Sözleşmenin yeni durumlara uyarlanması yapılırken önce sözleşmede, daha sonra kanunda bu hususta intibak hükümlerinin bulunup bulunmadığına bakılır. Sözleşmede ve kanunda hüküm bulunmadığı taktirde sözleşmenin değişen hal ve şartlara uydurulmasının gerekip gerekmiyeceği incelenir. Bazen de sözleşmede olumlu ve olumsuz intibak kaydı bulunmakla beraber, bu kayda dayanılarak sözleşmenin kayıtla birlikte aynen uygulanmasını talep etmek MK.Md.2/2 hükmü anlamında hakkın kötüye kullanılması manasına gelebilir. Böyle bir durumda sözleşmedeki intibak kaydına rağmen edimler arasında aşırı bir nisbetsizlik çıkmışsa uyarlama yine yapılmalıdır. İşlem temelinin çöküşüne ilişkin uyuşmazlıkların giderilmesinde kaynak olarak M.K.’nun 1,2 v4 ncü maddelerinden yararlanılacaktır. İşlem temelinin çöktüğünün dikkate alınması dürüstlük kuralının gereğidir. Diğer bir anlatımla durumun değişmesi halinde sözleşmede ısrar etmek dürüstlük kuralına aykırı bir tutum olur....
Yargıtay tarafından benimsenen ve sözleşmeye bağlılık ilkesinin istinasını oluşturan, uyarlama davası 6098 Sayılı TBK’nun yasalaştırılması sırasında da benimsenerek, 6098 Sayılı Yasanın 138. maddesinde “Aşırı İfa Güçlüğü” madde başlığı altında, “Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır....
Sözleşme koşullarının değişen şart ve durumlara uyarlanmasına sözleşmenin uyarlanması denir. (Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel hükümler, 22. Baskı Ankara 2017 s. 503.) Uyarlama daha çok sözleşmenin içeriğinin, yani tarafların hak ve borçlarının değiştirilmesi şeklinde olur. Sürekli edimli sözleşmelerden olan kira sözleşmelerinde uyarlama talebi daha çok süre ve kira bedeli için yapılmaktadır. Sözleşme şartlarında sonradan meydana gelen olağanüstü durumlara bağlı genel bir uyarlama düzenlemesi 6098 sayılı TBK öncesinde mevzuatımızda bulunmadığından daha çok Yargıtay kararları ile uygulama yapılmıştır. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun da bazı sözleşme türleri için özel uyarlama düzenlemeleri bulunduğu gibi genel hükümler kısmında 138. maddesinde genel bir düzenleme yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira (Uyarlama istemli) Uyuşmazlık, kira tespiti istemine ilişkindir. Kira sözleşmesinden doğan bir alacak ve tahliye istemi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08/06/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/529 Esas KARAR NO : 2021/598 DAVA : Kira (Uyarlama İstemli) DAVA TARİHİ : 19/08/2021 KARAR TARİHİ : 01/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kira (Uyarlama İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili olan şirket ile davalı şirket arasında 12.02.2018 tarihli finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile müvekkilinin iştigali altında bulunan fırın işletmesi için ihtiyacı olan demirbaşları finansal kiralama yolu ile satın alma konusunda anlaşmış ve bu anlaşmaya ait ödeme planı dahilinde de borç altına girildiğini, müvekkilinin ödeme planına ait kira ödemesinin yapılandırılmasını talep ettiğini ve bu talebinin de davalı tarafından kabul edildiğini ve taraflar arasında yapılandırma sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin bu yapılandırma sözleşmesine göre ödemesi gereken kira bedellerini ödediğini, ancak Temmuz 2021 tarihinden itibaren müvekkilin sözleşmeye göre...
İmkânsızlık kavramından farklı olan aşırı ifa güçlüğüne dayanan uyarlama isteminin temeli, Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kurallarıdır. Ancak, sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması ya da dönme hakkının kullanılması, şu dört koşulun birlikte gerçekleşmesine bağlıdır. a. Sözleşmenin yapıldığı sırada, taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum ortaya çıkmış olmalıdır. b. Bu durum borçludan kaynaklanmamış olmalıdır. c. Bu durum, sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirmiş olmalıdır. d. Borçlu, borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olmalıdır. Maddeye göre, uyarlamanın bütün koşulları gerçekleşmişse borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteyebilir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kira bedeli uyarlama davasının şartlarının Borçlar Kanununun 138....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, iki yıl süreli kira sözleşmesi sonunda sözleşmenin uzaması nedeniyle açılan kira tespit davasıdır. H.Y.U.Y.'nın 8. maddesi gereğince kira tespit davaları Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülür. Dava Sulh Hukuk Mahkemesinde kira tespit davası olarak açılmış, davacı vekilinin duruşmadaki beyanı nazara alınarak davanın uyarlama davası olduğu gerekçesi ile Sulh Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak, kira sözleşmesi sonunda sözleşmenin uzaması sonucu kira bedelinin belirlenmesi için açılan davanın uyarlama davası olarak nitelendirilemeyeceği, kira tespit davası olduğu anlaşıldığından davanın Sulh Hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 2....
Sözleşmenin imzalanmasından sonra değişen koşulların ödeme güçlüğü doğurması yukarıda izah edildiği üzere tek başına sözleşmenin uyarlanması için yeterli olmadığından, Mahkemece uyarlama için aranan öngörülemezlik koşulunun somut olayda gerçekleştiğinin kabul edilemeyeceğinin gözetilmemesi hatalıdır. 24....
Davada çözümü gereken sorun kira parasının sözleşmedeki her yıl yıllık enflasyon oranı + %10 oranında arttırılacağına ilişkin sözleşme hükmünün uyarlama yapılan tarihten sonraki kira dönemlerinde de hükmünü devam ettirip ettirmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Kira parasının günün koşullarına intibakını sağlayan ve uyarlama adı ile anılan dava sonucunda sözleşmenin sadece kira parası bölümü günün koşullarına intibak ettirilmiş olup, sözleşmenin diğer koşulları örneğin taraflar arasındaki kira sözleşmesinde kararlaştırılan kira bedelinin her yıl yıllık enflasyon oranı+%10 oranında arttırılacağına ilişkin koşulda bir değişiklik olmaz. Yani sözleşmenin diğer hükümleri aynen hukuki statüsünü korur. Uyarlama davalarındaki asıl amaç, sadece kira parasının değiştirilmesine yöneliktir....