Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dosyası üzerinde incelemede, dava konusu edilen alacağın davacı tarafça dava dışı bankadan temlik alındığı ve dava dilekçesi ekinde “tahsili gecikmiş alacakların satış ve temliki sözleşmesi” olduğu belirtilmesine rağmen adı geçen sözleşmenin dosya içerisinde mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, sözleşmenin veya usulüne uygun okunaklı önlü arkalı onaylı suretinin temininden sonra dosyanın Dairemiz’e gönderilmesi amacıyla mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......

    Tüketici Mahkemesi 11/09/2019 tarih, 2017/770 Esas, 2019/471 Karar sayılı "Davanın KISMEN KABULÜ ile; davacı ile davalı T3 arasında yapılan 14/11/2015 tarihli ve SA-15303 sayılı Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesinin GEÇERSİZLİĞİNİN TESPİTİNE, 42.000,00 TL'nin ihtarname tarihi olan 21/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine" kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir....

    HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır....

    Somut olayda davacı yanın talebinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi ve yüklenicinin imalat bedeli alacağı istemine ilişkin olduğu ve mahkemenin gerekçesinde inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshini kabul ettiği anlaşılmakta ise de, hüküm kısmının 1-a bendinde "....geçersizliğinin/feshinin tespitine," sözcüklerinin yazılarak; diğer yandan hüküm kısımının 1-b bendinde ise "... geçersizliği/feshi tespit olunmakla" sözcüklerinin yazılarak sözleşmenin geriye mi yoksa ileriye mi etkili olarak feshedildiği, yada geçersizliğinin tespitiyle mi yetinildiği hususunda hükmün infazında tereddüt oluşturulması doğru olmamış, mahkeme kararının bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiş ise de, dosya kapsamı ve gerekçe kısmı nazara alındığında sözleşmenin geriye etkili olarak feshedildiği anlaşılmış olup, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK'nın 438/7. madde uyarınca kararın, aşağıda yazılı olduğu şekilde...

      Asliye Ticaret Mahkemesinin ------ sayılı gerekçeli kararının hüküm kısmında yer alan "alacak temlik edilmiş olmakla ..." ifadesinden avans teminat ------ yapımına ilişkin sözleşmenin 15. maddesinin (c) bendinde tahkim şartının yer aldığı, tenfizi talep edilen hakem kararına konu alacağın ------- temlik edildiği, d) Temlike konu alacağın devrinin ----- bakımından temliki yasak alacaklardan olmadığı, ----- etmekle, ---- sözleşmesinde yer alan tahkim şartının da ------ geçmiş olduğu, tenfizi talep edilen hakem kararının davacısının temlik alacaklısı ---- olması gerekirken taraf sıfatı bulunmayan ----------yargılamasını başlatıp, sürdürdüğü, temlik işlemi sonrası taraf sıfatı bulunmamasına rağmen, ---- sınırını ---- lehine karar vermiş olmakla söz konusu hakem kararının, -----tenfizinin reddine sebebiyet verdiği, kanaati bildirilmiştir....

        Mahkemece yazılan müzekkereye RTÜK tarafından, mühürleme işlemlerinin karasal yayın yönünden yapıldığı, davalının 2005 -2024 yılları arası için uydu ortamından ulusal düzeyde yayın hakkının bulunduğu, sorulan yayının niteliği belirtilerek yeniden sorulması halinde cevap verileceği bildirilmesine rağmen mahkemece bu konuda davalı taraftan bilgi alınarak yeni müzekkere yazılmadığı, sektör bilirkişiye tevdi ile mevcut belgeler doğrultusunda yayın yapılıp yapılmadığının tespitinin mümkün olup olmadığı konusunda rapor alınmadığı tespit edilmiştir. Bu hali ile davalı tarafın yayın yapıp yapmadığı ve sözleşmenin 12/2. maddesi uyarınca sözleşmenin kendiliğinden feshi koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti mümkün değildir....

          Taraflar arasında 26/05/2005 tarihinde Müzik Eserleri Yayın İzin Sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin 21/03/2006 tarihinde yenilendiği, yenilenen sözleşmenin 11.maddesinde; sözleşme süresinin 01/01/206- 31/12/2006 tarihlerini kapsadığı, taraflardan birinin sözleşmenin bitiminden en geç bir ay önce fesih bildiriminde bulunmadığı taktirde aynı şartlarla MSG'nin ilan edeceği tarifelerle devam edeceği, 12/2.maddesinde; MSG'nin yada yayın kuruluşunun faaliyetinin sona ermesi, acze düşmesi, tasfiyesi, iflası yada sözleşmenin 1. maddesinde yazılı taraflardan birinin değişmesi halinde sözleşmenin kendiliğinden son bulacağının hüküm altına alındığı tespit edilmiştir....

          Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini, işverence işe başlatılmaması durumunda tazminat ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı işveren, iş sözleşmesinin karşılıklı mutabakatla sona erdirildiğini ve hak kazandığı işçilik alacaklarından ayrı bir ödeme yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, Türkiye İş Kurumu'na verilen işten ayrılma bildirgesinde iş sözleşmesinin işverence feshedildiğinin belirtildiği, resmi nitelikteki bu belgeye karşı mutabakat sözleşmesinin geçerli olmadığı ve belirtilen sözleşmenin baskı altında imzalatıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

            Maddesi gereği ihale konusu cihazların işyeri teslimini müteakiben en geç 60 gün içerisinde hastane idaresinin göstereceği alanda çalışır durumda teslim edilmesi gerektiği, Sözleşmede belirtilen sürenin 07/05/2018 tarihi itibariyle sona erdiği, muayene komisyonu, kontrol teşkilatı ve İdarece işyeri mahallinde yapılan incelemede MR Cihazının belirlenen mahalle taşındığı, kurulum ve tadilat işlemlerinin devam ettiği ancak cihazın hastaya hizmet verecek şekilde çalışır olmadığı, BT cihazının belirlenen mahalle getirilmediği ve Renkli Doppler USG hizmetinin de başlamadığı anlaşılarak, bu tutanağa göre fiili hizmet sunumuna halihazırda başlanılmadığının tespiti dolayısıyla; taraflar arasında akdedilen Sözleşmenin 26. maddesi ve 4735 sayılı Yasa'nın 20. maddesi hükmü uyarınca işbu ihtarın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde işin ifasına başlanılması; aksi ihtimalde Sözleşmenin feshedilmiş sayılacağı” bildirildirir ihtar konulu yazı gönderdiğini, verilen süre içerisinde müvekkili şirket...

            dairemizce hüküm kurulması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur. " gerekçesi ile resmi nitelikteki hisse devir sözleşmesinde hisse bedelinin tamamen ödendiğinin kayıt altına alınması halinde bu belgenin geçersizliğinin yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiği belirtilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu