suretiyle depoya kaldırılan ürünlerin değeri olan 5.000.TL, sözleşmenin zamanından önce feshi nedeniyle 8 ay 12 gün boyunca yoksun kalınan 78.750 TL kârın ve 10.000.TL. manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile, yoksun kalınan kazanç kaybı istemi 13.310,64 TL arttırlarak 92.060,64 TL'nin tahsili istenilmiştir....
Turizm A.Ş.’ne devredildiğini, anılan şirketin 2003 yılına kadar sözleşme şartlarına uyduğunu, ancak 2004 yılında devre tatil hakkını kullanmak üzere tatil köyüne gittiğinde içeri alınmadığını belirterek, manevi tazminat ile, tatil hakkını kullanamadığı 2004 yılı ve kalan yılların bedeli karşılığı maddi tazminat istemi ile eldeki davayı açmıştır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Sözleşmenin önceki sayfaları imzasız olduğundan geçersiz olduğunu, sözleşmenin yürürlükte bulunduğu 14 ay boyunca işlerin beklenen düzeye çıkmaması üzerine haricen davalının müvekkilinin distribütörlüğünü yaptığı sigara ve diğer tütün ürünlerini el altından düşük fiyatla sattığının tespit edildiğini, sözleşmenin davalı tarafından haksız ve keyfi olarak feshedildiğini istinaf başvuru sebepleri olarak ileri sürmüş, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması ile davanın kabulünü talep etmiştir. Dava, sözleşmenin feshi nedeniyle davacının cari hesaptan kaynaklanan alacağının davalı tarafından haksız olarak kesildiği iddiası ile cari hesaptan kaynaklanan alacak, kazanç kaybı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle, davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; Uyuşmazlık sözleşmenin feshi nedeniyle davacının müspet zarar, menfi zarar, kar kaybı ve denkleştirme tazminatı ile manevi tazminat alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında sözleşmenin feshedildiği noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında imzalanan ...tarihli sözleşmenin 1-h ve 8....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki bedel iadesi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... Ltd. Şti. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 197,70 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 1.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi. Davalı ... Ltd. Şti.: 222,00 TL O.H. 24,30 TL P.H. 197,70 TL Kalan...
Manevi zarar, malvarlığında bir azalmayı değil ve fakat kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade eder. TBK'nın 58. maddesine göre, kişilik hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar paranın ödenmesini dava edebilir. Bu yollamanın kapsamına manevi tazminat da girmektedir. Manevi tazminata hükmedilebilmesi için, borca aykırı davranışın kişilik haklarını ihlal ederek bu tarz bir zarara yol açmış olması gerekir. Ancak her borca aykırılık da kişilik haklarını zedelemez. Bu durumda, davacının kişilik haklarının nasıl ihlal edildiği hususu açıklanmadan ve ispat edilmeden manevi tazminata hükmedilmesi mümkün değildir. ( Yargıtay 11 HD, 02/07/2014 tarih, 2014/6575 – 2014/12690 E.K sayılı ilamı)....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl dava, taraflar arasındaki sözleşmenin haklı nedenle feshi sebebiyle uğranılan zararın tazmini; birleşen dava ise davacının uhdesindeki malların davalıya iadesi kaydıyla davalıya verilen çekler sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti ve bakiye alacağın tahsili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 125 nci maddesinin ikinci fıkrası 3....
Buna göre davalı tarafından davacı tarafa sözleşmenin haksız feshi nedeniyle bir tazminat ödemesi gerekir. Ancak burada ödemesi gereken tazminatın ne miktarda olacağı hususu sözleşmede açıkça belirtilmemiştir. Sözleşmenin iptali başlıklı 12. Maddede en az 20 günlük mehil verilerek sözleşmenin feshedilebileceği kabul edildiğine göre, sözleşmenin haksız feshi halinde talep edilebilecek mahrum kalınan kâr miktarı da 20 günlük kârdan fazla olmaması gerektiği anlaşılmaktadır. Ancak Yargıtay yerleşik uygulamasına göre de verilecek tazminat miktarının yine davacı taşıma firmasının aynı nitelikte bir sözleşme yapabilmesi için gerekli makul süreyi aşmayacak şekilde belirlenmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.06.2006 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin feshi, dava konusu mermer sahasına iadesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.09.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra davacının duruşma isteminin değer yönünden reddine karar verilerek dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hasılat kira sözleşmesinin feshi, maden arama sahasına davalının müdahalesinin giderilmesi ve tazminat istemlerine ilişkindir. Davalı sözleşmedeki edimlerini yerine getirdiğini, işin yeterli ve kaliteli mermerin sahada bulunmaması sebebiyle üretime dönüşmediğini davanın reddini savunmuştur....
5-6 ay gibi kısa bir süre açık kalması bu süre zarfında işyerinin zarar etmesi ve işyerinin işletilememesi sebebiyle davacının bu durum karşısında olumsuz olarak etkilenebileceği kişilik haklarının ihlal edildiği, manevi tazminat talebinin borçlar kanuna göre değerlendirildiği ve davacının bu yöndeki üzüntüsüne karşılık talep edilen 5.000,00 TL manevi tazminat talebinin sosyal ekonomik durum tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre uygun olduğu anlaşıldığından kabulü ile neticeten davanın kısmen kabul kısmen reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....