Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda Mahkemece, kira sözleşmesinin 2886 sayılı Yasa'nın 75. maddesi gereğince süre bitimi itibariyle sona erdiği ve sözleşmenin 14. maddesinde yer alan taşınmazın idareye teslim edilmeksizin geçen her gün için cari yıl kira bedelinin %1'i oranında cezanın uygulanacağına ilişkin hükmün geçerli olduğu gözetilerek, alacak miktarı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabul kararı verildiği bu seferki incelemeden anlaşılmakla, hükmün, sözleşmenin bitim tarihinden tahliye tarihine kadarki alacak yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

    Davalı davanın süresinde açılmadığını, sözleşmenin feshi için açtıkları davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini ve sözleşmenin feshinden dolayı kira bedeli talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/91 esas sayılı dosyasında; davacı kiralayan tarafından ödenmeyen kira bedellerinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve temerrüt nedeniyle tahliye davasının açıldığı 18.02.2010 tarihinde sözleşmenin feshedilmiş sayılacağı gerekçesi ile bu tarihe kadar olan rödovans bedeli yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 09.06.2008 tarihli ve 01.01.2018 bitiş tarihli rödovans sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

      Mahkemece, davacının akde aykırılıkların giderilmesi için göndermiş olduğu ihtarnamedeki 3 günlük süre henüz dolmadan akdi feshetmesi nedeniyle feshin haksız olduğu, giderilmesini istediği aykırılıkların giderilip giderilemeyeceğini belirlemeden sözleşmenin feshedilemeyeceğini bu nedenle sözleşmenin 10. maddesinde belirtilen cezai şartın talep edilemeyeceği, ancak sözleşmenin özel hükümler bölümünde sözleşmenin hangi nedenle feshedilirse edilsin bedelsiz olarak verilen malzemelerin iade edileceğinin öngörüldüğü, sözleşmenin 12.11.2008 tarihinde sona ermesi gerekmekte iken 1 yıl önce son bulduğu gerekçesiyle cezai şart isteminin reddine, bedeliz ürün, iskonto ve promosyon yaptırımlarından kaynaklanan alacak isteminin kabulüne bu kalem alacak yönünden fazla hakların saklı tutulmasına karar verilmiş, hükmü taraflar vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında...

        İcra Müdürlüğünün 2021/16992 E sayılı dosyası GEREKÇE Dava, taraflar arasında yapılan protokol uyarınca davacının yükümlülüklerini yerine getirdiği halde davalının yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle protokolün davacı tarafından feshedilerek protokol kapsamından ödenen bedelin rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. ...19. İcra Müdürlüğü'nün 2021/16992 E. sayılı dosyasının incelenmesinden davacı tarafından davalı aleyhine 86.415,12-TL asıl alacak, 25.292,40-TL faiz olmak üzere toplam 111.707,52-TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi yapıldığı, davalı tarafından davacı yana herhangi bir borcun bulunmadığından bahisle itiraz edildiği, itirazın ve iş bu itirazın iptali davasının süresinde olduğu ve asıl alacak miktarının dava konusu yapıldığı tespit edilmiştir. Taraflarca bildirilen tüm deliller toplandıktan sonra dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir....

          Davalı vekilinin beyanında; davanın haksız kazanç elde etme çabası olduğunu, sözleşme kurulduktan sonra davacılar tarafından 13 ay sipariş verilmediğini, bundan dolayı sözleşmenin fesih edildiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir. İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır....

