Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak davasının bozma ilamı üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davacının tapu iptali ve tescil talebinin konusuz kalması nedeni ile esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davacının alacak davasının kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Başkanlığımızın 10.11.2016 tarih ve Esas: 2015/15430 Karar: 2016/12717 ve 23.02.2017 tarih ve Esas: 2017/107 Karar: 2017/1941 sayılı geri çevirme ilamlarıyla "hüküm gerekçesinde bahsolunan taraflar arasında imzalanan dava konusu ... İli ... ......

    Asliye İtirazın iptali istemine ilişkin olarak açılan davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... 14. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin aynen ifası, tescil ve alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki işlemin ticari nitelikte olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

      Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeni ile yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Eser sözleşmelerinin kural olarak geçerli olması herhangi olması şekil şartına tabi değil ise de, ispatı alacağın miktarı itibari ile yazılı delil ile mümkündür (HMK 200). Davacı yan sözleşmenin varlığını ispata elverişli yazılı delil sunmamış, bunun yerine keşif ve tanık ifadelerine dayanmıştır. Eser sözleşmesinde teslim yönünden tanıkla ispat mümkün ise de sözleşmenin öncelikle varlığının ispatlanması gerekir. Davacının yazılı bir delili bulunmadığı anlaşılmakla usul ekonomisi gereği keşif ve tanık delili toplanmaksızın, sözleşmenin varlığı ispatlanamadığından davanın reddi cihetine gidilmiştir....

        Mahkememizce taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesi sonucunda; sözleşmenin 1.maddesinde; davalının ... Okulu ile İlkem tarafından belirlenen güzergahlarda hizmet vereceğinin kararlaştırıldığı, 2.maddesinde; sözleşmenin konusuna yer verildiği ve bu maddede sözleşme konusunun, sözleşmenin 1.maddesinde belirtilen İlkem'in belirlediği güzergah ve bu güzergahlarda belirlenecek noktalardan getirilip götürülmesinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 4.9.maddesinde davacının işin gereklilikleri nedeniyle her zaman yeni güzergahlar belirleyebileceği ve belirlenen güzergahların değiştirilebileceğinin düzenlendiği, sözleşmenin 6.1.maddesinde; servis rehberinin davalının sorumluluğunda olduğunun ve sözleşmenin 15.maddesinde cezai şartın düzenlendiği görülmüştür....

          Sözleşmenin işbu madde kapsamında feshi halinde ... 'nin muaccel alacakları, hakkedişleri ve sair sözleşmesel tüm hakları saklıdır.”...

            Dava konusu uyuşmazlık bakımından, davacının sözleşmenin haklı olarak feshi nedenine dayalı bir talebi bulunmadığı, talebin doğrudan sözleşmeden kaynaklanan garanti lisans(telif ) bedeline ilişkin olduğu, davacının dava dilekçesi ve aşamalardaki iddialarında sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığıyla ilgili herhangi bir talebi olmadığı gibi feshin haklılığına bağlı bir alacak-tazminat isteminin de bulunmadığı, sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığına bakılmaksızın fesih halinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125/son maddesi hükümünce taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulup, daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilecekleri (Yargıtay 15 H.D 16/03/2020 tarih ve 2019/3605 E- 2020/1052 K sayılı ilamı) Buna göre, sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığına bakılmaksızın fesih halinde TBK'nın 125/son maddesi uyarınca taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulup, sadece daha önce ifa ettikleri edimleri geriye isteyebileceğinden, ve davacı tarafça daha önce...

              Sözleşmenin 3.2. maddesinde ürünün en geç 30.07.2015 tarihinde teslime hazır hale getirileceği, Sözleşmenin 3.3. maddesinde Nakliye, nakliye sigortası ve vinç ile yerine İndirmenin Alıcı’ya ait olduğu, sözleşmenin 3.4. maddesinde ise, jeneratör grubunun montajı için gerekebilecek; güç ve kumanda kablosu temini ve tesisi, tüm inşaat İşleri, ılık hava atım davlumbazı, ilave egzoz borusu uzatma işleri, transfer pano temini ve montajı, yakıt ve antifriz tedarikinin alıcıya ait olduğu, Sözleşmenin 3,5. maddesinde satış bedelinin; 17.800.00 - USD (KDV Hariç) 3.204,00- USD/% 18 KDV) 21.004.00 - USD (KDV Dahil) olduğu, Sözleşmenin 3.6, maddesinde ödeme planına uygun olarak; 2.473,13 USD karşılığı, 6.673 TL jeneratör sevkiyatından önce banka havalesi ile peşin, 9.265.44 USD karşılığı 25.000,00 TL 30.10.2015 tarihli çek ile, 9.265.44 USD karşılığı 25.000,00 TL 30.10.2015 tarihli çek ile ödemeyi, ilgili çekleri mal teslimi öncesi satıcıya vermeyi kabul ve taahhüt ettiği, Sözleşmenin 3.7. maddesi ile...

                uygun olduğunu, Sözleşmenin 13.5. maddesi ile tarafların her türlü anlaşmazlıklarında Banka defter ve belgelerindeki kayıtların delil olacağını, bunlara itiraz edilmeyeceğini, boçlu/davalının icra dosyasına yaptığı borca, faize ve ferilerine yönelik itirazlarının iptali ile takibin devamına, takip konusu olan dava konusu edilen alacak kısmının %20’sinden az olmamak üzere lehte icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir....

                  aleyhine 06/07/2020 tarihinde 12.521,25TL alacak yönünden ilamsız takip başlatıldığı, davalının yasal süresi içerisinde takibe, borca ve işlemiş faize itirazı ile takibin durduğu akabinde iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında davaya konu kredi sözleşmesinin imzalandığı sabittir. Bu sözleşmenin incelenmesinde; sözleşmenin 11/08/2008 tarihinde imzalandığı bu tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı 484. maddesine uygun olarak davalının sözleşmeye müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu ve sözleşmenin 19. maddesinde müşteri ve kefillerin adres değişikliklerini noter aracılığıyla veya iadeli taahhütlü olarak bankaya bildirmedikçe adreslerine yapılan bildirimlerin kendi şahıslarına yapılacağını kabul ettikleri anlaşılmıştır. Davacı tarafından asıl borçlu ... ... A.Ş ve davalı ...'...

                    SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde; Zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın öncelikli olarak usulden reddini talep ettiklerini, Müvekkili şirket tarafından işletilen "..." isimli restoran/cafe 2010 tarihinde gayri faal hale gelmiş olup, sözleşmenin 11. Maddesi 4. bendi uyarınca sözleşme kendiliğinden sonra erdiği, Müvekkili şirkete usulüne uygun tebligat yapılmadığından faturalar kesinleşmemiş olup, somut olayda ne faturalara dayalı alacak ne de gecikme faizi talep edilmesinin şartları varit olmadığını savunarak , zamanaşımı itirazıda nazara alınarak davanın reddini, Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 11....

                      UYAP Entegrasyonu