Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davacı tarafça sürdürülen işlerin 31/07/2013 sözleşmenin fesih edildiği tarih itibariyle bitirilme oranlarının %70'in altında olduğu, davacı şirketin sözleşmenin erken feshi nedeniyle uğramış olduğu zararların toplam 1.963.579,85TL olarak tespit edildiği görülmüştür....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Yerel mahkemece toplanan deliller doğrultusunda; taraflar arasındaki sözleşmenin devamı sırasında bir kısım faturaların davalı tarafça ödenmemesi üzerine teminatın nakde çevrildiği, ardından davacının sözleşmeyi feshettiğini ihtar ettiğ, ancak sözleşmeye göre 3 günlük teminat mektubu sunması için mehil vermediği, bu nedenle fesih tazminatı ve sözleşme sona erdiğinden gecikme tazminatı talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Süresinde istinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14.2. maddesine göre yapılan fesih bildiriminin usulüne uygun olduğunu, davalının sözleşme hükülerini yerine getirmediğini, basiretli bir tacir olan davalının sözleşme ile bağlı olduğunu, sözleşmenin 15. maddesine göre tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Yerel mahkemece toplanan deliller doğrultusunda; taraflar arasındaki sözleşmenin devamı sırasında bir kısım faturaların davalı tarafça ödenmemesi üzerine teminatın nakde çevrildiği, ardından davacının sözleşmeyi feshettiğini ihtar ettiğ, ancak sözleşmeye göre 3 günlük teminat mektubu sunması için mehil vermediği, bu nedenle fesih tazminatı ve sözleşme sona erdiğinden gecikme tazminatı talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Süresinde istinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14.2. maddesine göre yapılan fesih bildiriminin usulüne uygun olduğunu, davalının sözleşme hükülerini yerine getirmediğini, basiretli bir tacir olan davalının sözleşme ile bağlı olduğunu, sözleşmenin 15. maddesine göre tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir....

        açıkça belirtilen yazılı ihtarda bulunmasının" kararlaştırıldığı, davalı tarafın fesih beyanının sözleşmenin 9....

          İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikayet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır. İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar....

            a da .../.../... tarihinde fesih bildiriminin tebliğ edildiğini, davacı temizlik firması yetkilisi ... tarihinde sözleşmenin feshi sonucu zarara uğradığı ve teminat mektuplarının iade edilmediği gerekçesiyle müvekkili banka aleyhine davayı açtıklarını açılan davanın hukuki dayanağı olmadığını haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizce davacı tanığı ...'ın beyanın alınması için ... Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış ve beyanı alınmıştır. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin feshinden doğan tazminat davası istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalı ile yapılan sözleşme uyarınca sözleşmenin haksız feshedildiği ve sözleşmenin haksız feshedilmesi sebebi ile tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı banka tarafından ... tarihli fesih bildirimi... tarihinde şirket kaşesi basılarak taraflar arasındaki sözleşmeyi imzalayan ... ... tarafından tebliğ alınmıştır....

              Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacının ticari defter ve kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde davaya konu 51010 nolu sözleşmeden dolayı herhangi bir borç bulunmadığı, davacı yanca davaya konu sözleşmeden sonraki bir tarihte imzalanan sözleşmenin feshedildiği ancak söz konusu sözleşmenin davaya konu olmadığı, davaya konu sözleşmeden daha sonraki tarihte düzenlenmiş bir sözleşmenin davaya konu sözleşmenin feshi için haklı bir sebep olamayacağı, her sözleşmenin kendi içinde yorumlanıp değerlendirilmesi gerektiğinden fesih bildiriminin bir sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Mahkemece, iddia, savunma, 15.11.1994 tarihli bayilik sözleşmesi, toplanan delillere göre davacının davalının bildirdiği fesih sebeplerinin mevcut olmadığını, davalının haksız rekabet teşkil eden eylemlerde bulunduğunu kanıtlayamaması, sözleşmenin ikinci beş yıllık döneminin uygulanması sırasında davalı yanca sözleşmenin feshedildiği, Rekabet Kurulu’nun 2002/2 nolu tebliğinin geçici maddesine göre anlaşmanın grup muafiyetinden yararlanabilmesi için EPDK’ya bildirildiğinin de ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı yan, davalının sözleşmeyi feshinin haksız olduğunu bildirerek şimdilik 5.000.000.000.-TL.tutarında cezai şart talep etmiştir. Dosya içerisinde mevcut sözleşmenin fesihle ilgili 14. maddesinde fesih halleri belirtilmiştir. Bu maddede davalının dayanağı olan yaşlılık nedeniyle bayiliği tek başına yapmasının olanağı kalmadığına ilişkin herhangi bir nedenin gösterilmemiş olduğu anlaşılmaktadır....

                  Davalı şirket vekili takip cari hesaba dayandırıldığından cari hesap sözleşmesi sona erdirilmeden davacı alacaklı sıfatı kazanmadığı için icra takibine başlayamayacağını yetkili satıcılık sözleşmesinin fesih bildiriminin takip tarihinden sonra olup, fesih bildiriminin davalıya tebliğ tarihi itibariyle davacının alacaklı sıfatını kazandığını daha öncesinde muaccel alacak olmadığını, itiraz dilekçesinde ayrıntılı olarak belirtilen ödeme amaçlı çekler varken cari hesaba dayanılmasının yanlış olduğunu, icra takibinde bahsedilen kadar borç bulunmadığını belgeler ve ödemeler dikkate alındığında talep edilen borç miktarının talep edilen kadar olmayacağını belirterek davanın reddini istemiştir....

                    Gerekçe: 1-4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesinin birinci fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse Aynı Kanununun 21.maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir. İş Kanununun “İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlığını taşıyan 25.maddesinin son fıkrasına göre işverenin haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshettiği durumda fesih bildiriminin yazılı yapılması koşulu aranmaz. Somut olayda,davalı tarafça, davacıya iş sözleşmesinin feshinin yazılı fesih bildirimi ile tebliğ edildiği ancak davacı tarafından fesih bildirimini tebliğ almaktan imtina edildiği savunulmuş buna dair de dosya içerisine tanık imzaları içeren tutanak sunulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu