Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu aşamada Mahkemece, tutanak içeriklerinin ispatı bakımından davalıların süresinde ve usulüne uygun dayandığı deliller toplanarak değerlendirilmeli, fesih bildiriminin tebliğ edilip edilmediği açıklığa kavuşturulmalıdır. Fesih bildiriminin tebliğ edildiği ispatlanamaz ise yazılı fesih bildirimi bulunmamasının feshi geçersiz hale getireceği dikkate alınmalı, şayet fesih bildiriminin tebliğ edildiği ispat edilir ise feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı noktasında aşağıdaki bentte yer alan araştırmalar yapılarak sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm tesisi hatalı olup bozma sebebidir. 2-Taraflar arasındaki iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir....

    Davacı taraf dava konusu sözleşmenin feshi işleminin iptali talebi ile mahkememize başvurmuş olup davalı taraf taraflar arasındaki sözleşme ve hukukumuzdaki sözleşme serbestliği ilkesi nazara alındığında dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu, ayrıca davacı ile kurum arasında fesih işlemi sonrasında başka bir sorumlu müdür görevlendirilmek suretiyle sözleşmenin devam ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davaya bakmakla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, abonenin istediği anda ve tek tarafları olarak herhangi bir sebebe ihtiyaç duymaksızın ve herhangi bir ceza ile karşılaşmaksızın sözleşmeyi feshetme hakkının bulunmadığını, davalı site yönetiminin sözleşmenin feshi için davacıya ihtarname gönderdiğini fakat davacı tarafın fesih bildiriminin süresi içinde yapılmadığını gerekçe göstererek sözleşmenin bir yıl daha uzadığını, elektrik tedarikinin erken sonlanması durumunda son bir yıl içerisindeki en yüksek faturanın iki katı kadar cezai şart yansıtılacağını bildirdiğini, davalı site yönetiminin herhangi bir cezai şartla karşılaşmadan, herhangi bir gerekçe göstermeye ihtiyaç olmadan sözleşmeyi feshetme hakkına sahip olduğunu, 6502 Sayılı Kanun'un 52. maddesinin 4. fıkrasında fesih bildiriminin nasıl olması gerektiği ile ilgili " Fesih bildiriminin kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması...

    Davalı vekili, davacıya şirket sözleşmesinin feshi ile ilgili yetkililerce imzalanmış herhangi bir fesih bildiriminin yapılmadığını, dolayısıyla hem fesih bildirimi yapılmamış hem de gereken hizmetleri alamazken davacı firmanın tazminat gereklerinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı, davalının sözleşmeyi fesh ettiğini bildirerek tazminat talebinde bulunduğu, davalının sözleşmenin kendisi tarafından feshedilmediğini, davacı tarafından sorumlulukların yerine getirilmemesi ve güvenlik hizmetinin yarıda bırakılmasıyla fiili feshin gerçekleştiği ilişkin iddiasında bulunmuş olmasına rağmen her iki iddiaya yönelik TTK md. 18/3 e göre kanaat uyandırıcı belgeler olmadığı, davalının sözleşmeyi feshettiği iddiasının isbatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

      Taraflar arasında imzalanan 12.03.2010 tarihli ek protokolün ana sözleşmenin feshi blıklı 2.maddesinde “... ile ... arasında imza edilen ana sözleşmenin ... tarafından haklı bir nedene dayanması kaydıyla her ne suretle olursa olsun feshi durumunda, ... ile bayi arasındaki bayilik sözleşmesi de, bu feshi takiben 6 (altı) ay içinde hükümsüz duruma gelir” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Dava dışı ... (...)’in davacı ... .’ne gönderdiği 04.08.2010 tarihli fesih ihbarnamesinde, fesih ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 3 ay sonra sözleşmenin feshedileceği bildirilmiştir. Söz konusu ihtarname davacı ... .’ne 05.08.2010 tarihinde tebliğ edildiğine göre fesih tarihi 05.11.2010 olacaktır. Bu fesih tarihinden 6 aylık sürenin sonunda ise sözleşme uyarınca davacı ile davalı arasındaki sözleşme hükümsüz hale gelecektir....

        edebilecektir, davacı yanca sözleşmenin sona ereceği ... tarihinden iki ay önce sözleşme fesih bildirimi gönderildiğinden davalının gönderdiği fesih bildiriminin geçerli olacağı bu durumda da davalının ... maddesine göre düzenlediği 12.659,74 TL faturasının sözleşmeye göre düzenlenmiş olacağının kabul edilmesi gerektiği ve bu durumda da davacının herhangi bir alacağının doğmayacağı sonuç ve kanaatini bildirir rapor sunmuştur....

          BU ŞEKİLDEKİ FESİH DURUMUNDA DA bu maddenin (a) fıkrasında belirtilen cezai müeyyideler aynı şekilde geçerlidir.'' Denilmek suretiyle ilki; ihlâl halinde, eğer sözleşmenin devamı arzu edilmiyorsa, bildirimsiz doğrudan fesih, ikincisi ise, ihlâl halinde, yine de sözleşmenin devamı isteniyorsa, öncelikle ihlâl eden tarafa, ihlâlin giderilmesi için 30 günlük süre verilip, bu süre sonunda da ihlâl giderilmediğinde, yine sözleşmenin feshi hakkı tanınmaktadır. (b) fıkrasının son bölümünde ''Bu şekilde fesih durumunda da, (a) fıkrasındaki cezai şartlar aynen geçerlidir.'' denilmek suretiyle, 18. maddenin (a) ve (b) fıkralarında seçimlik iki türlü fesih hakkı tanındığı açık olup; aksi durumda sadece (b) fıkrası, (a) fıkrasındaki cezai şart eklenmek suretiyle fesih düzenlemesi için yeterli olacak ve iki ayrı ve farklı fıkraya gerek kalmayacaktı....

            edilen eylemi nedeniyle kendisine ceza kesilmesinden yaklaşık sekiz ay sonra ve sözleşmenin bitimine bir gün kala aynı nedenle sözleşmenin feshinin haklı nedene dayandığından söz edilemeyeceği, bu durumda, sözleşmenin sona ermesinden 6 gün sonra davacıya ulaşan fesih bildiriminin geçerli olmadığı, kaldı ki feshin haklı nedene de dayanmadığı, haksız ve geçersiz olan feshe dayalı olarak sözleşmenin 17. maddesi uyarınca cezai şart olarak davacı teminatının gelir kaydedilemeyeceği, anılan bedelin iadesi koşullarının oluştuğu, her ne kadar davacı tarafça feshi gerçekleştiren işletme müdürlüğünün, sözleşmenin tarafı olmaması nedeniyle de feshin geçersiz olduğu ileri sürülmüş ise de davalı ......

              Davacının iddiası; aykırılıkların ceza ile giderilmesi gerekirken sözleşmenin feshine gidildiği bu nedenle yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayanmadığı, yapılan haksız fesih sonucu 15.000,00 TL portföy tazminatına, yapılan masraflara karşılık 7.500,00 TL kira alacağına, diğer maddi kayıplara karşılık 15.000,00 TL maddi tazminata, 20.000,00 TL manevi tazminata, 12.500,00 TL menfi ve müspet tazminata ve cari hesap alacağına karar verilmesi yönündedir. Öncelikle davalı tarafından yapılan fesih bildiriminin haklı olup olmadığının ve buna bağlı olarak tazminat ve alacak taleplerinin yerinde olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde sözleşmenin 8. maddesine göre: "Tarafların, tek taraflı olarak bu sözleşmeyi fesh etme hakkı vardır. Sözleşmenin süresinin bitiminden önce taraflardan birinin usulüne uygun bir fesih ihbarnamesi ile bu sözleşme fesh edilebilir"....

                KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 15.1.2003 tarihli sözleşmenin 5/2.maddesinde "... taraflı fesihlerde yazılı ihbarnamenin tebliği ile ihbar süresinin sonunda sözleşmenin sona ermiş sayılacağının kararlaştırılmış bulunmasına, 26.12.2003 tarihli fesih bildiriminin sözleşme yenileme tarihi olan 1.1.2004 gününden önce davacıya 27.12.2003 gününde tebliğ edilmiş olmasına, anılan sözleşmenin bu hükmü karşısında davacının aynı sözleşmenin 8/1 maddesine göre talepte bulunamayacağına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 450 YTL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 27.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu