Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözleşmenin yeni durumlara uyarlanması yapılırken önce sözleşmede, daha sonra kanunda bu hususta intibak (uyarlama) hükümlerinin bulunup bulunmadığına bakılır. Sözleşmede ve kanunda hüküm bulunmadığı takdirde sözleşmenin değişen hal ve şartlara uydurulmasının gerekip gerekmeyeceği incelenir. Bazen de sözleşmede olumlu ve olumsuz intibak (uyarlama) kaydı bulunmakla beraber, bu kayda dayanılarak sözleşmenin kayıtla birlikte aynen uygulanmasını talep etmek TMK. nun 2/2 maddesi hükmü anlamında hakkın kötüye kullanılması manasına gelebilir. Böyle bir durumda sözleşmedeki intibak kaydına rağmen edimler arasında aşırı bir isabetsizlik çıkmışsa uyarlama yine yapılmalıdır. İşlem temelinin çöküşüne ilişkin uyuşmazlıkların giderilmesinde kaynak olarak TMK.nun 1, 2 ve 4.maddelerinden yararlanılacaktır. İşlem temelinin çöktüğünün dikkate alınması dürüstlük kuralının gereğidir. Diğer bir anlatımla durumun değişmesi halinde sözleşmede ısrar etmek dürüstlük kuralına aykırı bir tutum olur....

    CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Kira bedeli uyarlama davasının şartlarının Borçlar Kanununun 138....

    CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Kira bedeli uyarlama davasının şartlarının Borçlar Kanununun 138....

    Bu açıdan yapılması gereken tarafların gerçek ve ortak iradesine ve sözleşmedeki edimlerin niteliğine göre sözleşmenin türünün belirlenmesidir. 14. Davaya konu somut olay, uyarlama koşullarının oluşup oluşmadığı hususu yönünden yukarıdaki ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ilk sözleşmenin 11.07.2011 tarihli olduğu, tarafların daha sonrasında değişen ve gelişen birçok olay karşısında 8 defa protokol yaptıkları, sonuncusunun 04.01.2016 tarihli olduğu ve bu tarih itibariyle kapanış tutanağının imzalandığı anlaşılmaktadır....

      DAVA KONUSU : Kira (Uyarlama İstemli) KARAR : Antalya 2....

      Davalı, davacının kendi iradesi ile döviz cinsinden kredi kullandığını, uyarlama koşullarının bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

        Sözleşmenin yeni durumlara uyarlanması yapılırken önce sözleşmede, daha sonra kanunda bu hususta intibak hükümlerinin bulunup bulunmadığına bakılır. Sözleşmede ve kanunda hüküm bulunmadığı taktirde sözleşmenin değişen hal ve şartlara uydurulmasının gerekip gerekmiyeceği incelenir.Bazen de sözleşmede olumlu ve olumsuz intibak kaydı bulunmakla beraber, bu kayda dayanılarak sözleşmenin kayıtla birlikte aynen uygulanmasını talep etmek MK.Md.2/2 hükmü anlamında hakkın kötüye kullanılması manasına gelebilir. Böyle bir durumda sözleşmedeki intibak kaydına rağmen edimler arasında aşırı bir nisbetsizlik çıkmışsa uyarlama yine yapılmalıdır. İşlem temelinin çöküşüne ilişkin uyuşmazlıkların giderilmesinde kaynak olarak M.K.’nun 1, 2 ve 4 ncü maddelerinden yararlanılacaktır. İşlem temelinin çöktüğünün dikkate alınması dürüstlük kuralının gereğidir. Diğer bir anlatımla durumun değişmesi halinde sözleşmede ısrar etmek dürüstlük kuralına aykırı bir tutum olur....

        Uyarlama isteyen davacı fevkalade hal ve şartların çıkmasına kendi kusuru ile sebebiyet vermemelidir. Değişen hal ve şartlar taraflar bakımından önceden öngörülebilir, beklenebilir, olağan ve hesaba katılabilen nitelikte olmamalı veya olaylar, öngörülebilir olmakla beraber bunların sözleşmeye etkileri kapsam ve biçim bakımından bu derece tahmin edilmemelidir. (Bkz. Doç. Dr. İbrahim Kaplan Hakimin Sözleşmeye Müdahalesi Ankara-1987 Sh. 152. vd; Hatemi/ SEROZAN/ Argacı Borçlar Hukuku Özel Bölüm 1992 sh., 186 vd). Uyarlama davalarına ilişkin ilkeler, uyarlama koşullarının var olup olmadığı araştırılmadan hüküm kurulmaz....

          Hukukta bu zıtlık, sözleşmenin değişen şartlara uydurulması ilkesi ile giderilmeye çalışılmaktadır. Karşılıklı sözleşmelerde edimler arasındaki dengenin olağanüstü değişmeler yüzünden alt üst olması borcun ifasını güçleştirmesi durumunda, “işlem temelinin çökmesi” gündeme gelir, işte bu durumda hakim müdahale ederek sözleşmeyi değişen koşullara uyarlar. Somut olayda taraflar arasındaki 27.3.1995 başlangıç tarihli kira sözleşmesi 9 ... ve kısa süreli olup, sözleşmenin son bulduğu 31.12.1995 tarihinden sonra 6570 sayılı yasanın 11. maddesi hükmüne göre 1 yıllık süreyle devam edeceği çok açıktır. Hal böyle olunca sözleşmenin kısa süreli olduğunda kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. Kısa süreli kira sözleşmesine dayanarak işlemin temelinden çökmesi esasına dayanan, sözleşmenin yeni koşullara uyarlama davası dinlenemez. Uyarlama ancak uzun süreli kira sözleşmeleri için söz konusu olur. O nedenle uyarlamanın koşulları oluşmamıştır....

            HD. 14.02.1990, 5697/8708 ve 21.11.1991,8374-10619, HGK 1992/13-360 E., 1992/425 K., 01.07.1992 T. ) Öyleyse, uyarlama esas ve ilkeleri lehine oluşmuş ise, kiracının da kira bedelinin uyarlanması için dava açabileceği "Evleviyetle" kabul edilmesi gerekir. Uyarlama davalarında, hâkimin gözden kaçırmaması gereken temel esaslar şöyle sıralanabilir: Sözleşmeye bağlılık ve saygı esastır. Uyarlama daima yardımcı bir çözüm olarak düşünülmelidir....

              UYAP Entegrasyonu