            İcra Müdürlüğünün 2013/2790 E. sayılı dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında 5.085,54 TL asıl alacak, 2.885,61 TL faizsiz istenilen asıl alacak, 421,08 TL faiz olmak üzere toplam 8.392,83 TL alacak için icra takibi başlattığı, davacı ile davalının süresi bir yıllık olan 21/01/2009 tarihli sözleşme imzaladıkları, sözleşme kapsamında bitim tarihinden en az 30 gün önceden davalı tarafından sözleşmenin fesh edilebileceği, davalıya yazılı olarak bildirilmemesi durumunda ise, sözleşmenin kendiliğinden süresiz hale geleceğinin belirlendiği, davalının bu bildirim şartını süresi içinde yazılı olarak bildirmediği, sözleşmenin süresiz bir sözleşme haline geldiği, böylece davacı ile sözleşmesi devam ettiği halde, davalının bahsi geçen sözleşme ile kendisine tahsis edilen iletişim hatlarını, davalı tarafın 01/12/2010 tarihli "Kurumsal Bağlılık Teklifii %20 Fatura İndirim" promosyonuna da aykırı davranarak, sözleşmenin bitim süresinden önce hatlarını başka bir operatöre taşıdığı, bu nedenle...

            Mahkemece, sözleşmedeki imzanın davalı yanca inkarına rağmen isticvap davetiyesine icabet edilmediğinden davalının sözleşme içeriği ve sözleşmedeki imzanın bu suretle kabul edilmiş olmasına, taraf defterlerinin incelenmesi ile alınan bilirkişi raporunda kayıtların birbirini teyit etmesine, takip tarihine kadar işleyen temerrüt hesabının raporda usulünce hesaplanmasına, davalının taraflar arasındaki sözleşmeyi işlettiği oteli başkasına kiraya vermesi nedeniyle feshettiğini, davacıya yazılı olarak bildirdiği, ancak davacının sözleşme gereği hizmet veremediği ve sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini ispatlayamadığından sözleşmenin davalı yanca haksız olarak feshedildiğinin kabulünün gerekmesine ve bu suretle davacının sözleşmede belirlenen cezai şarta hak kazanmasına göre, davalının icra takibine itirazının kısmen iptali ile 87.416.21 YTL asıl alacak, 5.658.00 YTL işlemiş faiz, 31.361.52 YTL (davacının davalıya keşide ettiği en düşük fatura bedelinin baz alınıp, sözleşmeye göre bulunan 62.723.04...

              Sayılı dosyası getirtilmeden karar verildiğini, tarafların, sözleşme maddeleri hakkında müzakere ettiğini ve sözleşme, maddeleri üzerinde mutabık kalındıktan sonra imza altına alındığını, sözleşmenin 3/d maddesi aynen:"Taraflar, sözleşme bitimine 15 gün öncesine kadar, sözleşmenin yenilenmeyeceğini yazılı olarak karşı tarafa ihbar etmedikleri takdirde, sözleşme aynı koşullarda ve C fıkrasında belirtilen süre kadar yenilenmiş olur." şeklinde düzenlenmiş olduğunu, ilgili sözleşmenin 3/c maddesinde belirtilen sürenin ise 45 gün olduğunu, ilgili maddeden de açık bir şekilde anlaşılacağı üzere taraflar, sözleşme bitiminin 15 gün öncesine kadar, sözleşmenin yenilenmeyeceğini karşı tarafa bildirme imkanına sahip olduğunu, dolayısıyla, ilgili madde, tüketici aleyhine dengesizliğe sebep olan ve sözleşmenin sınırsız olarak yenilenebileceği bir sözleşme şartı olmadığını, ayrıca tarafların, sözleşme maddeleri hakkında müzakere ettiğini, maddelerde mutabık kalındıktan sonra sözleşmenin imza altına...

              Somut olayda vaad borçlusu davalı tarafından sözleşmenin geçersizliği ileri sürülmediğine ya da sözleşmenin irade fesadı nedenleriyle iptali savunulmadığına göre sözleşme konusu payların belirlenerek tescil istemi hüküm altına alınması gerekir. Davanın yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu şekilde kabulü doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 1.2.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında Ankara 17. Asliye Ticaret Mahkemesi ve Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, uyuşmazlığın temelinde kira sözleşmesi bulunduğu, HMK'nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında Sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin kira sözleşmesi niteliğinde olmadığı, TTK 4/f ve TTK m.5 gereğince ticaret mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu