kabulünü onayan çoğunluk görüşüne katılmıyoruz. ... ......

    Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, kazada davalı tarafından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalanan aracın sürücüsü ...'nın tam kusurlu olduğu, davacının kaza nedeniyle % 13,1 oranında malul kaldığı, davacının hatır için taşınması nedeniyle tazminattan % 25 oranında indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle 45.303,30 TL tazminatın 09/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup, davalı ... şirketi, davacının yolcu olduğu aracın trafik sigortacısıdır. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda BK.nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır....

      Davacı şirket yetkilisi ile davalı ... arasında 30.08.2021 tarihinde “Sky İstanbul İnşaat” isimli yere ilişkin bir kısım işlerin yapılması için eser sözleşmesi imzalandığı, davacı temsilcinin bu sözleşmede davacı şirket adına bu sözleşmeyi imzaladığının dava dilekçesindeki beyanlarından anlaşıldığı, taraflar arasında imzalanan bu sözleşmeye tarafların bir itirazının olmadığı, anılan sözleşmenin dava dilekçesindeki beyanlar, cevap dilekçesindeki beyanlar ve 21.01.2022 tarihli davalı ...’nin imzalı yazılı beyanından anlaşıldığı üzere taraflarca tasfiye edildiği görülmüş, sözleşmenin 78.000,00 TL bedel üzerinden tasfiye edildiği taraflar arasında uyuşmazlık dışıdır. Davacının sözleşmenin tasfiyesi sırasında sözleşmeye dair tazminat haklarını saklı tuttuğuna dair bir beyanının da olmadığı ve yine bakiye iş bedeli olan 20.000 TL’nin davacı yanca davalıya ödenmediği, sözleşmenin sona ermesine kadar da ödenmediği anlaşılmıştır....

        Bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucu önceden alınan bilirkişi raporuna göre asıl davanın reddine, birleşen dava nedeniyle 43.120,00 TL kira bedeli, 30.000,00 TL güçlendirme bedeli ve 26.800,00 TL eksik işler bedelinin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsiline, davalı-k.davacıya sözleşmenin ifası için yetki verilmesine karar verilmiş, karar davacı ve karşı davalı yüklenici tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilâmı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-k.davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava dilekçesinde ve davacı vekilinin bozmadan sonra vermiş olduğu 26.07.2011 günlü açıklama dilekçesinde sözleşmenin ifası için yetki verilmesine dair bir talebi yer almadığı halde tahsil kararı ile birlikte ayrıca (davacıya sözleşmenin ifası için yetki verilmesine) karar verilmesi...

          "İçtihat Metni"Mahkemesi:Tüketici Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesi nedeniyle eksik ve ayıplı imalâttan kaynaklanan sözleşmenin feshi, bedel iadesi, senet iptâli, manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekili müvekkilinin annesine ait evde tadilatlar yapılması hususunda davalı yüklenici ile anlaştıklarını, yapılan imalâtların sözleşmeye aykırı, ayıplı ve eksik olduğunu, sözleşmenin feshine, ödenen 20.134,00...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu, davalıya trafik sigortalı aracın tek taraflı kazasında yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp 1.100,00 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini artırmıştır. Davalı vekili, davacının araçta hatır için taşındığını ve belirlenecek tazminattan indirim yapılması gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre belirlenen tazminattan %25 oranında hatır taşıması nedeni ile indirim yapılarak davanın kısmen kabulü 62.648,29 TL'nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....

              Davalı savunmasında işin yapılması sürecinde teknik şartnameye aykırılıklarda bulunulduğunun tespit edildiğini, bu durumun davacıya sözlü ve yazılı olarak bildirildiğini, davacının işin yapılması sürecinde uygun fiziki şartların sağlanmadığına ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre sözleşmenin feshinde tarafların eşit kusurlu olduğu, davacının maddi zararının oluştuğu, kişilik hakları zarar görmediğinden manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle maddi tazminat talebinin 78.240,00 TL üzerinden kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda davacının yaptığı işlerin sözleşme ve teknik şartname ile tam uyumlu olmadığı, davalının da çalışma şartlarını sağlama bakımından kusurlu sayılması gerektiği açıklanmıştır....

                Yukarıda açıklanan kanun maddeleri gereğince kira bedelinde yapılacak indirim ve tazminatın ihtar esas alınarak belirlenmesi gerekir. Bu durumda, 12/10/2012 tarihli ihtarname ile ayıpların giderilmesi için bir aylık süre verildiği dikkate alınarak bu sürenin bitiminden sonrası için tazminat ve kira bedeli indirimi hesabı yapılması gerekirken yazılı şekilde hesaplama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece ,satışın resmi şekil şartlarını taşımadığından geçersiz olduğunu,bu nedenle aktin ifası ,cezai şart ve tazminat istenemeyeceği ancak tarafların verdiklerini geri isteyebilecekleri gerekçesi ile davacının davalıya ödediği 146.700 TL üzerinden davanın kabulüne karar vermiştir.Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere Tapulu taşınmazların satışının resmi şekilde yapılması yasal zorunluluktur. (TMK.706, BK.nun 213 ve Tapu Kanunu’nun 26. md.) Ne varki, bu dava ile istenen akdin aynen ifası olmayıp, akdin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarara ilişkindir. Sözleşme yapma vaadi ile güven telkin edilmiş olan tarafın sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklanan zararının karşılanması gerektiği gerek doktrinde gerekse uygulamada kabul edilmektedir....

                    Davalı tarafından İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğüne tahsisin iptaline dair işlemine karşı idari yargı yerine iptal için başvuru yapılmadığı çekişmeli değildir. Kısaca belirtmek gerekirse her ne kadar kayden taşınmaz davalı adına olsa da yapılan tahsis iptal edildiğinden tapu kaydı yolsuz hale gelmiştir. Hal böyle olunca, edimin ifası olanaksızdır. BK.m.117/1 uyarınca “borçluya isnat olunamayan haller münasebeyitle borcun ifası mümkün olmazsa borç sakıt olur” burada sözleşmenin yapılmasından sonra borçluya isnad edilemeyecek nedenlerle ifada imkansızlık söz konusudur. Borçlar Kanununun anılan hükmü hiç şüphesiz kusursuz olan borçluyu korumak onu zarara uğratmamak düşüncesine dayanmaktadır. BK.m117/II ise iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde ifa imkansızlığının sonuçlarını düzenlemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu