WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, belirli süreli iş sözleşmesine göre tarafların üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesi gerektiğini, davacının İş Kanununun 24. maddesinde belirtilen şartlar oluşmadan haksız isnatlarla tazminat talebinin iyi niyet ve hakkaniyet kurallarına uygun olmadığını, davacının haftalık ücret ödemesini elden almasına karşın herhangi bir belge alınmadığı için ikinci kez haftalık ücret istediğini ve kendisine tekrar ödeme yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece Borçlar Kanunun 161/3 maddesi dikkate alınarak takdiren 10.000,00 TL tazminat alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şartın koşullarının oluşup oluşmadığı ve indirim yapılıp yapılmayacağı noktasında toplanmaktadır....

    Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, arsa sahibi müvekkili ile davalılar arasında 19.03.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmenin üzerinden 6 yıl gibi uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen sözleşmede belirtilen binayı yapmak için davalıların müvekkil dışında hiçbir arsa sahibi ile anlaşma yapmadığı gibi inşaata başlamak için ruhsat dahi almadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile, manevi tazminat ile cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiştir....

      İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Davacı, malik yeni iktisap ettiği kiralananın, yeni doğan çocuğuna bakacak olan annesi ...'nin evine yakın olması sebebiyle, mesken ihtiyacının varlığından bahisle tahliyesini istemiştir. Davacı vekili, her ne kadar iktisap ihtarında ve dava dilekçesinde müvekkilinin kirada oturduğundan söz etmemiş ise de yargılama aşamasında 04.07.2013 günlü celsede, ihtayaçlının kirada oturduğuna ilişkin sözleşmenin varlığından söz etmiş ve mahkemece verilen süre içerisinde yazılı kira sözleşmesini dosyaya ibraz etmiştir....

        , 10.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere 47.800,00 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir. ......

          Birleşen davada davacı vekili, taraflar arasında 21.04.2006 başlangıç tarihli 5 yıl süreli olarak imzalanmış sözleşmenin özel şartları uyarınca ilgili malzemelerin ve ekipmanların davalı yana teslim edildiğini ve sözleşmenin yürürlüğe girdiğini, sözleşme süresi sona ermeden davalının işyerini sözleşme bitiminden önce boşaltıp, tahliye ettiğini, davalının sözleşmede Tablo-3'de yer alan ekipmanları iade ettiğini, davalının sözleşme ile kendisine teslim edilen bir kısım ekipmanı müvekkili firmaya iade ettiğini, bu durum ile akitten caydığının ve sözleşme konusu işi yapmayacağının belli olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 4. Maddesinin 5....

            ün oğlu olan diğer davalı yanında ikamet etmesi ve kirada oturmaması nedeni ile ödenmek istenen ... bu bedelin 2008 yılı ekim ayından itibaren davacıların almak istemediğini, davacı taleplerinin açık olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 03.01.2008 tarihli sözleşmenin, arsa payı karşılığı inşaat yapılması amacıyla düzenlendiğini, sözleşmenin aynı zamanda taşınmaz devir vaadi de içermesi nedeniyle resmi şekilde yapılması gerektiği, resmi yazılı şekilde yapılmayan sözleşmenin geçersiz olduğu ve tarafları bağlamayacağı gerekçesiyle,davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak ileriye etkili fesih ve tazminat istemine ilişkindir....

              sonrası ıslahla, kararlaştırılan sürede ifa edilmeyen, ifası için inşaata dahi başlanmayan sözleşmenin feshine ve dairelerin müvekkili adına tescile karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Burada BK.nun 369. maddesi kapsamında bir fesihten sözedilemeyeceğinden davacının her türlü zarar ve ziyanını talep edemeyeceği ortadadır. Ayrıca sözleşmenin ifası için yapılması gerekli olan masraflar da kural olarak talep edilemez. Çünkü yapılacak işte kâr elde edilebilmesi için bu masrafların yapılması esasen zorunludur. Nevarki işin bir bölümü yapıldıktan sonra mukavelenin feshedilmesi halinde işin kalan kısmının ifası bakımından önceden yapılan masrafların tamamının istenemeyeceğinin düşünülmesi de haklı sayılamayacağından yapılan zorunlu giderlerden işin ifa edilen bölümüne oranlanarak bulunacak kısmının talep edilemeyeceğinin kabulü yerinde ise de yapılmayan bölüme isabet edecek oranda yapılan masrafın davacıya iade edilmesi gereklidir. Bu nedenle mahkemece bilirkişilerden ek rapor alınarak sözleşmenin ifa edileceğine güvenilerek yapılan masrafların belirlenmesi, bu masrafların işin yapılmayan kısmına isabet eden miktarınca davacıya ödenmesine karar verilmelidir....

                  Mahkemece kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmayan TCDD Genel Müdürlüğü aleyhine açtığı maddi ve manevi tazminat isteminin reddine, davalı ...Ş. hakkında açılan davanın çalışma gücünden kaynaklı zarar olarak belirlenen 60.626,24 TL'den 6098 sayılı TBK’nun 51( mülga 818 sayılı BK’nun 43) maddesi uyarınca hatır taşıması nedeniyle 1/3 oranında indirim yapılması suretiyle 41.204,48 TL maddi tazminat belirlenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    Davalı vekili, kazanın meydana gelmesindeki kusur oranının ve müterafik kusurun tespiti halinde kusur indirimi yapılması gerektiğini, kazanın hatır taşıması sırasında meydana geldiğinden tazminat tutarında yine indirim yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu