"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.12.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.....2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, adına kayıtlı 6 parsel numaralı taşınmazdan ifrazen oluşan 36 parsel numaralı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırıldığını, 34 parsel numaralı taşınmazın ise idarenin faaliyetleri sebebiyle kullanılamaz hale geldiğini belirterek elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteğinde bulunmuştur. Davalı, 36 parselde yapılan kamulaştırma ve bu nedenle yapılan işlemlerin 34 parsele zarar vermediğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece 26.04.2007 tarihli oturumda davacının dava konusu konuttan davalının tahliyesi talebinden vazgeçtiği gerekçesiyle 3500 YTL ecrimisil hüküm altına alınmıştır. Hükmü davacı elatmananın önlenmesi isteminin hüküm altına alınmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek temyiz etmiştir. Dava, intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanunun 794. maddesi uyarınca intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir mal varlığı üzerinde kurulabilir. Aksine düzenleme olmadığı sürece tapu kütüğüne tescil ile kurulan bu hak, hak sahibine konusu üzerinde tam bir yararlanma yetkisi sağlar. Davacı da intifa hakkının kendisine sağladığı bu yetkiye dayanarak taşınmazı kullanma iradesini belirtmek suretiyle davalının taşınmaza elatmasının önlenmesini istemiştir. Ancak; 26.04.2007 tarihli oturumda "Benim asıl talebim davalının evi tahliye etmesi değil, kullanması karşılığında bana ecrimisil ödemesidir....
Noterliğinin 24/09/2013 tarihli ihtarnamesi ile, sözleşmede kararlaştırılan satım bedelinin ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğinin davalıya tebliğ edildiği, taraflar arasında aktedilen sözleşmenin resmi şekilde yapılmamış olması nedeniyle geçerli olduğundan söz edilemeyeceği, buna göre yasal süresinde cevap dilekçesi sunmayan davalının herhangi bir hakka dayanmaksızın dava konusu taşınmazı halen işgal ettiği anlaşıldığından, elatmanın haksız olduğu kanaati ile davacının elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, davalı vekilinin istinaf itirazlarına itibar etmemek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVACILAR : ... mirasçıları Güzel Mamay vd DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacı ...'in dava konusu ... İlçesi ... Mahallesi 5562 parsel sayılı taşınmazı 31.12.2012 tarihinde satın aldığı, bu durumu davalıya bildirmesine rağmen davalının taşınmazı kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek, davalının taşınmazdan tahliyesi ile 6.000 TL kira/ecrimisilin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazın babasına ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesi ile 6.000,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Mahkemenin kabul kararı davalı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KİRALANANIN TAHLİYESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, yükleniciye karşı açılmış eser sözleşmesine dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, asıl davada mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, eski hale iade ve ecrimisil; birleştirilen dava ise şahsi hakka dayalı el atmanın önlenmesi ve muarazanın giderilmesi isteklerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Hemen belirtilmelidir ki, mülkiyet hakkı gerek Anayasa ve Yasa'larla gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleri ile kabul edilmiş temel haklardandır. 2. Eşyaya bağlı ayni haklardan olan mülkiyet hakkı herkese karşı ileri sürülebileceği gibi, hakka yönelik bir müdahale durumunda ne zaman gerçekleştiğine bakılmaksızın, ileri sürüldüğü andaki hak sahibi tarafından her zaman koruma istenebileceği de kuşkusuzdur. Anılan korumanın istenmesi durumunda da hakkın kötüye kullanıldığından söz edilebilmesine hukuken olanak yoktur. 3....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.03.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.06.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 3 sayılı parseline davalının ev yapmak ve ağaç dikmek suretiyle elattığını belirterek elatmanın önlenmesi ve kal isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Taşınmazın aynından kaynaklanan davalarda dava değerini taşınmazın dava tarihindeki değeri oluşturur. Mahkemece taşınmaz başında yapılan keşifle elatmanın önlenmesi ve kal'e konu yerin dava tarihindeki toplam değerinin 47.740....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/839 KARAR NO : 2022/822 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KANGAL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2022 NUMARASI : 2020/120 ESAS 2022/14 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin feshine dayalı elatmanın önlenmesi (taşınmazın tahliyesi), Alacak KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, yapılan ön inceleme neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı İdaremizden Kangal TOKİ 1.Etap işyeri projesinden 2 nolu işyerini satın almıştır....
Taşınmazın aynına yönelik davalarda görevli mahkemeyi taşınmazın dava tarihindeki değeri belirler (HUMK m.1/2-2/2). Diğer yandan Türk Medeni Kanunun 683. maddesi uyarınca açılan elatmanın önlenmesi davaları münhasıran Sulh Mahkemelerinin görevini tayin eden 8.madde kapsamında da değildir. Bütün bunlar dışında görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu ve re’sen ele alınacağı tartışmasızdır. Eldeki davada, dava dilekçesinde dava değeri olarak ecrimisil istemine ilişkin miktar gösterilmiş olup, dava aynı zamanda elatmanın önlenmesi istemini de içerdiğinden dava değerinin taşınmaz değeri ile birlikte belirlenmesi gerekmektedir....
KARAR Davacı, davalı ile aralarında imzalanan 22.08.2008 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi hükümleri gereğince taşınmazın davalıya teslim edildiğini, fakat davacının sözleşmede belirlenen bedeli ödemeyerek yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek sözleşmenin feshi ile davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya konu taşınmazda halen boşandığı eşinin oturduğunu, bu borcun ona ait olduğunu ve kendisinin davaya konu ev ile ilgili borçları ödemeyeceğini belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi sebebiyle sözleşmenin feshi ve taşınmazın tahliyesi isteminden kaynaklanmaktadır....